Met Gala 2024 Kırmızı Halı İncelemesi: Şıklar, Rüküşler ve Koparılan Çiçekler
MetGala 2024 tasarımlarını mercek altına aldık!
Birçok moda severin SuperBowl'u olarak tanımladığı, yılın en büyük etkinliklerinden biri 6 Mayıs Pazartesi Günü gerçekleşti. Met Gala 2024 Türkiye saati ile 00.30 da başladı. Bilmeyenleriniz için Met Gala, New York'taki Metropolitan Sanat Müzesi Kostüm Enstitüsü için Vogue tarafından düzenlenen bir yardım ve bağış toplama etkinliğidir. Daha da sadeleştirirsek ünlülerin katılımıyla sağlanan bir yardım balosu da denebilir. Ben de Şeytan Marka Giyer filminden Miranda Priestly personama bürünüp her sene olduğu gibi milyon dolarlık kıyafetleri elime bir fincan Türk kahvesi alarak (eşofman takımı ile) incelemeye ve çok yakın arkadaşlarıma atarak yorumlamaya başladım. Profesyonel olmamakla birlikte sizlerle de bir moda tutkunu gözünden naçizane düşüncelerimi paylaşmak istedim. Kimler neler giymiş, bir bakalım iznizle.
Öncelikle bu senenin teması beni gerçekten heyecanlandırmıştı. Tema ve dress code'u düşündükçe içinden anahtar kelimeleri seçip kafamda canlandırdığım birçok arşiv tasarım oldu hatta aklıma ilk olarak Christian Dior'un ikonik 1949 ''Junon'' tasarımı geldi, bunun yanında zihnimde bir şeyler karaladım, pintereste koştum vs. Yani aslında bu sene davetlilerden beklentim bahsettiğim elbiseyle özetlenebilir. Bu ve benzeri görünümler hayal etmiştim açıkçası.
Ancak beklenen pek olmadı. Beni hayal kırıklığına uğratan birçok görünüm oldu. Elbette çok beğendiklerim de...Galaya erken gelenlerle ve pek beğenmediğim bir görünümle başlayalım.
Gwendoline Christie, galaya önce katılanlardan biriydi. Aktris,çok başarılı bulduğum moda dehası John Galliano'nun sahibi olduğu Maison Margiela kadife elbisesiyle oldukça dramatik bir görüntü yakalamıştı. Yalan söylemem, elbette berbat görünmüyor. Bir görünüme berbat demem için arkasında bir şey barındırmayan ve bana sadece boşluk hissettiren bir tasarım olması gerek. Basit görünebilir ancak aksine çok tiyatral bir uyum var bence. Sanki onu gördüğünüzde kabarık saçları ve iç karartıcı peleriniyle bir masalın kötü kalpli cadısı gibi hissedebilirsiniz. Bence tam da bu yakalanmaya çalışılmış. Makyaj artistine de şapka çıkartmayı unutmayalım; Pat McGrath... Bu açıdan bakıldığında temayla uyum sağlayabilir. Ancak benim beklentimin altında kaldı. Yani işin özü Uyuyan Güzel'e zehri veren cadı kadife bir elbise ve tül bir pelerinden fazlası olabilirdi.
Zendaya'ya geçmek için bekleyemedim, gel gelelim o da bekleyememiş olacak ki galaya en erken varanlardandı.Geceye damga vuran 2 görünümle çıktı karşımıza.
