Küreselleşme ve Göç
Göç toplumsal bir olgudur.
Dünya da birçok defa tüm düzenleri değiştiren ve toplumsal düzenin yeniden inşa edilmesine yol açan değişimler yaşanmıştır. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş, kitlesel esnek üretimin ortaya çıkışı, ulus devletlerin önemini yitirerek çok kültürlü toplumların oluşması ve modernitenin yerini tartışmalara açık ve içinde tek bir doğru taşımayan post modernizme bırakması bizi bugünlere getiren en köklü değişimlerden sadece bazılarıdır. Bu değişimlerin en temelinde yatan sebep ise iktisadi temellere dayanmaktadır fakat kitle iletişim araçlarının gelişimi ve yaygınlaşması, hızlı iletişim ağlarının ortaya çıkması, internetin bugün geldiği nokta ve tüm bu değişimlerin asıl odağı olan küreselleşme çağının başlaması ile birlikte bu değişimler artık daha hızlı ve farklı yaşanmaktadır. Küreselleşme toplumsal ve bireysel olarak köklü değişimleri beraberinde getirmiştir. Göç, uluslararası göç bu değişimin içinde en önemli konumlardan birine sahiptir. Küreselleşme sadece iktisadi, bilim ve teknoloji veyahut iletişim bakımından değil, bugün bile pek çok coğrafya da emek ihtiyacını karşılayan göçmenler ve uluslararası göçün niteliğinin ve niceliğinin kökten değişikliklerinin başrol oyuncusudur.
Göç, toplumsal bir olgudur. Göç süreci en yalın ifadesi ile insanların geçici ya da kalıcı olarak bulundukları coğrafyadan başka bir coğrafyaya hareketi olarak tanımlanabilir. Bununla beraber göç kavramı siyasi, kültürel, sosyal ve ekonomik dinamiklerle yoğun bir ilişki ağı içindedir. Ayrıca göç kavramı tanımlanırken zaman, mesafe ya da kalıcılık gibi unsurlar da dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda mesafe ve zaman boyutu da önemli bir kriterdir. (İnan, 2016:15) Artan nüfus, savaşlar, devletlerin ekonomik istihdam sağlayamamaları, işsizlik, kimliksizlik/aidiyetsizlik ve daha fazlası göç olgusunun içerisindeki acımasız gerçeklerin birer ifadesidir. Bugün ise göç olgusunu değişime uğratan ve zamanın en fırtınalı tartışmalarına sebep olan göç olgusunu derinden değiştiren bir diğer toplumsal olgu küreselleşmedir. Küreselleşme bugün göç nedenlerinin ve biçimlerinin değişimine yol açan önemli bir etken olma niteliğine sahiptir. Özellikle uluslararası yaşanan göçler için farklı düşüncelerle kuramlarla açıklanma çabasına girilmiştir. Uluslararası göçün temel iletkeni olan ekonomi, bugün her coğrafyada birey ve toplum üzerinde farklı izlenimler edinmemize yol açar. Fakat küreselleşme için aynı yorumu yapmak mümkün değildir, çünkü küreselleşme her toplum ve birey üzerinde farklı ölçülerde etkisini göstermektedir. Bunun iletkenlerinden biri de ülke gelişmikleriyle ilgili olabilmektedir.
Bugüne geldiğimiz de uluslararası göçün küreselleşme olgusundan ayrı ele alınamayacağını net bir şekilde söylemek mümkündür. Küreselleşme süreçleri zaman içerisinde toplumları ve bireyleri küresel istihdam krizi, küresel işgücü piyasalarının bölünmesi, iletişim ve ulaşımdaki devrimler ve son olarak ulus ve ötesi sosyal ağlar aracılığıyla uluslararası göçe teşvik etmiştir. Bu bağlamlarda coğrafi sınırların önemi kalmamış, insanlar uluslararası yeni iş ortaklıkları kurmuş, ulaşım geçmişe nazaran daha uygun hale gelmiş, küresel turizm de ciddi bir hareketlilikte başlamıştır. Sömürgeci güç sahipleri kendi aralarında kurdukları ittifaklarla sömürgecilik ivme kazanmış ve küresel çapta yoksul olan toplumların yoksulluğu artmış ve eşitsizliklerin arasındaki farklar da gün geçtikçe artış göstermiştir.