Kimdir Bu It Girller?

It girl kavramı, çekiciliği, zarafeti, stili ve karizmasıyla toplumun dikkatini çeken ve o dönemin trendlerini belirleyen genç kadınlar için kullanılır. Bu kavram ilk kez 1920’lerde İngiliz yazar Elinor Glyn tarafından kullanılmıştır. Glyn it kelimesi için “cinsel çekicilik ve doğal karizma” açıklamasını yapmıştır. Ardından 1027’de Clara Bow’un başrolünde oynadığı It filmiyle de bu kavram popülerleşmiştir ve Bow bu dönemin it girl’ü kabul edilmiştir.

Peki biraz daha derinlere inelim, kimdir bu it girller?

Bir kadının it girl olarak tanımlanmasında toplum, medya organları ve hayranlar büyük rol oynamaktadır. Popüler kültür, ilgi, şan şöhret ve trendler de buna yön veren unsurlar arasındadır. Fakat sadece şöhret yeterli değildir. It girllerin kendi tarzları, yetenekleri, duruşları ve bir marka değerleri vardır. Bu kadınlar kendiliğinden çekicidirler ve herkesi büyüleyen karizmaları vardır. Hiçbir çaba sarf etmeden dikkatleri üzerlerine çekerler. Enerji dolu, etkileyici ve insanlara ilham verirler. Yaptıkları ve giydikleri asla zorlama değildir, doğuştan gelen bir cazibe ve büyüleyiciliği vardır.

It girllerin kendi tarzları vardır ve bununla modaya yön verirler. Özgüvenle taşıdıkları parçalar birer trend haline gelir ve çoğu zaman taklit edilirler. Sadece giysi ile kalmaz belirledikleri trendler. Dinledikleri müzik, saçları, aksesuarları ve makyajları da trend olur, döneme yön verir. Kendilerine özgü bir imaj ve hikaye oluşturarak ikon haline gelirler. Örneğin, Chiara Ferragni’nin moda bloguyla başlayıp bir moda imparatorluğu kurması bunu kanıtlar niteliktedir. Geçici bir trendten daha fazlasıdırlar. Ünlü moda markaları it girlleri asla kaçırmaz, Kim Jennie’nin Chanel’in marka yüzü olması gibi.

Moda ikonluğunun yanı sıra it girller aynı zamanda kültürel figürlerdir. Toplumun değerlerine ve trendlerine uyum sağlarlarken bunları yeniden şekillendirebilirler. Medyanın rolü burada büyüktür. Televizyon, gazete, dergi, bloglar ve sosyal medya it girllerin görünürlüğü için çok önemlidir. Bu şekilde topluma ulaşırlar ve günlük hayatlarının dahi marka değeri olmasını sağlarlar. Paylaşımlarındaki görsel estetik, hitap ettikleri kitlenin kapsayıcılığı sayesinde sosyal medyada çokça sevilir ve takip edilirler. Toplumun bu kadınlara duyduğu ilgi ve merak, statülerini belirleyen en önemli etmenlerdendir.  

Sadece medya organları it girlleri belirlemez. Toplum gerçekten bu genç kadınlara bayılır ve yaptıklarını, giydiklerini takip eder. Kendine inanan, özgüvenli duruşlarıyla insanları kendilerine hayran bırakırlar. Alışılmışın dışında yaptıkları seçimlerle dikkat çekerler. Onları sevenlerle, hayranlarıyla kurdukları bağ çok özeldir ve statülerini korumak için bu çok önemlidir.

Yaptıkları hayır işleri, çevre bilinci, karşılıksız insan sevgisi, sosyal adalet kampanyalarına destek vermeleri onların ne kadar mükemmel birisi olduğunu kanıtlar. Yaşadıkları dönemin kültürel ve toplumsal dinamiklerini anlayarak buna uyum sağlarlar ama aynı zamanda da zamansızdırlar. Dönem dönem tarzları yeniden trend haline gelir. Bu yüzden geçici akımlardan ziyade uzun vadeli bir stil ve imaj yaratırlar. Sadece kendi kültürlerine hitap eden yerel bir figür olmaktan çok uluslar arası bir ikon haline gelirler.

Peki toplum bu zamana kadar kimleri it girl belirlemiştir?

