Melankoli ve Umutsuzluğun Şiiri: Kuzgun

Edgar Allan Poe'nun Kuzgun şiiri, 19. yüzyıl Amerikan edebiyatının Gotik ve Romantik üsluplarının en çarpıcı örneklerinden biridir.

Edgar Allan Poe, 19. Yüzyılda şair, yazar, eleştirmen ve editör yetkinlikleri ile 19. Yüzyılda yaşamış bir sanatçıdır. Amerikan edebiyatında Romantizm'i sanatına yedirmiş olan Poe, gizem ve gerilim öyküleri ile öne çıkar. Boston’da küçük yaşlarda anne ve babasını kaybettikten sonra Virginia’lı Allan çifti Poe’yi evlat edinmiştir. Gençlik yaşlarını alkolizm ve kumar ile geçiren Poe, okul hayatındaki başarısızlığın ardından birtakım edebiyat dergilerine çalışıp düzyazılar yayımladı. 1836 senesinde kuzeni Virginia Clemm ile evlenmiştir.

1845 yılında yayımlanan Kuzgun “The Raven” şiiri, Romantizm’in ve Gotik Edebiyatın önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Şiirin yayımlanması bir ses getirirken Poe’yi tanınırlığı ve saygınlığı açısından da yükseğe taşımıştır. 

Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan, Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden, Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan; "Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan, Başka kim gelir bu zaman?"

Şiirin giriş dizeleri, mekân ve atmosfer hakkında okuyucuya bilgi verir. Kasvetli bir havanın hâkim olduğunu ve anlatıcının bitkinliğini ve mekânın tekinsizliğini hissederiz. Dizelerde odanın detaylı tasvirini işleyen Poe, eski kitapların, titreyen gölgelerin betimlemesini verirken oda içerisinde bulunan Athena büstüne de değinir. Anlatıcı, dizeler boyunca eski ağır kitaplarına dalmış bir pozisyonda verilir. Dalmış düşünceleri arasından duyduğu sesler ve içeri giren kuzgun, mekân atmosferini değiştirerek gerilim hissini yükseltir. Fiziksel temalar anlatıcının hislerini de ifade etmektedir. Şiirinin adını da taşıyan kuzgun sembolünün, çok katmanlı bir anlam taşıdığı görülmektedir. Bir uğursuzluk ifadesi taşıyan kuzgun, anlatıcının iç dünyasını okuyucuya gösterirken bir yas figürü olabileceğini de düşünebiliriz. 

Sık sık şiirde gördüğümüz “Nevermore” ifadesi kaçınılmazlığı ve belki de imkansızlığı hatırlatır niteliktedir. Ayrıca bu ifadenin anlatıcının cümlelerine karşılık olarak kullanılması bize bir iç monolog olabileceğini de bildirir.

Şiirsel yapının inceliklerine bakıldığında ses örüntülerinin ve müzikalitenin şiirde önemli ölçüde işitildiği görülür. Dize sonlarına eklenen “Lenore”, “door”, “Nevermore” gibi kelimeler ile sonlanan cümleler, okuyucuyu ritmik olarak da şiire hapseder.

And the only word there spoken was the whispered word, “Lenore?” This I whispered, and an echo murmured back the word, “Lenore!”— Merely this and nothing more.

Anlatıcı dizelerde, Lenore’u unutmak isterken bir taraftan da onu tekrar görebilmenin umuduyla dolar. Bu beklenti ile Kuzgun’a sığınarak sorular sorarken Kuzgun’un yanıtı ile hayalkırıklıkları dizelere yansır.

Poe, şiirinde kayıp, umutsuzluk ve acıyı öyküleştirerek dizelerine dökerken sanatçının iç benliğine ve korkularına da şahitlik ederiz. Umut ve umutsuzluğun arasında bir savrulma anını hissettir.

Birçok sanatçının eserine de konu olan “The Raven” Edouard Manet, Gustave Dore gibi sanatçıların illüstrasyonlarında işlenir.

Manet’in çizimlerinde sade ince çizgiler minimalist bir şekilde şiirin salt acısını işleyebilirken Dore'nin çizimleri karanlık ve gotik temasıyla şiirin mistisizmini yansıtır. 

Ayrıntılı ve gerçekçi detayların açıkça görüldüğü ilk resimde, şiirdeki karakterin melankolisini görmekteyiz. İkinci resimde Kuzgun'u gören anlatıcının korku ve merak içindeki tasvirinin yanı sıra ağır perdeler ve mimari detaylar Gotik sanatla örtüşmektedir. Son görselde resmedilmiş olan Kuzgun ve büst ise karanlık atmosferi tamamlamaktadır.

Daha sade ve minimalist yaklaşım ile çizimlerini izleyiciye aktarmış olan Manet, soyut ve dramatik havayı eserine yansıtmıştır. Siyah-beyaz konturlar ile gölge-ışık oyunlarının kullanımı şiirdeki karanlık ve gotik havayı vurgulamıştır. Bir başka bakış ile resmedilmiş eserde bu defa anlatıcı, pencere kenarında ona yaklaşan Kuzgun ile karşı karşıya gelme anı ile betimlenmiştir. Sağ tarafa eklenmiş olan resimde anlatıcının yüzleşme ve bir düşüş anında resmedildiğini görmekteyiz. Bu "düşüş" anının, aynı zamanda bir zihinsel çöküşün de temsili olduğu düşünülebilir.

"The Raven", Gotik edebiyatın, yas, korku, melankoli, takıntı sınırlarının ve insan ruhunun karanlıkta kalmış tarafının bir ifadesi olmayı başarıp, geride kalan iki yüz yıla rağmen değerini korurken, edebiyat ve sanat dünyasında önemli bir yere sahip olmaya devam etmektedir.

Kaynak

https://hazirkita.net/wp-content/uploads/2019/03/The-Raven.pdf

https://tr.wikipedia.org/wiki/Edgar_Allan_Poe

Görsel

https://artpassions.net/dore/the_raven.html

https://www.openculture.com/2015/05/edouard-manet-illustrates-edgar-allan-poes-the-raven.html