Kabuledilebilirlik ve Dilbilgisellik
Dilbilimde kabuledilebilirlik ve dilbilgisellik üzerine...
Dilbilimin ve dilbilgisinin temel amacı olan edinci açıklamada toplanan ve kullanılan veriler, ana dil konuşucularının edim düzlemindeki üretimlerine bağlıdır. Edinci anlamak için edimden yararlanılması sonucunda da ortaya edimle edincin ortak paydada buluşması sorunu ve ana dil konuşucularının yanılgı payları çıkmaktadır...
Ana dil konuşucuları, içine doğdukları dili sezgisel dilbilgileri sayesinde hızlıca ve güçlük olmadan edinirler. Sağlık sorunları istisnası haricinde dilini konuşan her ana dil konuşucusu, ideal konuşucu (native speaker) olarak kabul edilir. Dilin ürettiği bir yapının veya tümcenin kabuledilebilir olup olmadığını ise bu "ana dil konuşucuları" belirler. Yanılgı payları ve maruziyet oranlarının farklılığı bulunan ana dil konuşucularının belirlediği kabuledilebilir yapılar, tümcenin ana dil konuşucusuna doğal veya düzgün gelip gelmediğinin belirlenmesiyle ortaya çıkar. Ana dil konuşucusu, tümcenin tam anlamıyla doğal veya düzgün olduğunu belirtiyorsa o yapı için "kabuledilebilir (acceptable)" diyebiliriz.
Bir tümcenin düzgünlüğü, kabuledilebilirliğe ve buradan da direkt olarak edime bağlıdır.
DİLBİLGİSELLİK NEDİR?
Fakat dilbilimciler, bir tümcenin kabuledilebilirliği yani düzgünlüğü için yeterli veriyi yalnızca ideal konuşucunun sezgilerinden toplamazlar. Çünkü bir yapı için tüm bağlamlardaki olasılıkları değerlendirmek gerekir. Bir tümcenin dilbilgiselliği için de yapı, tüm bağlamlarda ele alınmalıdır.
Dilbilgisi kuralları sayesinde biçimbirimlerin bir araya gelerek öbekleri, sözcüklerin de çizgisel düzlemde sıralanıp tümceleri oluşturmasındaki kaideler keskin hatlarıyla belirlenir.
Sözdizimsel kurallara uyan yapılara "tümce" veya "dilbilgisel tümce (grammatical sentence)" denirken;
bu kurallara uymayan yapılara ise "dilbilgisi-dışı tümce (ungrammatical sentence)" denir.
Yukarıdaki öbek yapı ağacı oluşturulan "COLORLESS GREEN IDEAS SLEEP FURIOUSLY" tümcesini incelediğimizde kabuledilebilir bir yapı olmadığını fakat gerek sözcük dizilişi gerekse eylem ve yüklem uyumu gibi öbeklerin varlığı sebebiyle "dilbilgisel (grammatical)" olduğunu görebiliriz.
Dilbilgisellik, daha çok ideal konuşucunun dili anlama ve konuşma yetisi olan "edinç (competence)" ile ilgiliyken bir ideal konuşucunun düzgün veya bozuk olarak ifade ettiği kabuledilebilirlik olgusu ise "edim (performance)" ile ilgilidir.
DİLBİLGİSELLİK NELERE BAĞLI DEĞİLDİR?
- Tümcenin anlamlı olup olmadığına bağlı değildir:
"Renksiz, yeşil düşünceler kızgın bir şekilde uyuyor."
"Bir sıfat çok üzüldü."
Anlamları olmasa da sözdizimsel olarak dilbilgisellerdir. Sözdizimsel olarak bozukluğa sahip yapı örneği:
"*Yeşil kızgınca uyuyorlar düşünceler renksiz."
"*Çok sıfat üzüldü bir."
- Tümceyi daha önce duymuş olmaya bağlı değildir:
"Kırkayaklar, bahçede büyük bir parti veriyorlar."
- Tümcelerin doğruluğuna bağlı değildir:
"Ankara, İngiltere'nin illerinden biridir."
"Sigmund Freud, spor alanındaki çalışmalarıyla ünlü bir atlettir."
Dilbilgisellik, tümcelerin doğruluğuna bağlı olsaydı yalan söylemek olanaksız olurdu.
- Tümcedeki nesnenin veya durumun gerçekliğine ya da olasılığına bağlı değildir:
"Onun amcası hamileymiş."
"Tek boynuzlu atımla dolaşıyorum."