Melodi Müptelaları: Müziğe Bağımlılık

Kulaklıklarım takılıyken dünya yokmuş gibi hissediyorum. Bağımlılığımın adı: 'Spotify Terapisi'!"

Evet, hepimiz o günü mutlaka yaşıyoruz: kulağımıza bir şarkı takıldı ve artık sadece o oynuyor zihnimizde, loop'a alınmış gibi. Peki müzik dinlemeye neden bu kadar bağımlıyız?

Müzik ne güzel bir kaçış yolu değil mi? Bambaşka bir evrene yolculuk yapmamızı sağlayan harika bir kaçış yolu! O melodiler, sanki sihirli bir anahtarla bizi anında başka bir âleme taşıyor.

Ama işin içinde sadece kaçış yok tabii. Müzik duygularımızı da için de barındırır. Sanki onları hiç yanlışsız tercüme eder. Bazen kendimiz bile şaşırır kalırız. Depresyondan mutluluğa, aşktan öfkeye kadar her duygunun bir şarkıya sığdığını fark ettiğiniz anlar oluyor mu? Eminim ki hepinizin bir kere de olsa “bu şarkı benim için yazılmış gibi” dediği anlar olmuştur.

Bir de şu var: müzikle anılar arasında bir bağlantı kurmak. Bir şarkı duyduğunuzda, o anın kokusunu, atmosferini ve hatta o anda neler yaptığınızı hissediverirsiniz. İşte bu yüzden bazen o eski şarkılar, bizimle kopmaz bir dost gibi yanı başımızda olur.

Sevdiğimiz bir şarkıyı dinlerken geçmişe ışınlanabilir, hüzünlü bir şarkıda duygularımızı sel gibi boşaltabilir veya coşkulu bir şarkıyla kendimizi motive edebiliriz. Bu yüzden müzik dinlemek ve duygularımız çoğu an bağlantılıdır.

Yani demem o ki müzik dinleme ihtiyacımız aslında hayatın kendisinden daha derin bir ihtiyaç olabilir. Öyle ki, bir ara şarkı tamamlanmış, sonra kendinizi üçüncü şarkıda dans ederken buluyor, ansızın beşinci şarkıda gözyaşlarınızı tutamıyorsunuz!