Kibbe’nin Güzellik Anlayışı: Yin/Yang ve "13 Vücut Tipi"

Ünlü modacı David Kibbe'nin güzellik tanımı, vücuttaki Yin/Yang dengesi ve "13 Vücut Tipi"

Vücut tipi denince akla ilk olarak elma, armut ve kum saati metaforları geliyor. Bu kategorizasyon temel olarak vücudun göğüs, bel ve kalça ölçülerine ve bu ölçülerin birbirleriyle olan ilişkilerine dayanmakta. Ünlü modacı David Kibbe’nin 1987 yılında yayınlanan “David Kibbe’s Metamorphosis” adlı kitabında açıkladığı “13 Vücut Tipi” olarak anılan kategorizasyon ise, size ilk başta geleneksel “elma-armut-kum saati” sisteminin çok daha ayrıntılısı gibi gelebilir. Ne var ki, Kibbe’nin güzellik anlayışına kulak verince kişisel stile bakış açınız tamamen değişiyor.

Kibbe’nin ortaya koyduğu 13 vücut tipinden bahsetmeden önce, onun güzelliği nasıl tanımladığına bakmak ve kişisel stil meselesine yaklaşımını görmek gerekir. David Kibbe, kitabının ana teması olan “metamorfozu”, kendini keşfetme, takdir etme ve ifade etme serüveni olarak tanımlıyor. Güzelliğin bireysel özelliklerden geldiğini savunan Kibbe, önemli olanın kişiye has olan bu özellikleri ifade etmek olduğunu savunuyor ve bunların düzeltilmeye değil, pekiştirilmeye ihtiyacı olduğunu ekliyor. Ona göre bu pekiştirme yalnızca birkaç dokunuşla mümkündür ve bu dokunuşlar, kişinin kendine has niteliğini geçersizleştirmemelidir, hatta tersine bu niteliği vurgulamalıdır.

Kibbe’nin kitabında güzelliği simetri ile eş değer görerek tüm bireysel özellikleri törpüleyen ekolü eleştirdiğini görüyoruz. İdeal olarak kabul edilenin simetrik ve düzgün hatlar olduğu bu ekolde, örneğin, oval bir yüz oluşturmak hedeflenir. Pek çok kadın ve erkek, mevcut yüz şekillerinden feragat ederek “ideal” olan simetrik özelliklere kavuşmak için kendini saç ve makyaj salonlarına emanet etmekte. Ancak, Kibbe’ye göre, bu çabaların sonunda bireyler simetrik bir yüze kavuşmuyor, sadece yüzlerinde yaratılmış bir simetri illüzyonuna sahip oluyorlar. Örneğin, kişinin alnı fazla açıksa bir kâkül konduruluyor veya uzun bir yüze sahipse saçlara kat verilip mümkün mertebe hacim kazanması hedefleniyor. Yazara göre mevcut kemik yapısının kamufle edilmesine dayanan bu ekol, kişinin sahip olduğu özellikleri onurlandırmayıp üzerine yapay bir cephe inşa ediyor.

Kibbe simetrinin karşısına dengeyi koyuyor ve güzellik uygulamalarını düzeltme üzerine değil vurgulama üzerine kurguluyor. Bu denge kavramını evrenin doğal dengesinde birlikte var olan kutupsal karşıtlarla, yani “Yin” ve “Yang” ile açıklayan Kibbe, her vücudun cinsiyetten bağımsız olarak bu iki gruba ait özellikleri farklı oranda bünyesinde bulundurduğunu ifade ediyor. İmaj kimliğimiz, dış görünüşümüze ait unsurlara atanan “Yin” ve “Yang” özelliklerinin bütünsel olarak değerlendirilmesi sonucu Yin/Yang skalasında bir aralıkta konumlandırılıyor. Kibbe sistemine göre, bu skaladaki konumumuz bizim kişisel temamızı belirlemekte. Giyimden makyaja, saçtan aksesuarlara, genel görünüşümüzü oluşturan tüm unsurlar bu tema etrafında şekillendiğinde ise fiziksel görünümümüz çok daha uyumlu ve dengeli bir ifadeye kavuşmakta. Kibbe, kişisel temanın doğru belirlenmesinin ve kişisel tarzın bu tema ile oluşturulmasının, sınırlandırılamayacak zenginlikteki içsel özelliklerimizi dış dünyaya yansıtmada tutarlı ve etkili bir dil işlevi göreceğini vadediyor. Diğer bir deyişle, ünlü modacı okuyucularına iç ve dış özellikleri etkili bir dille ifade edebilmenin sistematize edilmiş anlaşılır bir yolunu sunuyor.

Biraz Yin/Yang skalasından bahsedelim. Bu skala kemik yapınızı, vücut şeklinizi ve yüz özelliklerinizi teknik olarak belirli bir yere konumlandırır. En basit anlatımla “Yin” boyutça küçüklüğü, yumuşaklığı ve kıvrımlı hatları temsil ederken, “Yang” özelliği boyutça büyüklük ile sert, keskin ve güçlü hatlara atfediliyor. Bu “Yin” ve “Yang”ı vücudun nerelerinde bulmayı bekliyoruz? İlk önce kemik yapımıza bakıyoruz. Kemiklerimizin uzunluğu, genişliği, omuz başları ve çene gibi noktalardaki keskinliği veya yumuşaklığı gibi faktörleri bu skalada değerlendiriyoruz. Yin/Yang skalasındaki konumumuzu belirleyen bir diğer faktör ise kemiklerimizin üzerini örten et dokusunun çeşitli bölgelerde aldığı şekil ve hacimdir. Diğer bir belirleyici faktör ise boyumuzdur: Boy kısaldıkça Yin özelliği artar, uzadıkça da azalır. Yüz şekilleri de hesaba katılması gereken dış görünüş unsurlarıdır. Örneğin iri ve parlak gözler bir “Yin” özelliğiyken, sivri ve keskin hatları olan belirgin bir burun skalanın “Yang” tarafında kalır. Kibbe bu on üç vücut tipinin özelliklerini açıklamış ve kendinizinkini tespit etmeniz için de bir test tasarlamış.

Testi çözdük ve vücut tipimizi belirledik, peki sırada ne var? David Kibbe, her bir kategori için stil önerilerinde bulunuyor; size yakışacakları ve kaçınmanız gerekenleri listeliyor. Bu öneriler kıyafetlerden tutun saç modellerine ve makyaj tercihlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsamakta. Farklı vücut tiplerini inceleyerek aslında bir başkasında görüp beğendiğimiz parçaların üzerimizde denediğimizde neden bizi pek açmadığını anlayabiliyoruz.

Kibbe’nin sistemini, modayı körü körüne takip etmek ve “ideal” olan kalıba girmeye çabalamak yerine bizde kendiliğinden var olanı ortaya koymayı amaçlaması sebebiyle seviyorum. Fiziksel görünüşleri Yin/Yang skalasında tartmanın, insan vücudundaki birtakım hat ve şekilleri anlama konusunda eğitici bir yönü olduğunu da söyleyebilirim. Ancak, Kibbe’nin her bir vücut tipi için sıralamış olduğu kaçınılacaklar listesinin deneyselliği ve özgürlüğü kısıtlayabileceği fikrindeyim. Kibbe sağlam ve kapsamlı bir model sunuyor fakat bunun bizi içimizden geldiğinde bize atfedilen temanın dışına çıkmaktan alıkoymaması gerektiğini aklımızın bir köşesinde bulunduralım derim.

Kaynak:

Kibbe, David. David Kibbe's Metamorphosis: Discover Your Image Identity and Dazzle as Only You Can. Atheneum, 1987.