Kitap Önerisi: 'Yas'lanma Kitabı
'Kayıp yaşamış birine nasıl yardımcı olabiliriz?' Sorusuna iyi bir cevap arayanlara...
Bir yakınımızı kaybetmek yaşayabileceğimiz en yoğun ve karmaşık deneyimlerden biridir.Bu deneyim üzüntü, öfke, suçluluk, yalnızlık gibi günlük hayatta dile getiremediğimiz duyguları içinde barındırdığından yas süreci çoğumuz için zor geçer. Bazen biz bunları dile getirmek istesek bile toplum bu süreçte söyledikleriyle veya yaptıklarıyla paylaşımda bulunmamıza farkında olmadan engel olur.
Böyle bir durumda yapabileceğiniz en büyük hata belli klişe sözleri sıralamaktır.' Zaman her şeyin ilacı', 'O şimdi daha iyi bir yerde', 'Zaten hastaydı,en azından artık acı çekmeyecek' şeklinde çeşitlendirilebilir bu sözler. Bunlar yas tutan kişiyi teselli etmediği gibi yas sürecini yaşamasına da engel olabilir.
Çünkü bu gibi sözler yasın beraberinde getirdiği, toplum tarafından 'olumsuz' olarak yaftalanan duyguları dışlamamızı isterler.
Bu tür bir deneyim yaşamamışsanız yaşayanları teselli etmek için ne söyleyebileceğinizi ve ne yapabileceğinizi bilemiyor olmanızda bir problem yok. Kimse böyle bir şey yaşayana kadar bu konu hakkında bilgi sahibi olamaz. Hatta bazen bu durumu yaşamış olanlar bile ne söyleyeceklerini bilemezler. Ancak işin ufak bir sırrı var: Dinlemek.
Çünkü yas sürecinde kimimize iyi gelen sözler kimimizi yaralayabilir. Hatta aynı kişi için bile olsa zaman geçtikçe sözlerin bizdeki anlamı değişebilir ve bir süre sonra teselli edici gelmeyebilir. Bu durumda sadece dinleyerek karşınızdaki kişiye yardımcı olmak sandığınızdan daha faydalıdır. Tabii bu herkesin yas sürecinde konuşmaya hazır olacağı anlamına gelmez. Karşınızdaki kişi susmak da isteyebilir. Ancak biz şimdilik sadece duyulmak isteyenlerin sesini duyurmasını sağlayan bu kitaba odaklanalım.
Shelly Fisher ve Jennifer Jones tarafından derlenen ''Yas'lanma Kitabı', yas süreci yaşamış insanların bu süreçte yaşadıklarını dört soru üzerinden cevapladıkları bir kitap. Bu sorular;
-Birinin söylediği veya yaptığı (yas sürecinde) en iyi şey neydi?
-Birinin söylediği veya yaptığı en kötü şey neydi?
-Benzer bir tecrübeden geçen biri için tavsiyeleriniz nelerdir?
-Yas tutanların yakınları için tavsiyeleriniz nelerdir?
şeklinde sıralanabilir. Bu sorular onların bu süreçte yaşadıklarına kısaca ışık tutarken bize de pek çok tavsiye sunuyor. Soruların cevapları dışında kayıp yaşayan kişilerin kaybettikleri yakınlarıyla ilgili notları, anıları ve şiirleri de var. Fakat kitapta herhangi bir bilgi içeriği olmadığının altını çizmek isterim.
Sadece bu deneyimi yaşamış kişilerin tavsiyeleri üzerinden ilerliyor. Haliyle yas tutmanın herkes için aynı olmadığını ve bu kişileri teselli etmenin genel geçer bir yolu olamayacağını da anlamış oluyorsunuz. Ancak empati yapmayı ve bu tür konularda hassasiyet kazanmamızı fark ettirmesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Ve tabii bu tür bir süreci şu an yaşıyorsanız sizinle aynı şeyleri yaşamış pek çok insanla tanışacak ve belki de daha az yalnız hissedeceksiniz.
Ben de bu süreci yaşamış va hala yaşayan biri olarak Türk toplumunu 'yas cahili' bir toplum olarak görüyorum. Evet,bu belki bir hakaret olarak algılanabilir ancak değil. Bence bu konuda adım atmamız için bir fırsat. Çünkü bir yakınımızı kaybetmek hepimizin başına gelecek bir olay ve bu olduğunda hazır olmamız gerek. Böylece bu durum gerçekten yaşandığında daha az kırar ve kırılırız. Bana kalırsa ''Yas'lanma Kitabı' bu sorunu aşabilmek için iyi bir ilk basamak.
Şimdiden keyifli okumalar dilerim.