Kitap Önerisi: Victor E. Frankl'dan İnsanın Anlam Arayışı
"İnsanı insan yapan nedir sizce?"
İnsanı insan yapan nedir sizce?
Hayatındaki bazı kişilere ya da varlıklara beslediği sonsuz sevgi mi
Yoksa onu bu dünyadaki diğer tüm canlılardan ayıran Akıl'ı ile düşünebilme yetisi mi?
Victor Frankl'a göre hiçbiri!
Bu yaşamda aldığın her nefes için biçtiğin anlam, hayatında olan her şeye verdiğin değer, hayallerin...
Bunlar, insanı insan yapar ona göre.
Çünkü insan, hayatı boyunca bir şeye anlam yüklemek ve ona bağlanmak için bir amaç uğruna yaşar.
Hepimizin hayalleri vardır değil mi? Hepimiz bu hayatta bir şeyleri elde etmek istediğimiz için hep çırpınıp dururuz. Kimi zaman acı çekeriz, kimi zaman öfkeleniriz, kimi zaman mutlu oluruz. Bunları neden yaparız hiç düşündünüz mü?
Yazarımız Victor E. Frankl yaşamış olduğu 20.yüzyılın en önde gelen psikiyatristlerinden biri olarak, kendisinin tüm kariyerini etkileyecek büyük bir dehşete maruz kaldı.
Sadece o değil, onun gibi binlercesi.
Neydi onu bu dehşete maruz bırakan derseniz, "tek kusuru" yahudi olmasıydı.
Bu da onu toplama kamplarında yaşadığı tarif edilemez bir yaşam savaşını nasıl verdiğini, neler görüp geçirdiklerini birinci ağızdan bize anlatma fırsatı sunmuş oluyor.
Ama burada bizlerin dikkat vermesi gerektiği yer: toplama kamplarında hayatın ne olduğundan çok, orada hayatta kalmayı nasıl başarmış oldukları!
"Bir insanın tek karşılığı, taşıdığı numaraydı."
"Bir anımı hatırlıyorum. Yırtık ayakkabılar yüzünden ayaklarımda korkunç yaralar açılmıştı ve acıdan emrederse ağlayacak haldeyken, kamptan çalışma alanına kadar birkaç kilometre topallamıştım. Çok soğuktu, acı rüzgârlar bizi döver gibiydi. Sefalet dolu hayatımızın sonu gelmez küçük dertlerini düşünüp duruyordum. Bu gece ne yiyecektik?(...)
Her gün, her saat zorlayan bu şeylerle uğraşmak ve bu kadar önemsiz şeyleri düşünmek bende bir tiksintiye yol açmıştı. Zihnimi başka şeyler düşünmeye zorladım. Bir anda kendimi iyi aydınlatılmış, sıcak ve güzel bir derslikte kürsüde dururken buldum. Önümde, rahat sandalyelerde oturan ilgili izleyiciler vardı. Toplama kampının psikolojisi üzerine bir ders veriyordum! Beni baskı altında tutan her şey, bilimin mesafeli bakmış açısından ele alınarak nesnel bir biçim almıştı. Bu şekilde, durumun üstüne, o anın ıstıraplarının ötesine geçmeyi başarmış ve onları geçmişte kalmış şeyler olarak gözlemlemiştim. Hem ben hem de zorluklarım kendi tarafımdan gerçekleştirilen ilginç bir psikobilimsel çalışmanın nesneleri halini almıştık. Yani bize acı veren duygular, onun berrak ve kesin bir resmini çizdiğimiz anda acı olmaktan çıkar."
Aynı zamanda kitabın içerisine dahil etmiş olduğu çalışmalarıyla Victor Frankl, anlam ile ilişkili bazı notlarıyla da psikoloji çalışmaları ile ilgilenen, merak eden kişiler için de bilgiyi yerinden öğrenme fırsatı sunuyor.
Bugünlerde ihtiyacımız olan teselliyi kendi benliğimizde bulmamıza yardım eden,
Okuduktan sonra geriye dönüp bakıp tüm yaşantımızı sorgulatacak o muhteşem kitap…
“İnsanın Anlam Arayışı”
Yaşınız kaç olursa olsun mutlaka elinizin değmesi, ruhunuzun oradaki hikaye ile buluşması gereken bir kitap.
Çünkü oradaki hikaye yazarın hayal gücü ile yaratılmış bir resim değil, orada sahnelenen bizzat hayatın ta kendisi!
Hiçbir ressam bu acı hikayeyi böylesine güzel resmedemezdi bana göre
Çünkü bazı şeyler ancak yaşadığınız zaman anlaşılır.
Bu yazı ile burada benimle buluşan siz değerli okurlar eminim ki hepinizin bu zamana kadar tecrübe olarak birbirinden kıymetli birikimleriniz vardır. Bu sebeple dediğim şeyleri bizzat kendiniz üzerinden değerlendirebilirsiniz.
Atlattığınız tüm o zorlukları düşünün mesela… ne oldukları önemli değil. Acı, acıdır. Hasret, hasrettir. Endişe, keder… bu liste böyle uzar gider.
"Kendi "geçici varoluşunun" sonunu göremeyen insan, hayatta nihai bir hedefi de amaçlayamıyordu. Yaşamayı, normal bir hayat süren insanın aksine, geleceğe ertelemişti. Bu yüzden de iç yaşantısının tüm yapısı değişmiş ve hayatın diğer alanlarından bildiğimiz çürüme işaretleri ortaya çıkmıştı. Örneğin, işsiz bir işçi de benzer durumdadır. Varoluşu geçici hale gelmiştir ve gelecek veya bir amaç için yaşayamaz."
Benim odak noktam burada tüm bu zorluklar ile nasıl başa çıktınız? Sudan başınızı çıkarıp nasıl temiz havayı tekrar içinize çektiniz?
Nasıl tekrar arzuladığınız yaşamınıza kavuştunuz?
Bu kütüphanemdeki en anlamlı -ismimden bağımsız olarak- kitapta da işte tam olarak bu soruların cevaplarını bulacaksınız.