Bence gelmiş geçmiş en büyük it girllerden birisi Prenses Diana’dır. Neden mi Diana? Çünkü Prenses Diana, sadece döneminin değil modern tarihin en etkili ve ikonlaşmış figürlerinden biri olarak kabul edilir. Zamansız tarzı, sadece İngiliz halkının değil bütün dünyanın ona duyduğu sevgi ve sempati, hala konuşulan ve sevilen bir ikon olması… It girl olmak için başka ne gerekir ki?

Prenses Diana, kraliyet protokolüne uygun ama kişisel tarzını da yansıtan bir moda anlayışıyla hem döneminin hem de günümüzün trendlerini belirledi. Moda endüstrisinin kışın uzun çizmeler olmazsa kombin yapamazmışız gibi davranmasıyla Diana’nın çizmeli ikonik kombinleri tekrar konuşulmaya ve ilham olmaya başladı. Giydiği her şey döneminde moda oldu, dünyanın dört bir yanında insanlar onun gibi görünmek için çabaladı. Şortlu sweatshirt kombinleri, kırmızı kazakları, kabanları ve o muhteşem intikam elbisesiyle döneminin moda ikonu oldu. Chanel, Versace gibi markalar Diana ile daha da görünür oldu, her kesim tarafından bilinir oldu.

Diana moda ikonu olmanın çok daha ötesinde küresel bir isimdir. Paparazilerin yoğun ilgisi, dergilere verdiği röportajlar, Prens Charles ile boşanmasından sonra da halkın ona duyduğu karşılıksız sevginin ve ilginin devam etmesi, cenazesinin sanki dönemin Kraliçesinin ölmüşçesine kalabalık oluşu ve dünyanın dört bir yanında onun ölümü için tutulan yas bunu kanıtlar niteliktedir. Sadece İngiltere’nin değil Dünyanın figürü haline gelmişti. Popüler kültürdeki ikonluğu o kadar büyüktü ki ölümünden yıllar sonra bile Netflix sadece onunla ilgili olarak Spencer filmini çekmiştir.

Diana, kraliyet ailesinin diğer üyelerinden farklı olarak halka yakın ve samimi bir isimdi. İnsanlarla temas etmekten çekinmemiş, AIDS hastalarına ve evsizlere yönelik başlattığı kampanyalarla kapsayıcı bir figür haline gelmişti. Kendisi İngiliz kraliyeti için de bir değişim elçisi, kültür elçisi olmuştur.

Doğal karizması ve zarafetiyle milyonların ilgisini toplamış, basında sürekli manşetlerde konu olmuş, halkla ilişkisini hiç kesmemişti.

Prenses Diana bir yana, tarihte ve günümüzde diğer it girller kimdir?

Coco Chanel kesinlikle bir it girldir. Sadece tasarımcı olmanın ötesinde Chanel döneminin yaşam tarzını ve yüksek sosyeteyi temsil ediyordu. “Little black dress” ve Chanel No. 5 gibi ikon ürünleriyle modaya yön verdi. Kadınlara özgüven aşılayan tarzıyla hem çok konuşuldu hem de klasik zamansız bir zarafet modeli haline geldi. Oluşturduğu marka öylesine büyük ki hala modaya ve trendlere yön verir, aynı zamanda da özgün tasarımlarıyla insanların hafızalarında yer edinmiştir.

Marilyn Monroe, Hollywood’un altın çağının en büyük yıldızıdır. Seksapel ve zarafeti harmanlayarak küresel bir ikon haline gelmiştir. Güzellik sektöründe porselen bir ciltle yeni bir çağ başlatmış ve filmlerindeki ikonik anları onun statüsünü ölümsüz kılmıştır.

Madonna, Kate Moss, Paris Hilton, Zendaya günümüzün hala ses getiren it girlleri iken onların izinden gelen Jennie Kim, Bella ve Gigi Hadid’te küresel it girller arasında gelmektedir. Unutmayın it girl olmak sadece trendlere yön vermek değil, neredeyse bir kültür elçisi olacak şekilde kapsayıcılığı ve liderliği de gerektirmektedir.

Kendilerine özgü tarzları, güçlü medya etkileşimleri ve toplumsal konulardaki duyarlılıklarıyla it girller birer kişiden çok markadır. Bu kadınlar döneminin ve gelecek dönemin genç kadınlarına da örnek oluyor ve toplumun geniş bir kitlesine yol gösteriyor.