Keşmir Sorununun Tarihi ve Günümüzdeki Keşmir Sorunu I.Bölüm

Keşmir'de günümüze kadar yaşanan sorunlar ve günümüzde süreç nasıl yönetiliyor? Barış yakın mı? İmkansız mı?

Birleşmiş Milletler'e (2021) göre Güney Asya, hem coğrafi hem de etno-kültürel açıdan tanımlanan Asya'nın güney bölgesidir. Bölge Afganistan, Bangladeş, Butan, Hindistan, Nepal, Pakistan, Sri Lanka ve Maldivler ülkelerini kapsamaktadır. Güney Asya dünyanın en karmaşık ve dinamik bölgelerinden biridir. Kuzeyde Afganistan'dan güneyde Sri Lanka'ya kadar uzanan bölge, kendine özgü siyasi akıntılara, sürekli askeri çatışmalara ve hızla değişen toplumlara ev sahipliği yapıyor. (Ünlü, 2022) Günümüzde Güney Asya bölgesi siyasi istikrarsızlık, terörizm, yoksulluk, doğal afetler, iklim değişikliği gibi birçok siyasi ve uluslararası zorlukla karşı karşıyadır (Ünlü, 2022). Güney Asya'nın uğraştığı birçok sorun var. Bunlardan bazıları Hint-Pakistan İlişkileri (Keşmir Sorunu), Afganistan'ın İç Siyasi Kargaşası, Rohingya Krizi ve Sri Lanka'daki Etnik Çatışmalar olarak nitelendirilebilir. Bu sorunlar arasında uzun yıllardır bu bölgeyi en çok meşgul eden ve Asya'nın en büyük devletlerinin bile müdahil olmasıyla daha da genişleyen bir sorun haline gelen Keşmir meselesi ele alınacak. Bu konu çerçevesinde bu makalede Keşmir Bölgesi, Keşmir Sorununun Tarihi, Geçmişte Keşmir Sorunu ve son olarak Yakın Geçmişte ve Bugün Keşmir Sorunu incelenecektir.

Öncelikle Güney Asya'yı basitçe yeryüzünün Orta Doğu, Orta Asya, Güneydoğu Asya ve Hint Okyanusu arasındaki kısmı olarak tanımlamak mümkündür (Karakaya ve Nazari, 2023). Pakistan'ın doğusunda ve Hindistan'ın kuzeyindeki bölge Keşmir veya Jammu Keşmir olarak biliniyor. Pakistan ile Hindistan arasındaki en büyük sorunlardan biri Keşmir meselesidir. (Eryüksel, 2017) Keşmir'in tarihi Hint kralı Ashoka'nın (M.Ö. 232) saltanatına kadar uzanmaktadır. Ancak bölgenin bilinen tarihi MS 78'den sonra Orta Asya'daki Kuşan İmparatorluğu'nun egemenliği altına girdiği döneme kadar uzanmaktadır (Karakaya ve Nazari 2023). Keşmir Bölgesi, bölgedeki 565 prenslik bölgesinin en büyüğüdür. Keşmir Bölgesi 5 ayrı bölgeden oluşuyor; Wadi Keşmir, Jammu Eyaleti, Poonch bölgesi, Ladakh ve Baltistan ve Gilgit bölgesi (Ganguly, 1998). Tam adı Cammu ve Keşmir olan, genel olarak sadece Keşmir adıyla anılsa da bu devlet, Pakistan, Hindistan ve Hindistan ile komşu olması nedeniyle "Asya'nın Kalbi" ve "Hint Yarımadası"nın tacı olarak anılmaktadır. Çin'in Tibet bölgesi ve Asya'nın hemen hemen ortasında yer almakta olup, konumu nedeniyle stratejik öneme sahiptir (Toker, 2003). Pakistan'ın kuzeyinde yer alan Keşmir, 82 mil kare alana sahip bir bölgedir. Toprak yapısı ve iklimi pirinç ve buğday yetiştirmeye uygundur (Armaoğlu, 2010). Bölge, alt kıtanın Orta Asya ile bağlantısını sağlamaktadır. Bölge, alt kıtayı doğuda Çin'in Tibet bölgesi ve kuzeyde Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile Orta Asya'ya bağlayan bir geçit görevi görüyor. Kuzeybatıdaki Gilgit Eyaleti, Afganistan'ın Wakhan koridoruyla ortak bir sınırı paylaşıyor.

