Kamu Yararı Hakkında Kısa Tarihçe

Kamu Yararı Kavramının Ortaya Çıkışına İlşkin Kısa Bir Tarihçe

Kamu yararına toplumun ortak iyiliği, faydası olarak bakacak olursak; devletin ortaya çıkmasına ve hatta insanlık tarihinin ilk yıllarına, toplu yaşama geçmeyle kamu yararı ortaya çıkmıştır denebilir. Çünkü toplu yaşam geçişle insanlar iş bölümü yapmış ve birlikte çalışmışlardır ve bunu da aslında yaşadıkları kabilelere fayda sağlamak için yapmışlardır.


Antik yunalılar, gerektiği durumlarda birey yararı yerine toplumun yarını öncelemeyi ve tercih etmeyi savunmuşlardır. Özellikle önemli bir antik yunan filozofu Aristo '' toplumun ortak yararının herkes için iyi bir şey'' olduğunu savunmuştur.

Ortaçağ döneminde Staikler ve Cicero kamu yararını adalet kavramı ili bağdaştırmış ve o şekilde kullanmışlardır. Orta çağda kamu yararı barış ve adalet korunması olarak görülmüştür.

Ortaçağ filozoflarından Akinolu Tomas '' toplumun iyiliğinin birey ve toplumun ortak amacı olduğunu, ikisinin bir bütünü oluşturduğunu ve toplumun iyiliğinin tanrının yeryüzündeki ifadesi'' olduğunu savunmaktadır.

Kamu yararı çağdaş anlamda 1789 Fransız devrimi ile başlamıştır. 1789 Bildirgesine göre; hakların sınırlandırılması kamu yararı amacıyla yasayla, kamu yararı ise yasa ile belirlenmektedir.

Kamu yararı Fransız devrimi sonrası ''ortak iyilik'' kavramına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Ortak iyilik düşüncesi birey yararını önceleyen, birey yararına olan toplum yararına birey zararına olan toplum zararına olan bir felsefi düşünüştür. Buna karşılık kamu yararı toplumu ve devleti önceleyen ve gerektiğinde kamu yararını birey yararı üstünde tutan bir kavramdır.

19. yüzyılda yaşanan gelişmeler dünya çapında bir etki yaratmıştır. Özelikler liberalizm fikri ile kapitalizm sisteminin kurulmaya başlanması; sanayi devrimi sonucunda işçi burjuva sınıfın ortaya çıkması; sosyaliz ideolojisi; idare hukuku, iş hukuku gibi dalların, alanların ve ideolojilerin ortaya çıkmaya başlamasıyla birlikte kamu yararı kavramına çok farklı anlamlar yüklenmeye başlamıştır. 

Gelinen noktada teknik anlamda kamu yararının var olabilmesi için öncelikle bir toplum, toplumun kurmuş olduğu demokratik bir esasa dayanan devlet ve kamu yararı fikrini kabul eden sosyal bilinç olması lazımdır.

Son olarak belirtmek gerekir ki kamu yararı; tarihsel süreç içinde her ülkede, her hukuk sisteminde aynı şekilde ortaya çıkmamıştır ve aynı şeyi ifade etmez. Örneğin anglo-sakson hukuk sistemini benimsemiş ülkelerde kamu yararı daha çok birey yararını ifade ederken kara avrupası hukuk sistemini benimsemiş ülkelerde daha çok devlet temeli bir yaklaşım söz konusudur.