Kimlik

2003 yapımı, orijinal adıyla Identity film incelemesi.


Psikolojik gerilim alt başlığında değerlendirilebilecek bu film, Amerika yapımı olup 15 Ağustos 2003 tarihinde vizyona girmiştir. James Mangold tarafından çekilen korku ve gerilim türündeki film başarılı oyuncu kadrosuyla da ilgi çekiyor. John Cusack, Ray Liotta, Amanda Peet, Alfred Molina gibi isimleri ekranda görüyoruz. Film 11 dalda aday gösterilip 1 ödül almıştır.

Film, fırtınalı bir gecede birtakım tesadüflerle yolları bir motelde kesişmiş olan 10 insanın yaşadığı korku ve gerilimi konu alıyor. Bu kişiler; bir limuzin şoförü, hayat kadını, bir mahkûm ve onu nakleden bir polis, bir televizyon yıldızı, bir çift ve 3 kişilik aileden oluşur.

Kimlik başlangıçta tamamen bir gizem ağıyla örülü. Ve biterken değil, bitmeye yakın sırrını ortaya koyuyor. Fakat bu sürpriz kesinlikle gerilimin sonuna geldiğimiz anlamına gelmiyor. Motelde başlayıp biten bir ‘katil kim’ hikayesi ile türün klasikleri arasına girmiş bir film.

Yazının bu kısımdan sonrası 'spoiler' içeriyor. 


Filmin sonlarına doğru, gizem çözülürken, motelin aslında sadece katilin kafasındaki bir mekan olduğunu ve kişilerin de çoklu kişilik bozukluğuyla ortaya çıkan farklı karakterleri olduğunu öğreniyoruz. Katilin bunları kendi bilinciyle yapmadığını ve dolayısıyla idamın yanlış bir ceza yöntemi olduğunu savunan doktor, disosiyatif kimlik bozukluğu olduğunu açıklıyor. Disosiyatif kimlik bozukluğu, çoklu kişilik bozukluğu olarak da bilinir. Kişi birden fazla kişiliğe sahiptir ve bu alter kişiliklerin hepsinin ayrı bir yaşı, cinsiyeti ve birbirinden farklı özellikleri olabilir. Çoğunlukla çocukluktaki tramvatik yaşantılardan kaynaklanabilen bu bozukluğa sahip kişinin sahip olduğu alter kişilikler de ona dair izler taşır. Kişinin masum, kötü ya da yaralı tarafı gibi.

Filmin sonunda katilin çocuk çıkma sebebi ihmal edilmiş çocuğun öfkesinin dışavurumu olarak düşünülebilir. Sondaki sahnede ise Paris’in çocuk tarafından öldürülmesinin annesinden yola çıkılarak yaratılmış “hayat kadını alter kişiliği” ve bir çeşit intikam olduğu söylenebilir. Doktorun öldürülmesiyle birlikte, aslında bu durumu çözecek kimsenin kalmayışı ve ihmal edilmiş yaralı bir çocuğun yeniden kendine kişilikler oluşturma çabası devam edebilir.

Tabii ki filmin net bir sonucu yok. Biraz da bize bırakılan ve tam çözülemeyen bir gizemle başarılı bir gerilim filmi izleyip sorularımıza kendimizce cevaplar bularak boşlukları doldurduğumuz bir film. Psikolojik gerilim sevenler için izlenmesi gereken kült filmlerden biri.