Kimi Ölümler Ölümsüzdür!

Ne mutlu seni anlayabilene, ne mutlu aydınlattığın bu yolda yürümeyi becerebilene ve ne mutlu Türküm diyene!


Takvimler 1938, 10 Kasım'ı gösteriyordur. Saat 9'u 5 geçer...

İstanbul Üniversitesi'nde ders işleyen Alman Profesör, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gözlerini sonsuzluğa kapattığı haberini işitmiştir. Hukuk Fakültesi Profesörü ne yapacağını bilemez, şaşıp kalır. Bir süre sonra şaşkınlığı yerini içini kaplayan derin hüzne bırakır. Derse girse mi girmese mi karar veremez, Rektör odasında alır soluğu.

Profesör: "Efendim, Türkiye devletinin acı kaybının haberini işittim, ne yapayım bilemedim."

Rektör: "Sizde büyük bir adam ölünce ne yaparlarsa, onu yapın."

Profesör: "Bizde hiç bu kadar büyük bir adam ölmedi ki..."


"Bazı ölümler ölümsüzdür" derler. Nedir peki bir ölümü ölümsüz kılan hiç düşündünüz mü? Kimi art niyetlerle iddia edildiği gibi putperestlik midir? Yoksa fani bir bedenin ölümsüzlüğünden ziyade çok daha mı derindir bu sözün maksadı?

Türkiye bu sözü tam 82 yıl önce bugün yaşayarak öğrendi. Gözü yaşlı analar oğlunu, şanlı gaziler silah arkadaşlarını, evlatlar babalarını, vatan Ata'sını kaybettiği sabah biz "ölümsüz bir ölüm"ün maksadını idrak ettik. Ölmeyen şey fani bir bedenden çok daha fazlasıydı; onun düşünceleriydi, fikirleriydi, devrimleriydi, yorgun bir halkı omuzlarından tutup sarsışıydı. Ölmeyen şey Türk evlatları için umut; eğitim ve bilim için uzun ve ışıklı bir yoldu. Kadınlar için yeni haklardı, Türk tarihi için şanlı zaferlerdi...

Bundandır her 10 Kasım'da acımızı ilk gün ki gibi en derinde hissedişimiz, bundandır gözlerimizin dolması. Bu yüzden her 10 Kasım'da küçücük bedenlerimiz okul bahçesinde hiç görmediğimiz bir çift mavi göz, hiç işitmediğimiz bir ses için titrerdi. Anıtkabir'e her gidişimizde bu yüzden dolardı gözlerimiz ve bu yüzden gururla "Ne mutlu Türküm diyene!" diye bağırırdık avazımız çıktığı kadar.

Bu yüzden bugün yine avazımız çıktığı kadar, dünyanın her dilinde ve her bölgesinde bir kez daha hep bir ağızdan "Ne mutlu seni anlayabilene, ne mutlu aydınlattığın bu yolda yürümeyi becerebilene ve ne mutlu Türküm diyene!"


Takvimler 2020, 10 Kasım'ı gösteriyordur. Saat 9'u 5 geçer...

İşte yine tutuldu nefesler, başladı göğsümüzdeki sancı. Yine bir yanımız hüzünlü, bir yandan da gurur dolu içimiz. Yine durdu tüm arabalar, köşedeki bakkal, okuldaki çocuk, evdeki anne... Bugün, ölümünün 82.yıl dönümünde, 82 milyon evladın senin izinde.

Ne mutlu tüm dünyanın saygı duyduğu, kitaplarına konu ettiği bir lidere Ata'm diyebilene!


“Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Sevgi, saygı, minnet ve özlemle.


Atatürk'ün Ölümünün Ardından Dünya Basınında Çıkan Manşetlerin Bazıları:

"Vatanını muhakkak bir parçalanmaktan kurtararak gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra milletinden bir taht istemedi. O, kelimenin bütün anlamıyla bir insan, eşsiz bir dahi, kahraman bir asker ve siyaset adamı idi. Hayatını milletinin mutluluğuna adadı, bu uğurda genç yaşta hayata gözlerini kapadı."

-Elifba (Suriye Basını)

"İngiltere önce cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır."

-Sunday Times (İngiliz Basını)

"Kadınlar başka hiçbir ülkede bu kadar hızla ilerlememişlerdir. Bir ulusun bu derece değişmesi, tarihte gerçekten eşi olmayan bir olaydır."

-Daily Telgraph (İngiliz Basını)

Atatürk’ün yaptıkları insanoğlunun kolay kolay yapabileceği şeylerden değildir. O, büsbütün başka bir insandı."

-El Mısri (Mısır Basını)

"İslam dünyasının büyük insan yetiştirme gücünü yitirdiğini öne sürenler, Atatürk’ü hatırlamalı ve utanmalıdırlar."

-Tahran (İran Basını)

"Almanya, Atatürk’ün eserine ve mücadelesine hayrandır. Onda, tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir."

-Börsen Zeitung (Alman Basını)

"Biz Çinliler, hepimiz bu mateme iştirak ediyoruz. Zira büyük bir milletin, çok sevilen büyük Ata’sının ölümü yalnız Türkiye için değil, aynı zamanda bizim kıtamızda ve bütün dünyada büyük bir boşluk bırakmaktadır."

-Çin Basını

"Tarih çok büyükler gördü. İskenderler’i, Napolyon’ları, Washington’ları gördü. Fakat yirminci yüzyılda büyüklük rekorunu Atatürk, bu Türk oğlu Türk kırdı."

-L'Illustration (Fransız Basını)

"Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran, kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atatürk, en birincisidir."

-Timpul (Romanya Basını)

"Milletimiz, en büyük Türk’ün karşısında kederli bir saygı ile eğilmektedir. Romanya’da Atatürk’ün ölüm haberi geldiği gün, bütün okullarda dersler tatil edildi."

-Rador (Romanya Basını)

"Bir insana ölümünden sonra bu derece sevgi ve yas gösterileri yapılması milletler tarihinde az görülen şeylerdendir."

-Athinaika (Yunan Basını)