Masumiyet Müzesi ve Masumiyet Müzesi'nin Müzesi

Obsesif bir âşığın koleksiyonu.

Orhan Pamuk'un ne kadar başarılı ve kendini kanıtlamış bir yazar olduğundan bahsetmeye gerek yok. Kendisi yazarlığının yanı sıra hiçbir müzenin sahip olmadığı özelliklere sahip olan bir müzenin sahibidir.

Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi adlı romanını kaleme alırken yaratacağı müzeyi de tasarlamış ve kitabı buna göre kurgulamıştır. Kitap bize sevgiyi elle tutulabilir bir şekilde sunduktan sonra, müze de aşkı gözle görülür hâle getirir.


(Kitaptan çıkan müze bileti)

Obsesif bir kişilik yapısına sahip olan Kemal, başka bir kadınla nişanlıyken Füsun'a âşık olur. Normal şartlarda Kemal'i kınayacağımız hâlde Füsun'a olan aşkı öyle bir anlatılmıştır ki Kemal'e kızmak bir yana ona acırız, o üzülürken biz de üzülürüz.

Dönemin toplumsal gerçeklerini, kadına bakış açısının ne kadar sığ olduğunu gösteren bir eserdir. Hatta zina yapan kadınların gazetelerde gözleri sansürlenerek ifşa edildiği bir dönemde Füsun, Kemal'le korkusuzca aşkını yaşamıştır.

Diğer yandan ne kadar zengin bir aileden gelirse gelsin hepsinden vazgeçmeye hazır, aşkı için kendini kullandırmaya razıdır Kemal. İkisi de o dönemde aşk için nelerden vazgeçmek gerektiğini okura gösterir.

zina yapan kadınların gazetelerdeki fotoğrafları

Kemal'in obsesif kişiliği kitabın başlarında Füsun'a belli etmeden birkaç parça eşyasını çalmasından ibaretken kitabın sonuna doğru diğer karakterlerden de çekinmeden, Füsun'a ve onun evine ait ne varsa alıp biriktirmesine varmıştır. Orhan Pamuk da Kemal'in biriktirdiklerini müzeleştirmiştir.

Kemal'in "Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. Bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi?" diyerek başladığı hikâyesi, acılarla dolu yıllar boyu devam ederek Füsun'un aşkına kavuşmasının verdiği mutluluğunun dahi maskeleyemediği pişmanlık ve geç kalmışlık hissiyle bitmiştir.

Kemal'in korkaklığı ile yıllar boyu süren ayrılıkları kavuşmalarıyla sonuçlansa da Füsun mutlu değildir. Yeni bir hayata başlayacak olmanın heyecanını yaşamamaktadır.

Kemal'le aralarında geçen

F: Sen hiç anlamıyorsun.
K: Neyi?
F: Senin yüzünden hayatımı yaşayamadım Kemal.

diyalogu sonrası Füsun'un ikisinin de içinde olduğu arabayı bir ağaca çarpması bir kazadan çok Füsun'un intiharıdır. Kemal'e ne kadar âşık olursa olsun 0, hayallerini gerçekleştirememiş bir kadının bunalımını yaşamaktadır. Yaptığı kazayla da Kemal'e "Sen benim hayallerimdeki hayatı yaşatmadın, ben de senin benimle mutlu yaşamana izin vermeyeceğim." der gibidir. Kazadan sadece Kemal'in sağ çıkması da Füsun'un intikamıdır.

Füsun'dan kalanlar

https://www.masumiyetmuzesi.org/