Daha sonra Keşmir Sorununun Tarihi ve geçmişteki Keşmir Sorunu değerlendirildiğinde görülmektedir ki; Keşmir sorunu görünüşte 1947'de Pakistan ve Hindistan adında iki ayrı devletin kurulmasıyla bu iki devlet arasında paylaşılması mümkün olmayan bir toprak meselesi olarak başlamış olsa da gerçekte bu anlaşmazlık Sihlerin 1819'da bölgeyi ele geçirmesiyle başlamıştır. Eryüksel, 2017). Bölgedeki İngiliz hakimiyeti, 1846 yılında İngilizlerin Sihlerle yaptığı savaşta zafer kazanması sonucu başlamıştır. Bunun üzerine İngilizler, Keşmir'in idaresini Hintli maharaja Gulab Sing'e verdi. Bu şekilde Müslümanların çoğunlukla yaşadığı bu bölgeyi Hindular yönetiyordu (Yıldız, 2019). İkinci Dünya Savaşı sonrasında 15 Ağustos 1947'de kolonilerin tasfiyesi kaçınılmaz olunca İngiltere bölgeden çekilmek zorunda kaldı. Sayılarının 500'ün üzerinde olduğu ifade edilen ve Alt Kıta kara kütlesinin %45'ini kapsayan Müslüman, Hindu ve Sih feodal hükümdarlar tarafından yönetilen prens devletlerin bağımsızlığı konusunda İngilizler kesin bir hükme varamadı. en önemlisi Britanya İmparatorluğu tarafından dolaylı yönetim stratejisi uygulandı (Bayram, 2021). Teorik olarak bu beylikler bağımsız devlet statüsüne sahip olabilirken, pratikte coğrafi konum ve sosyal çıkarlar dikkate alınarak Müslüman çoğunluklu bölgelerin Pakistan'a, gayrimüslim çoğunluklu bölgelerin ise Hindistan'a katılması kararlaştırıldı (Bayram). , 2021). Yöneticilerinin Müslüman ve nüfusun çoğunluğunun Hindu olduğu Haydarabad ve Junagadh başlangıçta bağımsız olmak istese de bu eyaletlerin Hindistan'a katılması çok sorunlu bir süreç olmadı. İlk eyalet, Hindistan'ın sınırlı askeri harekatıyla Hindistan'a katıldı; ikinci eyalet ise referandumla Hindistan'a katıldı (Bayram, 2021). Hindistan ve Pakistan'ın birbirleriyle olan tarihi ilişkileri ve Hindistan'ın İngiltere'den ayrılma süreci Keşmir çatışmasının nedenleri olmuştur. Keşmir çatışmasının altında yatan diğer bileşenler bölgedeki din, sınıf ve dil farklılıklarıdır (Gupta, 1967). Jammu ve Keşmir, Pakistan tarafından Hindistan tarafından işgal edilen bir bölge olarak tanındı ve Azad Keşmir, Hindistan tarafından Pakistan tarafından işgal edilen bir bölge olarak tanındı. Ekim 1947'de Azad Keşmir ordusu ile Maharajah'ın Sih ve Hindu birlikleri arasında çıkan çatışmalara Pakistan'dan gelen Pathan kabileleri de Pakistan lehine müdahil oldu (Yıldız, 2019).

