Makro Felsefe Nedir?

Hayatınıza makro açıdan baktığınızda her şey daha kolay olabilir.

Makro felsefe her şeyin bağlantılı ve bir olduğunu savunur. Kökeni antik felsefe çağlarına dayanır. Ancak dünyanın hiç olmadığı kadar çivisinin çıktığı bu son dönemlerde, insanların dayanmak için bir anlam arayışına çıkması, bu felsefenin, ismi verilsin ya da verilmesin, çokça anılmasına sebep oldu.

Makro felsefenin temel öğretisi her şeyin sadece birbirine bağlı olduğu değil aynı zamanda makrokozmik olarak bir olduğunu ve her ne olduysa, olanın mükemmel olduğudur. İnsanlar hayata genelde mikro açıdan bakarlar. Mikro açıda herkes ve her şey bölünmüştür. Hepsi birbirinden bağımsızdır. Olan şeyler başka şeyler ya da başka insanlar yüzünden olmuştur. Makro felsefeye göre olumsuz her eylem olumsuzu, olumlu her eylem olumluyu doğurur. Geçmiş ve gelecek yoktur. Tüm zamanlar şu anda yaşanır.

Makro felsefe der ki insan kendini herkesten ve her şeyden ayrı gördüğü, olan neyse onun kusursuz ve olması gerektiği için olduğunu, deneyimlediği şeylerin sorumluluğunu kabul etmediği sürece acı çeker. Bunu düşünmek insana bazen iyi bazen kötü hissettirebilir. İnsan bu düşünceyi benimsediğinde hissettiği teslimiyet ve özgürlük duygusu bambaşkadır. Çünkü kişi her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu kabul eder, daha fazlasını düşünmesine gerek yoktur. Bırakmak insana kanat takar. Bu gerçekten paha biçilemez bir histir.

Öte yandan bu öğreti, bırakamayan insanlar için işkence kaynağına da dönüşebilir. Çünkü olan şeylerin sorumluluğunu üstlenmek -özellikle sizin bir suçunuz olmadığından emin olduğunuz şeyler yaşadığınızda- ayrı işkence olur. Fakat bu felsefe bize sorumluluk almamız gerektiğini söylediğinde bu sorumluluğun aslında ruhumuza ait olduğunu bilmemizi istiyor. Makro felsefenin doğruluğundan emin olduğu şey reenkarnasyondur. Yani makro açıdan baktığınızda başınıza gelen şeyler bir önceki hayatınızda yaptıklarınızın bir diyetidir. Ne ekersek, onu biçeriz. Sizin bir ruhunuz yok, ruhunuzun bir bedeni var. Yaşamış olduğunuz tüm yaşamlar ruhunuzun tekamül yolculuğudur. Tekamül tamamlandığında makro düzeyde var olursunuz ve makro düzeyde hiç sorun yoktur.

Semavi dinlerde var olduğu söylenen, cennet, cehennem, öte alem gibi inançlara tamamen ters düşmeyen makro düzey için, bence, ruhun yeni bir bedenle sürekli dünyaya gelip diyet ödemesi cehennem; tekamül edip makro düzeye erişebilmesi ise bir cennet senaryosu olabilir.

Benim makro felsefe ile tanışmam Thea Alexander'ın kitabı M.S. 2150 kitabı ile oldu. Takip etmesi çok zor olan bu felsefe, kitabı ilk okuduğumda içime su serpen bir eser olmuştu. Yazıyı hazırlarken kitaptan yardım aldım. Kitabı okuyuşumun üzerinden zaman geçmesiyle ve mikro gerçekliğe dönmemle aklıma yatan bir kaç şeyin de peşinden gidemez oldum. Bu yazıyı kaleme almam, makro düzlemde bu kitabı tekrar okumam için bir çağrıdır belki. Kim bilir...

(Meraklısı için kitap, tavsiyemdir.)