Komedisi ile Yıllar Geçse de İzletecek Olan O Dizi: Avrupa Yakası

Bir dönem televizyon ekranlarında 7’den 70’e geniş bir izleyici kitlesine ulaşan ve bugün hâlâ tebessümle hatırlanan efsaneleşmiş bir dizi.

Tarih 11 Şubat 2004, kimsenin bu kadar izleneceğini ve hâlâ yaşatılıyor olacağını düşünmediği bir dizi, Türk televizyonlarında izleyici ile buluştu. Yemek yerken ne izlesek diye düşünülürken ilk akla gelen, usta yazar Gülse Birsel’in senaryosunu kaleme aldığı ve başrollerini birçok tanınmış simanın paylaştığı dizi, ekranlara gelmiş ve doyumsuz kahkahalar ile izleyenlerinin dünyalarına ışık gibi doğmuştur. 2004-2009 dönemleri içerisinde yayınlanan Gülse Birsel imzalı dizi olan Avrupa Yakası, o dönemde bulunan çoğu insan için kıymetli bir noktaya sahip ve hâlâ da bu kıymetliliğini korumaktadır. Bu kıymetli noktayı sağlayan en önemli husus ise kuşkusuz her bir karakterin kendisine has olmasıdır. Şubat 2004’te ilk bölümüyle ekranlara gelen dizi 24 Haziran 2009 tarihinde ise final bölümü ile sonsuzluğa uğurlanmıştır. Televizyonlarda gördüğümüz en başarılı çalışmalardan biri olan Türk komedi dizisidir, Avrupa Yakası. Kahkaha dolu 6 sezon, 190 bölüm ile izleyicinin karşısına geçmiştir.


Gülse Birsel'in uzun bir süre dergilerde genel yayın yönetmenliği yapmasının çok büyük bir katkısı var aslında bu diziye. Yani aslında dizideki dergi ortamı, Birsel'in senelerdir edindiği tecrübelerin bir yansıması diyebiliriz.


İzleyicilerin en çok şaşırdığı noktalardan bir tanesi bu kadar muhteşem oyuncunun ve işinde başarılı olan insanların nasıl aynı proje çatısı altında toplanmış olduğudur.  Sanki 1970 ve 1980’lerde üretilen bir Türk filmi gibi kadrodaki her oyuncu birer Yeşilçam efsanesidir. Avrupa Yakası’nda gerçekten 2000’ler döneminin efsaneler kadrosunu toplanmıştır. Başrol dışındaki karakterler bile muhteşem oyunculardır. Gazanfer Özcan, Rutkay Aziz, Gönül Ülkü, Engin Günaydın, Binnur Kaya ve Hakan Yılmaz gibi oyuncularla ve ayrıca Türkiye’nin en iyi komedyenleri ile dolu; Ata Demirer, Tolga Çevik, Yavuz Seçkin. Ana karakterlerin dışında kalan oyuncular ve güzel bir performans ortaya koyan Peker Açıkalın da dizide. Gülse Birsel bir araya gelebilecek en iyi kadroyu bir araya getirmiş. Ve biz seyircilere bu kahkaha tufanı dolu diziyi armağan etmiştir.

 

Dizideki her bir oyuncunun oynadığı karakter, kendisiyle o kadar bütünleşmiş bir şekilde bizlere aktarılıyor ki. Dizinin atmosferinden tutun, oyuncuların kabiliyetine kadar, her detay bizleri etkilemek için özenle hazırlanmış.

Avrupa Yakası’nda her bölüm farklı bir konuya değinir. Ama bölümler bundan dolayı hem birbiri ile bağlantılı hem de bağımsız da görülebilir. Dizi karakterlerin söylediği jenerik müziği ile seyircileri kendi mutfağına davet eder. Çayını al gel, akşama Avrupa Yakası var, der bize. E bizim de icabet etmemiz gerekir, böyle güzel dizinin teklifine.

Dizinin efsaneleştiği yetmez gibi bir de karakterleri de efsane haline gelmiştir. Aslında her bir karakter özel ve büyüktür. Ama şimdilik birkaç karakter için ayrım yapmam gerek.

En efsanesi, diziyi izlemeyenlerin bile akıllarında yer eden: Burhan Altıntop. Öyle efsane ki her birimizin ağzına sakız olmuş bazı replikleri de var diyebiliriz. Sen olmasan da olmaz be Burhancım diyoruz. 

Bir diğeri de aslında, Binnur Kaya’nın canlandırmış olduğu iki zıt karakter diyebiliriz. Biri zengin mi zengin Şahika bir diğeri de tam bir Adanalı Dilber Hala. Bu iki efsane karakteri tek bir kişinin yapması büyük bir yetenek değil midir yahu ? 


Efsane karakterler bitmez ama son olarak Çakkıdı reis Gaffur’u da eklemek istiyorum. Burhan ile birlikte olan senaryoları kırıp geçiyor seyirciyi. Hele de o efsane çizgili pijaması ve beyaz atleti ile.

Dizinin enerjisi, keşke, diğer dizi ve senaristler tarafından da örnek alınsın da isterim. Çünkü her kanalda hep aynı senaryo ve sanki silah, kavga olmazsa o dizi izlenmeyecekmiş gibi bir muamele, ayrıca seyircinin psikolojisini de çok fazla etkileyerek daha kötü bir şekilde yazılmaktadır. İnsanlar gün boyu yorgun, agresif bir şekilde iş, okul ve birçok durumda bulunuyor. Bir de böyle diziler tuzu biberi oluyor. Bundan sonra yapılacak bir dizinin Avrupa Yakası gibi enerji elbette olamaz ama en azından insanların psikolojisine iyi gelecek, ilaç gibi gelecek komedi - dizileri daha çok televizyon kanallarında olmalı.

Bu yazıdan da anlaşıldığı üzere ben de sıkı bir Avrupa Yakası takipçisiyim. Nerdeyse her yerde sıkılmadan izleyebileceğim bir dizi desem yalan olmaz. O yüzden 20/20 yapmış olduğum Avrupa Yakası testini aşağıya bırakıyorum. Bakalım kimler benim gibi delice hayran. Yazıyı yarıda bırakıp izlemeye başlamadıysanız derhal Avrupa Yakası'na başlamanızı şiddetle öneriyorum.



Ne kadar “Avrupa Dizisi” fanısın, öğrenmeye hazır mısın ?

https://kayiprihtim.com/quiz/avrupa-yakasi-testi-dizi/