Louvre Müzesi

Fransa'daki ünlü Louvre Müzesi'ne kısaca bir bakış.

Müzeler, eski zamanlardan beri eğitim unsuru taşır. Yıllar içinde değişime uğrasa dahi aktarılması gereken bilgiler, müzeleri ziyaret edenler tarafından alınır. Müzecilik, çeşitli dönemdeki toplulukların nesneleri biriktirerek koleksiyon oluşturmasıyla ve bunların Avrupa’da sergilenmesiyle ortaya çıktı. 16. Ve 17. yüzyıllara doğru da ilginin artmasıyla müzeciliğin çeşitlendiği söylenebilir. 

Orijinal ismi Musée du Louvre olarak bilinen Louvre Müzesi, Fransız İhtilali’nden sonra 1793’de Paris’de kurulmuş bir müzedir. Kurumsal müzeciliğin ilk örneklerinden olmakla birlikte kraliyet üyelerinin varlıklarına el konulmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu durumda müzeye çevrilmeden önce bir kraliyet sarayı olarak kullanılmasının da etkisi olmuştur.

Klasik ve modern sanata yer veren müze, geniş çaplı kapasitesi ile yaklaşık olarak 35.000 sanat eserine ev sahipliği yapmaktadır. Gittikçe sayısı artan ziyaretçileriyle 1980’li yıllarda restorasyon sürecinden geçen müzeye, o dönemde 21 metrelik bir cam piramit inşa edilmiştir. Mimar Leoh Ming Pei tarafından yapılan bu ekleme, güneş ışığının zemin kata inmesini sağlayacak şekilde tasarlandı. Yapı; oldukça geniş bir alana sahip olduğundan 8 tane bölüme ve Denon, Sully, Richelieu isimlerinde 3 tane kanata sahiptir. Objelerin gösterimde olmasının yanı çeşitli sergilere de yer veren müze; Yunan, Mısır, Yakın Doğu ve Roma-Etrüks gibi farklı medeniyetlerin eserlerine ev sahipliği yapıyor. Yazının ilerleyen kısmında müzede barınan bazı eserlere göz atacağız. 

Mona Lisa

Leonardo da Vinci tarafından ortaya konan eser 1797’den beri müzede varlığını devam ettiriyor. Fransa’nın ulusal miras listesinde bulunmakla birlikte 1911’de bir müze çalışanı bu eseri çalmıştı.

Liberty Leading the People

Fransız sanatçı Eugene Delacroix tarafından resmedilen tablonun adı “Halka Önderlik Eden Özgürlük” diye çevrilebilir. Alegoriyi ve gerçekliği aynı anda içinde barındıran eser, 1830’da üç gün süren Temmuz Devrimi’nden esinlenildi. İkinci Fransız Devrimi olarak da adlandırılan tablo, ihtilalin en kaoslu olduğu zamanı iletir. 1874’den beridir de Louvre Müzesi’nde varlığını koruyor.

Diane de Gabies

Yunan tanrıçası Artemis’ten esinlenilen heykel, vahşi doğa ve avcılığı temsil eder. Yunan tarihinin en saygın eserlerinden biri olarak kabul edilen yapı, 1792’de bulunmuştur.

Psyche Revived by Cupid’s Kiss

Cupid’in Öpücüğü ile Yeniden Canlanan Psyche isimli eser, İtalyan heykeltraş Antonio Canova tarafından 1793’de tamamlandı. Mitolojik bir hikayeden esinlenilen eser, romantizm ve aşkın harmonisinde Cupid’in Psyche’yi öperek hayata döndürmesini ifade ediyor. 

Raft of the Medusa

5x7 m ölçülerindeki tablo, 1818-1819 yılları arasında Fransız ressam Théodore Géricault tarafından resmedilmiştir. Medusa’nın Salı şeklinde Türkçeleştirilen eser, 1816’da batan bir ticaret gemisini konu edinir. Onları kurtarabilecek gemiyi gördüklerinde 150 kişilik gruptan sadece 10 kişi hayatta kalır. 



Kaynakça

Pınarbaşı, S. Ö. (2018). HALKA ÖNDERLİK EDEN ÖZGÜRLÜK: ALEGORİ, EDEBİYAT VE GERÇEKLİK. Art-Sanat(9).

Tezcan Akmehmet, K., & Ödekan, A. (2006, Aralık). Müze eğitiminin tarihsel gelişimi. İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, 3(1), s. 47-58.

Urtekin, E. (tarih yok). Geçmişle Geleceği Kurgulamada Müze, Toplum ve Eğitim İlişkisi.