Keşmir meselesi nihayet ilk yıllarında Birleşmiş Milletler'e taşındı. Birleşmiş Milletler'de birçok uzlaşma kararı alındı ancak bu kararların uygulanması mümkün olmadı (Karakaya ve Nazari, 2023). Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından bir uzlaşma komitesi düzenlendi ancak çatışmalar devam etti. Bölgenin üçte ikisi Hindistan'ın kontrolüne girerken, tarafları uzlaştırma veya plebisit yapma girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı (Zorbay, 2018). Bu bağlamda Hindistan ile Pakistan arasındaki Keşmir sorunu, İngilizlerin Hindistan alt kıtasından çekilmesiyle ortaya çıkmış ve günümüze kadar devam etmiştir (Karakaya ve Nazari, 2023). Bu nedenle Keşmir sadece bir toprak parçası olarak değil aynı zamanda stratejik, su ve enerji kaynaklarına sahip bir bölge olarak görülmekte, Hindistan ve Pakistan'ın ulusal ideolojilerinin sınandığı bir savaş alanıdır (Erdal, 2018). Keşmir stratejik konumu nedeniyle her iki ülke için de büyük önem taşıyor. Hindistan'ın 1947'de Hindistan ve Pakistan olmak üzere iki parçaya bölünmesinden bu yana, Keşmir'deki sınırların çizilmesi iki devlet arasındaki en önemli anlaşmazlık olmaya devam etti. Keşmir anlaşmazlığının görünen tarafları Pakistan, Hindistan ve Çin'dir (Sumit ve Kanti, 1994). Hindistan ve Pakistan halkının milli bilinç ve kimliğinin oluşmasında önemli rol oynayan Keşmir meselesi, her iki devletin de birbirini tehdit olarak görmesine ve yaptıkları yatırımlarla askeri kapasitelerini artırmalarına neden olmuştur. bu alan (Purtaş, 2011). Bölgedeki diğer tehditlerden biri de her iki devletin de nükleer silahlara sahip olmasıdır (Kızılay, 2023). Hindistan ve Pakistan, ortak sınırlarına yığdıkları yüzbinlerce asker ve yıllık bütçelerindeki askeri harcamalar dikkate alındığında Keşmir sorununa çözüm bulmaktan uzak görünüyor.

Sonuç olarak savaş, insanlık tarihi kadar eskidir ve tarihin şekillenmesinde temel aktörlerden biridir. (Gözcü, 2016) Neilberg'in belirttiği gibi; teknolojiler değişir ve liderler değişir. Savaşın kendisi bile değişir. Ancak dünya tarihinde oynadığı önemli rol her zaman devam etmektedir. Savaşlar uzun vadede toplumların temel yapılarını dönüştürebilirken aynı zamanda "kısa sürede dinamik değişimlere" de yol açabilmektedir (Neilberg, 2011). Bugün dünyamızın birçok bölgesinde aktif çatışma alanlarını görebiliyoruz. İki devlet arasında bu çatışma durumlarının yaşanması savaş olarak adlandırılmaktadır (Ata, 2014). Taraflardan birinin diğerini meşru görmediği ve bu nedenle diğer tarafı muhatap almadığı, hiçbir şekilde anlaşmaya varmadığı etkileşimlerde durum biraz karmaşık bir hal almaktadır (Demir, 2017). Pakistan, Hindistan ve Çin arasındaki Keşmir sorunu, bölgede karşılıklı olarak birbirlerini tanımamalarından kaynaklanan bir sorun olarak da nitelendirilebilir. Güney Asya Bölgesi için Keşmir, uzun yıllardır çözülemeyen ve uzlaşmadan uzak görünen bir sorun olarak görülüyor. Pakistan, Hindistan ve Çin bölgede hak iddia etmekte ve Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen bölgede uzlaşma sağlanamamaktadır (Oğuş, 2023). Bölgedeki nükleer ve askeri yatırımlar da bölgesel güvenlik açısından risk oluşturuyor. Keşmir sorunu, dünyadaki tüm savaşlar gibi, karşılıklı uzlaşı yoluyla çözülebilecek diplomatik bir sorundur. Bölgede can kaybı her geçen gün artarken bu durum bölgede barış ihtimalini de azaltıyor.