İş Bulmak ya da Bulamamak İşte Tüm Mesele Bu

Yeni mezunlar ve önlerindeki uzun yollar...

Final haftasında, mezuniyete günler kala her öğrencinin aklındadır bu soru: Mezun olunca ne yapacağım?

Eğer şanslı azınlıktansanız daha öğrenciyken yaptığınız bir staj programının devamında iş teklif edilir ve biraz da olsa gelecek kaygınız azalır. Veyahut yine okuldaki bağlantılarınız sayesinde yeni mezun iş arayan genç kılığında kendinizi iş görüşmesi bataklığında bulur ve bir iki denemeden sonra bir yardım elini tutarsınız.

Önceden yani bu sürece kendim dahil olmadan önce hep bu yukarıda saydıklarımın standart bir prosedür olduğunu ve kolayca iş bulunduğunu düşünürdüm. Yani şöyle kolayca, 4 yıl emek verdiğim bölümle ucundan kıyısından alakalı bir iş bulup kendimi mesleğe attığımı sanardım. Ancak bu günlerde görüyorum ki buzdağının görünen kısmı hiç öyle değil.

Birkaç ay önce bölümümle alakalı bir ajansta iş görüşmesine gittim. Sabahın köründe, ki sabah dersleri için bile daha geç kalkmam yeterliydi, kalktım. Giyindim ve otobüse bindim. Kadıköyde karşıma çıkan ilk kahveciden birer kahve aldım müstakbel patronum ve kendim için. Hatta belki rahatsız olur kahveden diye kruvasan da aldım. İşe alınıp alınmamak o raddede gerçekten önemli değildi. Sadece tecrübe edinmek ve kendimi ortaya koydum demek istiyordum.

Bana vaat edilen çalışma şartları şu şekildeydi:

-Her sabah saat 8'de ofis açacağım.

-6 ay boyunca zorunlu staj yapacağım.

-Bu zorunlu staj boyunca ayda sadece 1000 TL ödeme alacağım ve İstanbul'da bu çalışma yeri.

-6 ay sonunda memnun kalırsa patron, ömrüm boyunca aynı işi yapmak için kadrolu çalışan olacağım.

Görüşmenin nasıl sonlandığını tahmin edersiniz. Ancak daha sinir bozucu olanı görüşmeyi yaptığım kişinin bana üzülmemem konusunda teselli vermesiydi. İşte bu şartlarda insan şunu sorguluyor. Gerçekten çalışmak gerekli mi? Çalışmanın gerekli olduğuna karar verdik diyelim, bu emek sömürüsüne katlanabilir mi onurlu, gururlu bir insan?

Tüm akranlarına sabır ve bu zorlu yolda başarılar diliyorum.