Kültürler Arası Buluşma: Reggaeton'un Evrimi
Latin müziğinin yükselen yıldızı Reggaeton'un dinleyenleri coşturan etkisi ve enerji dolu şarkıları dünyaya hızla yayılıyor!
Reggaeton, özü yüz yıl önceye dayanan fakat aslında 2014'te Spotify'ın patlamasıyla birlikte daha ulaşılabilir hâle gelince dünyaya açılmış ve son on yılda hayli ün kazanmış bir müzik türüdür. 2004 yılında Daddy Yankee'nin hepimizin bildiği "Gasolina" şarkısı piyasaya sürüldüğünde ilk defa bu müzik türünün dünya çapında bir hit olarak tanındığını söyleyebiliriz.
Bu büyük başarının ardından pek çok radyo ana akım müziklerden reggaeton'a yönelse de ünü ve devamlılığı sürmediği için yeniden arka planda kalmıştır. Özellikle Kolombiya gibi İspanyolca konuşulan ülkelerde ünlenmeye devam etse de dünyada yaygın bir başarıya sahip olması ileriki yıllarda olmuştur. J Balvin'in yine hepimizin bildiği "Tranquila" şarkısının 2010'da piyasaya çıkmasıyla yeniden dünyaya açılan reggaeton, 2017'de de Luis Fonsi ve Daddy Yankee'nin "Despacito" şarkısıyla sesini duyurmaya devam etti. Despacito, sadece reggaeton müzik türünü değil aynı zamanda genel olarak Latin müziğine olan ilgiyi dünya çapında yukarı taşıdı.
Haritada görülen Karayip ülkelerindeki en çok dinlenen İspanyolca müzik tarzı olan bu tür günümüzde gece kulüplerinin vazgeçilmez dans şarkılarını içeriyor. Perreo diye adlandırılan kalça hareketlerinin ön planda olduğu ve görünüş olarak cinsel birliktelikte "doggy style" dediğimiz pozisyona benzer bir dans ile reggaeton müzik birlikte anılır. Aynı zamanda dembow denen vurgulu çalgıların belli bir döngüde devam ettiği ritim ve İspanyolca sözler, bu müzik türünün en ayırt edici özelliklerindendir.
Panama Kanalından Gece Kulüplerine Uzanan Yolculuk
Reggaeton'un orta Amerika'da Karayipler'deki adalardan olan Jamaica ve Barbados göçmeni işçilerin Panama Kanalı'nı inşa ettiği zamanlarda bir araya gelmeleriyle ortaya çıktığı iddia ediliyor. Jamaica'nın dancehall müziği, Panama'nın İspanyolca reggae müziği, Puerto Rico'nun underground ve Amerika'nın hip-hop müziklerinin bir füzyonu olarak doğmuştur.
O zamanlarda uğradığı ırkçılığı dile döken Panamalılar ve aynı dönemde Amerika'da yaygınlaşmaya başlayan yine ırkçılığa karşı duran hiphop şarkıcılarının ortak noktalarının varlığı göze çarpıyordu. Hip-hop'un Puerto Rico'ya yayılmasıyla birlikte oradakiler İspanyolca rap yapmaya başladılar ve 1980'lerdeki radyocuların Jamaica raggea müziklerini İspanyolca'ya çevirmesiyle birlikte underground dediğimiz ve 2000'lerden itibaren reggaeton olarak anılan müzik türü oluşmuş oldu. Afro-Latin kimliğini ve siyahi kültürünü benimseyen bir direniş müziği halinde sunulan bu tür ve şarkıcıları, zamanın hükümeti tarafından uyuşturucu tüccarı olmakla, suç, şiddet ve seks bağımlılığıyla hedef gösterilip "ahlaksız" diye etiketlendirilince hükümetin amacının tam tersine ünü yayılmış ve direnişi güçlenmiştir.
Zamanla ilk ortaya çıktığı hâlinden ve direniş kimliğinden uzaklaşarak, deyimi yerindeyse "beyazlaşarak" siyahi kültüründen ziyade Latin kültürüne ses olmaya devam etmiştir. İlk zamanlardan beri var olan cinsel içerikler ve alt sınıf yaşamları konu edinen şarkılarda bunlar hâlâ var olsa da artık siyahi direnişine yönelik içeriklerden pek de eser kalmamıştır. Günümüzde reggaeton türü denince akla gelen pek çok isim olsa da bu türü elektronik dans müziği ile birleştiren Rauw Alejandro'nun, reggaeton'un süregelen evrimine şekil verenlerden biri olacağını düşünüyorum.