Matematiği Kim İcat Etti?

Birçok öğrencinin zamanda geriye yolculuk etmesini ve birinin matematik icat etmesini engellemesini dilediğinden eminiz. Ama bu gerçekten mümkün mü?Zamanda yolculuk olsa bile? Muhtemelen hayır.. Neden? Bir ampulün veya bilgisayarın aksine, matematik gerçekten bir icat değildir. İcatın aksine matematik, daha çok bir keşiftir..

Matematik birçok farklı çalışma türünü kapsar, bu nedenle keşfi bir kişiye bağlayamayız. Bunun yerine, matematik binlerce insanın yardımıyla binlerce yıl içinde yavaş yavaş gelişmiştir diyebiliriz.

Nasıl Başladı?

Kimse kesin olarak bilemez ama matematiğin nasıl başladığını düşünmek için hayal gücümüzü kullanabiliriz. Örneğin, yemek için çilek toplayan tarih öncesi insanlara kadar gidersek, bu temel görevin muhtemelen matematik ihtiyacını nasıl doğurduğunu hayal edebiliriz. Siz ve tarih öncesi arkadaşınız meyvelerle dolu bir sepet topladıysanız, onları eşit olarak bölmeniz gerekir. İlk olarak, kaç tane çilek topladığınızı bilmeniz gerekir. Bu, onları saymanız gerektiği anlamına gelir. İlk önce temel ölçü birimleri için isimler bulmanız gerekebilir.

Benzer şekilde, bölünme, o çilek sepetini eşit olarak bölme ihtiyacından doğmuş olabilir. Tarih öncesi insanlar matematikle ne kadar ilerledi? Muhtemelen hiç de uzak değil, ancak belirli matematik ilkelerine duyulan ihtiyaç, muhtemelen günlük yaşamdan kaynaklandı ve bu nedenle icat edilmek yerine ihtiyaçtan keşfedildi veya yaratıldı. Bunun sonunda cebir, geometri, matematik ve trigonometri gibi daha gelişmiş matematik alanlarına yol açtı.

Zorunluluğun bir sonucu olarak birçok matematiksel keşif yapıldığı için, bilim adamlarının toplama, çarpma ve benzerleri gibi birçok temel matematiksel fonksiyonun binlerce yıl önce Çin, Hindistan, Mezopotamya ve Mısır da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda aynı anda ortaya çıktığına inanmaları şaşırtıcı değildir.

Matematiğe sahip en eski kil tabletler, Mezopotamya'da 4.000 yıl öncesine dayanıyor. Matematik üzerine yazılmış en eski metinler Mısır papirüsleridir. Bunlar dünyadaki en eski toplumlardan bazıları olduğundan, matematiğin temellerini ilk keşfedenlerin onlar olması mantıklıdır.

Daha ileri matematik, 2.500 yıldan fazla bir süre önce antik Yunan'a kadar izlenebilir. Eski matematikçi Pisagor'un dik üçgenin kenarları hakkında soruları vardı. Sorgulaması, araştırması ve testleri, bugün hala üzerinde çalıştığımız ve Pisagor Teoremi olarak bilinen üçgenlerin temel formüllerinden birinin bulunmasına yol açtı.

Uzmanların çoğu, matematiğin ilk kez organize bir bilim haline gelmesinin antik Yunan'da (2.500 yıl önce) olduğu konusunda hemfikirdir. O zamandan beri, matematiksel keşifler diğer matematikçileri ve bilim adamlarını başkalarının çalışmaları üzerine inşa etmeye teşvik etti, matematik anlayışımızı ve çevremizdeki dünyayla olan ilişkisini sürekli genişletti.