Kızıl Kraliçe: Boudicca

İngiliz tarihinin kızıl incisi sizlerle. İyi okumalar.

Tarihte benzerinin çok az olup Roma'ya kök söktüren sayılı kahramanlardan birisidir. İngiliz tarihinin nadide parçası. Aslında Boudicca'nın, tarihte özellikle kendi kişisel hayatı hakkında pek fazla bir bilgi yok. Elimizde en gerçek bilgi, Roma'ya baş kaldırışıdır. Kızıl Kraliçenin kan dolu geçmişine gelin göz atalım.

Romalıların vahşi işgal hareketleri artık tüm Britanya'ya hakim olmuştu. Dönemin haritasına bakarsak Britanya adasında kırmızı renk hüküm sürüyordu, bu kırmızılardan birisi ise Iceni kabilesine aitti. Bu kabile diğer tüm kabileler gibi ağır şartlar altında geçinmeye çalışan kendi halinde bir kabiledir. Kral Prasutagas ve eşi Boudicca tarafından yönetilen bu kabilemiz, Romalı liderlerin emir ve buyruklarından çıkmamak şartıyla hükmüne devam ederler. Fakat bu, o kadar kolay olmaz. Zamanla kabilenin üstündeki kara bulutlar bir türlü dağılmaz. Romalıların yapmış olduğu yardımlar bir zaman sonra " borç " adı altında tekrar gün yüzüne çıkar. Iceni kabilesi bu acımasız durumla baş etmeye çalışır ama Romalıların isteği basittir, verdikleri toprakları geri almaktır. Prasutagas'ın topraklarını elinde tutmak için sunduğu fırsatlara rağmen Romalılar ısrarcıdır. Nihai sonda kabileye diz çöktürüp toprakları geri alır. Artık tüm Britanya toprakları gibi Iceni kabilesi de kendi egemenliğine veda etmiştir.

Romalı liderler halka yaptıkları işkencelerin yanı sıra halkın gözü önünde otoritelerini sarsmak adına Boudicca ve iki kızına da işkence ederler. Boudicca halk içinde dövülerek çırılçıplak bırakılır, kızları ise tecavüze uğramıştır. Kralın yakınları ise Romalıların elinde köle olarak ağır şartlarda çalıştırılmıştır. Tüm bu zalim olayların ardında baş kaldırının sinyalleri verilir. Boudicca, aynı işkencelere maruz kalmış diğer komşu kabile liderleri ile gizlice görüşür. Yapılan görüşmelerde hep bir ağızdan tek bir fikir çıkar: Bir çatı altında toplanıp isyan başlatmak. Aylarca gizlice buluşup çıkacak savaş için hazırlıklar yapılır.

Boudicca'nın ilk hedefi Romalıların işgal altında olan en büyük şehir Camulodunum'dur. Bölgedeki Romalı sayısının azlığı ve ani saldırı haberi Romalıların hoşuna gitmemiştir. Savaşın galibiyeti ve şans Boudicca'dan yana olmuştur. Bunun üzerine her iki taraf ikinci bir savaş için hazırlıklara başlar. Romalı liderler yakın şehirdeki k0mutanların da gelmesiyle saldırı için hazırdır. Boudicca cephesinde ise galibiyeti duyan tüm işgal altındaki kabilelerden gönüllü bireyler yardım için yerlerini alırlar. Savaşın tam nerede olduğu bilinmemektedir. Birçok tarihçilerin farklı yorumları mevcuttur. İkinci savaşta Boudicca cephesi ağır yıkım ile sarsılmıştır. Romalı askerlerin disiplin ve sistematik bilgileri nihai zaferi de beraberinde getirirmiştir. Boudicca bu savaş esnasında ölmüş ya da öldürülmüştür. Tarihçilerin fikir ayrılığı burada da devam etmektedir fakat Boudicca'nın en inanılan ölümü, esir düşmemek için zehir içerek kendi hayatına son vermesidir.

Kara, acı bir sonun İngiliz tarihinde bembeyaz, parlak bir sayfa açmasını Boudicca bile bekleyemezdi fakat I. Elizabeth dahil, bu zamana kadar tüm kral, kraliçeler ve İngiliz halkı için baş kahraman, özgürlüğün ve adaletin sembolü olmuştur. Hepimizin ilham alabileceği bir kahramanın hikayesi. Güçlü ve esen kalın.