Yıkım ve Yaratıcılığın Arasında: Osamu Dazai

Yarın tekrarlarız, dünü yeniden yaşarız.

"Ölümün ve yaşamın, insanların mutluluğunu veya hüznünü belirleyecek bir anahtar olmadığı hissine kapılıyorum. Ölüler sonuca ulaşırlar, yaşayanlar da geminin güvertesinde durarak ellerini birleştirir ve dua ederler. Gemi, yavaş yavaş iskeleden ayrılır..." -Osamu Dazai

Hayranlık uyandıran eserleriyle ünü Japonya'nın sınırlarını aşmış olan melankoli ustası Osamu Dazai, namıdiğer Shūji Tsushima ile tanışın.

Aslında rahatı yerinde, saygın ve politikayla iç içe olan bir ailede dünyaya gelen Shūji, bu ortama hiçbir zaman ayak uyduramamış asi ve asabi biriydi. Genç yaşlarında siyasetçi olma geleneğine karşı çıkıp Tokyo İmparatorluk Üniversitesi'nde Fransız Edebiyatı bölümüne kayıt oldu.

Okul dönemi ve hayatı boyunca Akutagawa ve Dostoyevski gibi yazarların etkisini uzun süre derinlerinde hissetti. Yazılarında batı edebiyatının etkileri belirmeye başladı. Fakat tam da bu sırada bir geyşa ile ilişki yaşadığı öğrenilince hem okul hem de aile hayatı son buldu. Okuldan atılması ve evlatlıktan reddedilmesi onun zaten yalnız ve boşluklarla dolu olan ruhunu iyice bilinmezliğe sokmuştu.

Hem bu olayın hem de yaşadığı yalnızlığının, içe dönüklüğünün ve varoluş sorgulamalarının etkisiyle pek çok kez intihar girişiminde bulundu. İlk denemesi 1930 yılında barda tanıştığı bir kadınla Kamakura sahilinde gerçekleşti. Kadın hayatını kaybederken Shūji balıkçılar sayesinde hayatta kaldı.

"Bu yıl yirmi yedime gireceğim. Saçlarımdaki beyazlar arttı diye, birçok insan kırkımı geçtiğimi sanıyor."

Sonraki intiharları boyunca da hayatı alkol, uyuşturucu ve karısıyla olan didişmeleriyle geçti. Bu sırada 1933'te "Ressha" (Tren) adlı ilk öyküsünü yazdı. Üçüncü intihar girişiminin ardından bağımlı olduğu uyuşturucular sebebiyle akıl hastanesine yatırıldı.

“Yaşam, eğer seninle uğraşmayı bırakırsa, sen de onunla ilgilenmemelisin.”

Evli olmasına rağmen bağımlılıklarının yanısıra birkaç ilişkisi de bulunuyordu. Bunlardan en bilineni ve kuşkusuz en çarpıcı olanı Tomie Yamazaki'ydi. Bilinirliğinin asıl sebebi ise Dazai'yi ölüme götüren son girişiminde onunla birlikte intihar etmesiydi. 1948 yılı, Tamagawa Kanalı'nda hayatları son buldu.

Geriye ise iç dünyasını yansıttığı yıkım ve yaratıcılığı birleştiren eserleriyle mektubunda yazdığı elveda notu kaldı.

“Bu hayatın sona ermesinden başka çarem kalmadığını düşünüyorum. Bu dünyada kalmak benim için dayanılmaz bir yük haline geldi. Elveda. -Shūji ”