İstanbul Zilleri; Osmanlı’dan Oscar’a Uzanan Yolculuk

Kısa bir zil tarihi ve Oscar yolculuğu

Bronz çağından günümüze kadar uzanan yolculuğuyla zil, en eski enstrümanlar arasında yer alıyor. Üretiminde ise genellikle pirinç kullanılıyor. En büyük kültür değişimleri, teknolojinin ve ulaşımın günümüz şartlarından çok uzak olduğu dönemlerde savaşlar ve ticaret ile şekillenirdi. Zil de bu kültür değişiminde farklı toplumlara değinebilen bir enstrüman olarak zaman çizelgesinde yerini alıyor. Kullanım motivasyonu açısından da çeşitliliği yüksek olan ziller, müzikal ve törensel uygulamaların yanı sıra savaşlarda da düşmana korku verme amaçlı da kullanıldığı gözlemlenebiliyor.


Osmanlı’da ise zillerin önemi 17.yüzyılın başlarına uzanıyor. Osmanlıda zillerin önem kazanması Mehter Marşı’nda kullanılan, dönemin padişahı I.Mustafa tarafından da desteklenen Zildjian olarak tanınan Ermeni bir aileye dayanıyor. Aile fertleri arasında babadan oğula geçen bu zil tarifi uzun yıllar boyunca korunuyor ve Zildjian ailesi, yaklaşık 4 asrın zil üretimi ve kullanımı konusunda bu sektöre en fazla katkı veren aile olarak görülüyor. İlerleyen dönemlerde yaşanan yangın felaketleri aileyi büyük zarara soksa da, dönemin padişahı Sultan Abdülaziz’in zil üretiminin devam etmesi amacıyla borç ödeme kolaylığı ve yardım sağladığı da biliniyor.


İstanbul zilleri ise, günümüzde varlığını Amerika’da sürdüren, fabrikasyon üretime geçmiş olan Zildjian’da çıraklık yapmış iki kişinin hikayesine dayanıyor. Agop Tomurcukyan ve Mehmet Tamdeğer, Zildjian markasının Amerika’ya taşınması ve ustalarının vefatı sonrası, zilin tarifinde bulunan bakır-kalay karışımı tarife vakıf iki çırak olarak İstanbul’da küçük bir imalathanede üretime devam ederler. Daha sonra ise bu iki kişi ayrılarak İstanbul Agop ve İstanbul Mehmet olarak iki farklı markaya dönüşürler.


Zillerin bu uzun serüveninde beni en çok şaşırtan durum, bronz çağından itibaren çok farklı kullanım alanlarına sahip olmaları ve günden güne bu alanların genişlemesi oldu. Günümüzün önemli müzik gruplarında hala kullanılan İstanbul Zilleri’nin aslında en büyük etkiyi Mehter Marşı ile uyandırması ve bu gruplara da direkt veya dolaylı yoldan ilham olması da gözardı edilmemesi gereken faktörler arasındadır benim için. Başlıkta da belirttiğim gibi, bronz çağından günümüze uzanan güzergahın en ilgi çekici noktalarından birisi benim için Whiplash filmidir. 2014 yapımı Damien Chazelle’in yönettiği bu film, benim için İstanbul zillerinin günümüzdeki önemini kazandığı 2015 En İyi Ses Miksajı ödülüyle pekiştiriyor.




Kaynaklar

Aykent, C. (2020). Zildjian’lar ve Türk Zilleri. Folklor/Edebiyat, 26(101), 127-139. https://doi.org/10.22559/folklor.1091

https://www.alexanderancientart.com/1085.php