Japon edebiyatından önermeler
Japon edebiyatı okumak isteyenlere.
SOYTARI ÇİÇEKLERİ
''Kendimle böyle alay etmek zavallıca. Ezilmiş bir egonun eseridir bu. İnsanlardan alay işitmekten o kadar çok korkuyorum ki başkalarına fırsat tanımadan kendim o işi görmeyi yeğliyorum. Korkaklığın daniskasıdır bu.''
Hepimizin en çok bildiği japon yazarlardan olan Osamu Dazai'nin ikininci intihar girişiminden sonrasını konu alan yarı otobiyografik bir eser. Tek oturuşta okuyabileceğiniz bir eserden ziyade -bu kitabı ve yazarı ilk defa okuyanlara- daha çok hikayenin gidişatına adepte olacağınız bir psikolojiyle kitabı okumanız sizi Yozo'yu daha iyi anlamanızı ve kitabı daha çok benimsemenizi sağlayacaktır.
Duyduğunuzu düşündüğüm İnsanlığımı Yitirirken kitabını okuma düşünceniz varsa eğer bu kitabı ondan önce okumanız iki kitap arasında bağlantı kurmanızı sağlayacaktır.
GÖLGEYE ÖVGÜ
''Batılılar aşamalardan geçerek günümüze ulaşmışken, biz üstün bir medeniyetle karşılaşıp onu kabul etmek zorunda kaldık. Bedel olarak binlerce yıllık gelişimimizin çizdiği yoldan ayrılmamız gerekti. Bundan dolayı pek çok bozulma ve sıkıntı cereyan etti.''
Kitabı yazarın ünlü oluşundan ve inceliğine kapılarak hevesle aldığım bir eserken birden bire ne okuduğumu şaşırdığım zamanlar yaşamıştım kendi adıma.
Genellikle asyalı yada avrupalı olanlar toplumların kültürlerini ve çatışmalarını ele almak isteyen bir eser. Özellikle japonya kültürüne ekstra bir ilginiz varsa sizi bilgilendirecek asıl kitap budur. Japonyadaki evlerin duvar düzeninden tutun klozet yapısıına kadar romantikleştirerek anlatan bir eserdi. Kültür yozlaşmalarını, geçmiş ve bugünü çok hoş ve kendine has bir üslupla anlatmış Cuniçiro Tanizaki.
RAŞOMON
"Ben bir adamı öldürürken belimdeki kılıcı kullanırım ama sizler kılıç kullanmazsınız. Sizler nüfuzunuzla öldürürsünüz, paranızla öldürürsünüz, süslü püslü sözlerinizle bile öldürürsünüz belki. Tabii ki kan dökülmez, karşınızdaki adam capcanlı yaşar ancak buna rağmen onu basbayağı öldürmüşsünüzdür. Hangimizinki daha büyük bir günah bilemiyorum – sizinki mi, benimki mi?”
Çok genç yaşta ölmesiyle ama bir yandan da gencecik yaşında japon edebşyatına yön verenlerden birisi Ryunosuke Akutagawa...
Kendisinin en ünlü eserlerinden olan Raşomon kısa bir hikaye olsa da genç yaşta birisinin yazabileceğinden daha da derin anlamlar yaşatan bir eser. Hikaye de arka planında inanç, din, cennet, cehennem, iyilik, kötülük konuları sıra dışı bir dille anlatılmış yazar.
Eşiyle seyehat eden bir samuray bölgede meşhur bir haydut tarafından pusuya düşürülür ve ağaca bağlanır, karısına işkence eder. Sonuç itibariyla samuray çalılıklar arasında ölü bulunur, haydut bir köprü üzerinde yakalanır, bir süre ortalıkta olmayan kadınsa bir tapınakta ağlayıp tövbe ederken bulunur. Olayı aydınlatmak isteyen hakim haydut, kadın ve bir medyum aracılığı ile ölen samurayın ifadelerini alır. Hepsi de cinayeti kendisinin işlediğini belirtmekte. Düşündürücü ve psikolojik açıdan kişiye çeşitli duygular yaşatan bir eser.