İtalya'da Meydana Gelen Seçim Reformları
Seçim Reformları ve İtalya
Seçim tarihine bakıldığı zaman İtalya'da 4 seçim reformu gerçekleşmiştir. İçerik olarak inceleyecek olursak:
1993 Seçim Reformu: Mattarellum İtalya’da 1993 yılında bir referandum gerçekleşmiş. Bu referandum ile birlikte yapılan değişiklik de yalnızca Cumhuriyet Senatosu seçimleri ile alakalı konular çerçevesindedir. Milletvekili Meclisi bir kanun değişikliği yapmış ve bu kanun değişikliği beraberinde seçim ile alakalı yeni düzenlemeler getirmiştir. Yapılan bu reform Mattarellum (biraz çılgın) olarak adlandırılmış ve parçalı parti yapısının kaldırılması hedeflenmiştir. 1993’te gerçekleştirilen seçim sistemi ile reformunun iki mühim sonucu meydana gelmiştir. Birincisi, sistem iki kutuplu hale gelmiştir. Bunun sebebi ise merkez sağ partilerinin ve sol partilerinin kurduğu seçim ittifakları ve bu ittifakların seçimler sonucunda koalisyonlar oluşturmasıdır. Diğer mühim sonuç ise daha dar partilerin sistem içerisinde sahip olduğu öneminin artmasıdır. İttifakların seçimlerde başarıyı elde etmesi ve hükümet kurabilmek adına tüm kesimden oy alabilmeye ihtiyaç duyması meclisteki temsil oranının önemini artırmıştır. Böylece küçük partiler de stratejik bir konuma gelmiştir. Mattarellum uygulanmaya başlandıktan sonra 1994, 1996 ve 2001 seçimleri yapılmıştır.
2005 Seçim Reformu: Porcellum
2001 yılında merkez sağ koalisyonu iktidara gelmiş, ancak seçimlerde oy kaybı yaşayacağı düşüncesinde olduğundan dolayı bu durumu engelleyebilmek adına yeni bir seçim sistemi teklifinde bulunmuş ve bunun için bir taslak hazırlamıştır. Sunulan bu değişikliğin kanunlaşmasını takiben 2006 seçimlerinde bu sistem kullanılmıştır. Yeni sistem Porcellum olarak isimlendirmiş ve Porcellum kapsamında dar bölge üye seçimi sonlandırılarak bunun yerine liste usulü uygulanmaya başlanmıştır. Uygulanan yeni sistem çerçevesinde, ittifakın içinde ve dışında seçimlere katılan partiler için değişik barajlar öngörülmüştür. Yürürlükte olan bu sistemin barajlardan ziyade getirmiş olduğu en önemli değişim ise şudur: Seçimlerde çoğunluk elde eden partilerin ek milletvekili kazanmaktadır. Bu durum bir nevi daha fazla oranda oy alan partilerin ittifakını ödüllendirmesi olarak da bilinir. Bu seçim sisteminin esas amacı, partilerin bir seçim ittifakı parçası olarak veya yalnız bir şekilde katılabilecekleri seçim koalisyonları oluşturulması ve küçük olan partilerin bu ittifaklara katılması şeklinde yönlendirilerek oluşturulan bu geniş seçim ittifaklarına teşvikin artırılmasıdır. Yürürlükte olan bu sistem ile adaylar 27 seçim çevresinde de yarışabiliyordu. Bu sistem 2006, 2008 ve 2013’te yapılan seçimlerde uygulanmıştır.
2015 Seçim Reformu: Italicum Renzi, Berlusconi ile iki aşamalı seçim sistemi reformu konusunda bir anlaşma yaptı. Bu sistem, hükümetin kurulmasında çoğunluğu sağlama alan ancak büyük bir koalisyonun zaruretini ortadan kaldıran bir sistemdi. Italicum olarak adlandırılan yeni seçim sistemi yasası 6 Mayıs 2015’te onaylanmıştır. Sistemin yürürlüğe girdiği tarih ise 1 Temmuz 2016’dır. Bu sistem asıl olarak diğer sistemlerde var olan koalisyon dönemlerini sonlandırmayı amaçlamıştır. Italicum seçim sisteminin gelişiyle birlikte çoğunluk primi ile alakalı yeni düzenleme bağlamında iki tur olacak şekilde bir seçim sistemi getirilerek bu sistem yalnızca Milletvekili Meclisi seçimlerine uygulanmıştır. Bu sisteme göre çoğunluk primi hakkı kazanabilmek için en çok oyu almış olan parti veya parti ittifaklarının oy oranları minimum %40’a ulaşmış olmalıdır. Belirtilen orana ulaşılamadığı taktirde en çok oy almış olan iki liste arasında bir seçim yapılacak ve seçimin kazanan tarafı mecliste bulunan 340 sandalyeye sahip olacaktır. Kalan sandalyeler ise ilk tur seçimlerinin %3 barajını geçmeyi başaranlar arasında paylaştırılacaktır. Bu sistem aynı zamanda azınlıkta kalan partilerin dahi meclis içerisindeki temsilini de sağlamaktadır. Bu sebeple Italicum “çoğunluğu güvence altına alan, ama azınlığa düşman olmayan” bir sistem olarak bilinir.
2017 Seçim Reformu: Rosatellum Anayasa mahkemesi, Italicum’da yer alan minimum %40 oranına hiçbir partinin ulaşamaması halinde en çok oy alan iki partinin ikinci tura gitmesi hakkındaki düzenlemeyi anayasaya aykırı olduğu görüşü nedeniyle iptal etmiştir. Bunun nedeni ise 2016 referandumundan olumsuz yönde oy çıkmasıdır. Bu karar ikinci turu hedef alarak verilmemiş olup, kararın alınma sebebi anayasanın temel prensiplerinin çoğunluğu sağlayabilme adı altında yok sayılıyor olmasıdır. Bu iptal kararının ardından yeni bir seçim düzenlemesi yapılmış ve kabul edilerek uygulanmaya başlamıştır. Rosatellum sistemi kapsamında, yeniden karma sisteme dönülmüştür. Ancak, düzenlenen bu reformda nispi temsil sistemi ağırlıklıdır. Yeni reform ile seçim barajı yüzde 3’e düşürülmüş ve böylece parlamentoda kadın-erkek dengesi sağlanmıştır. Reformun en ehemmiyetli özelliklerinden biri budur. Ayrıyeten, eğer bir parti nispi temsil sisteminin uygulamada olduğu yerlerde Senato’ya temsilci göndermek istiyorsa aldığı oy oranının %20’ye erişmesi zorunludur. Nispi temsil sisteminin kullanıldığı seçim çevrelerinde ulusal seviyede uygulanan baraj ittifaklar için % 10’dur. Bu nedenle, ittifak içerisindeki partilerden birinin oy oranının en az % 3 olması gerekmektedir. Ulusal seviyede oy oranları %1’in altında olanlar ittifaka ait hesaplamaya katılmayacaktır.