Karbonhidrat Placebo

Makarna sevenlere özel bir blog yazısıdır.

Yıllardır hayalini kurup para biriktirdiği bir kıta için uçak bileti alabilmiş veya bir sabah dilimlediği karpuz ve peyniri yerken milli piyangonun ona çıktığını görmüş olsun, insan bunu her zaman üstünde dumanı tüten, leziz bir yemekle kutlamak ister. Bazısı, güzel bir anı françala ekmeğin üzerine bolca tereyağı sürerek ve dana kavurmayı sererek kutlar; bazısı ise dana carpaccio ve burrata tabaklarını meze niyetine afiyetle yerken, ana yemek olarak sipariş edilmiş ıstakozlarını bekler. Bu sırada yüzyıllık, içmeden önce kadehi kulaklarına yaklaştırıp sesini dinledikleri ve ardından, nazikçe, kadehte daire çizecek şekilde çalkaladıkları şaraplarını yudumlarlar.

Yemek yapmak, dünyanın her yanındaki neredeyse hiçbir aile annesi için gastronomi değildir, fevkalade de güzel yaparlar yahut! Tabii, özellikle sevgili Balkanlı annelerimizden bahsetmek gerekirse, birçoğu hamur işinde ustadır. Sadece Balkanlılar değil, Akdeniz kıyı şeridinde yerleşmiş birçok ülke mutfağı da hamur işlerini muazzam bir lezzetle ve estetikle servis eder. İşin gastronomi kısmına değinmek gerekirse, şahsen bir İtalyan mutfağı sevdalısıyım. Sadece sevdalısı değil hastasıyım da :) İşin gastronomi kısmı da burada başlıyor denebilir.


Sosyal medyada ne kadar fazla tarif görüyoruz değil mi? Özellikle de video içerikleri yayınlayan ünlü sayfalar, pek çok şefin, özel şefin hatta başka konularda içerik üreten pek çok içerik üreticisinin de tarif videolarını paylaşıyor. Küçük bir analiz gerçekleştirdiğimde bunların pek çoğunun makarna, tavuk ve sandviç tarifi olduğunu keşfettim. Pizza içerikleri de platformu ele geçirmiş durumda ama bunlar genelde mekan önerileri için oluyor. E, izleyiciler genelde 10-30 yaş arası bir kitleyi oluşturuyor. Bu da Z kuşağına tekabül ediyor. Z kuşağı hamur yoğurup, yoğurduğu hamuru 45 dakika mayalanmaya bırakıp, bir de sonra güzelce şekil verip üzerine malzemelerini dizer mi? Eklemeliyim ki bazı malzemelerin pişme süresi farklı. Yazık, şimdi ikide bir fırını açıp pişme süresine göre malzemeleri mi ekleyecek? Nasıl uğraşsın onunla bu kadar saat? Yemek sipariş edilen bir uygulamadan söyler, uğraşmaz. Hem malzeme parası da dışarıdan söylemek miktarda tutıyor ablası, abisi.


Biraz eğleniyorun ama bizzat ben de bir Z kuşağıyım. Yemek yapmayı, her gün yemek yapmayı, yanına bir de tatlı kondurmayı çok severim. Şu sıcak havalarda tiramisu hazırlayıp yemesi pek keyifli oluyor açıkçası!

Makarnayı üzerinde çeşit çeşit pestolu, domatesli, kalamarlı kremalı, hatta midyeli soslarla servis ettik ve yedik yıllarca. Sosyal medyada herkesin makarnanın nasıl yapılacağı ile ilgili bir fikri var. Bir kere makarna half-cooked (yarı pişmiş) servis edilmeli. E tamam, herkes bunda hemfikir zaten. Kritik nokta, örneğin bir domatesli fesleğenli sosun hazırlanması için çeşitli tariflerin ortaya atılması. İtalyan restoranı olsun, parmesan tekerinde makarnayı çeviren take-away makarnacılar olsun, pek çok yerde makarna yedim ve hepsi fevkalade lezzetliydi. Arada çürük bir puan verdiğim yerler çıktı ama oralara değinerek tadınızı hiç kaçırmayayım.

Bu platformda düşüncelerimi açıklamayı, bir nevi sohbet etmeyi seviyorum. Gastronomi hakkında sohbet etmeyi ise ayrı bir severim. Yazının başından beri içimde tutuyorum da tutuyorum. Sizinle nefis bir İtalyan makarnası tarifi paylaşmak için buradayım aslında. İtalyan şeflerden, büyükannelerden birçok real pasta recipe izledim ve sonunda sizinle bu tarifi paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Hazırsanız ve hafiften de acıkmaya başladıysanız bir başlangıç yapayım:

ÇERİ DOMATES - SHELLBOW MAKARNA

İÇERİK:

  • 1/2 paket shellbow makarna
  • 1 bardak krema
  • 3/4 bardak parmesan peyniri (birazını servis için saklamanız tabak için güzel bir jest olacaktır)
  • Bir yemek kaşığı domates salçası
  • 4-6 adet kıyılmış sarımsak
  • 1/4 fincan tercihe göre beyaz şarap ya da makarna suyu
  • 1 çay kaşığı pul biber
  • 2 çay kaşığı karabiber
  • Tat vermesi için koşer tuzu
  • 4 yemek kaşığı zeytin yağı veya tuzsuz tereyağı
  • 1.5 bardak yarıya bölünmüş çeri domates
  • 2 yemek kaşığı doğranmış taze fesleğen
  • 1 çay kaşığı taze kekik (tercihi)


HAZIRLANIŞ

  • Sarımsaklarımızı bir havanda dövüyoruz. Ardından çeri domateslerimizi ortadan ikiye bölüyoruz. Zeytin yağımızı tenceremize döküyoruz ve kıyılmış sarımsağımızı ekliyoruz. Biraz çevirdikten sonra domatesleri ekliyoruz. Ardından arzu ederseniz beyaz şarabı ekleyebilirsiniz. Biraz koşer tuzu serpiyoruz. Ardından domateslerimizin iyice suyu çıkınca pul biberimizi ekliyoruz. Biraz karıştrıp sosun içinden domates kabuklarını alıyoruz. Salçamızı ekleyip karıştırıyoruz. Ardından kremamızı yavaşça döküyoruz. Bir güzel karıştırıp parmesanımızı rendeliyoruz. Sosumuz iyice fokurdadığında fesleğenlerimizi ekleyerek tadını zenginleştiriyoruz. Bir yandan makarnalarımızı haşlıyoruz. Kritik nokta yarı pişmiş olması. Makarnamız piştikten sonra sos tenceresine ekliyoruz ve makarna suyundan da ekleyip karıştırıyoruz. Sos makarnamıza iyice işlemeli. Makarna, sosla bir güzel eşleştikten sonra servis tabağımıza alıyoruz ve üzerine bir miktar kekik ekiyoruz. Dilerseniz üzerine mozarella topları da ekleyebilirsiniz. İnanılmaz ve leziz bir deneyim sunacaktır ;)

Bugünlük benden bu kadar. Bu sıcak yaz aylarında çok yorulmadan yapabileceğiniz leziz bir tarif, sizinle de paylaşmak istedim. Deneyenlere afiyet olsun. Yaz tatilinin tadını deniz kenarında bronz tenleriyle çıkarmakta olanlara da iyi tatiller dilerim.