Zendaya çok konuşulan bir isim olduğu için Met Gala'da hangi tasarımcıdan giyineceği son dakikaya dek çok büyük bir olay olmuş duyduğum kadarıyla. O ise ilk elbisesiyle doğru bir tercih yapmış. Okyanus mavisi rengi, elle boyanmış metalik ve yanardöner kumaş, işlemeli arşiv ''Artisanal'' elbisesi,şapkası''Garden of Time'' temasını iliklerine kadar hissettiren bir elbise olmuş açıkçası. İşte John Galliano dediğim bir elbise oldu... Bvlgari takılar ve Pat McGrath imzalı makyajıyla temaya kuşkusuz uyduğunu düşünüyorum. Güzel aktris gecenin sonunda doğru sürpriz yaptığı ikinci görünümünde de 1996 İlkbahar koleksiyonundan vintage bir Givenchy elbise tercih etti. Zendaya'nın geceyi taşıdığını söylesem yalan olmaz. Elbette bu durumda stilisti Law Roach'un da çok önemli bir payı var. Tek kelimeyle muh-te-şem!
Gelelim büyük patroniçeye...Anna Wintour
Anna Wintour, Loewe görünümüyle Garden of Time temasına adeta selam çakmak istemiş. Smokin ceketin üzerindeki işlemeler, siyah ve beyazın uyumu, çiçeklerle yakaladığı bahar esintisi ve pırlantaları her ne kadar sofistike görünse de ben Anna Wintour'dan daha çarpıcı bir şey beklemiştim. Ayrıca 2019’da '' Asla tamamen siyah giyme'' tavsiyesini kendi bir nebze yıkmış görünüyor. Kısaca beklentimin altında kaldı maalesef. Ancak ertesi sabah Loewe elbisenin yapılış sürecini paylaştığında biraz utandım doğrusu. Smokin 19. yüzyıl tasarımcısı Charles Frederic Worth'ün 1889 bir akşam pelerininden esinlenerek yapılmış. El ile boyanmış tüyler, inci nakışı ve tonal boncuklar smokin cekete sabitlenmiş ve ceket saten bir elbiseyle birleştirilmiş. Anna Wintour'un bu gecenin temasını en iyi anlayan kişi olması gerektiğini farz ederek konuşuyorum elbette. Kendisine hayranlığım tartışılmaz bence moda dünyasının amazonudur. Anna Wintour demişken şaşırtıcı bir gelişmeden bahsedeyim. Met Gala'nın ertesi günü, galanın temasının kafa karıştırıcı olduğunu düşündüğünü ve bunun için özür dilediğini söylemiş kendisi. Kimseyi pek beğenmemiş olacak ki ''Berbat giyinmişsiniz'' demek yerine ''Hay Allah! Biz kendimizi yeterince iyi açıklayamadık demek ki'' şeklinde açıklamış, yani tabii kibar kadın.
KarJenner kardeşler
İlk olarak Kim ile başlamak istiyorum. Kim, tamamen Maison Margiela'dan gümüş renkli bir korse ve üstüne de şeffaf çiçek desenli uzun gümüş rengi bir elbise giydi. Bu elbisenin de Galliano'nun eşsiz artisanal şovuna dahil olduğu bilgisini de vereyim. Üstüne de gri bir bolero atmayı tercih etti. Açıkçası Kim burada bir Bahçe Şövalyesi gibi görünebilirdi. Ancak bence bu görüntüde tek olmaması gereken şey işte o bolero...Gümüş uzun bir pelerin veya Met merdivenlerini örten uzun bir kuyruk, o rüküş ''fast fashion'' görünümlü boleronun yerine tercih edeceğim eklemeler olurdu. Yine de saygı duyuyorum çünkü kim bilir ne kadar uzun süre nefes alamadı o korseyle...
Büyükten küçüğe gidelim, sırada Kendall Jenner var. Ne diyebilirim ki nefes kesici bir elbise tercih etmiş gerçekten.1999 yılına götürdü bizi, çünkü üstündeki kelimenin tam anlamıyla Vintage. Elbise Alexander Mcqueen'in Givenchy zamanlarının arşivinden çıkartılmış. Her detayında kayboldum. Elbise kusursuz şekilde korunmuş. Hoşuma giden bir diğer detay da terzi rötuşlarına hiçbir şekilde izin verilmemesi oldu. Kendall üzerime cuk diye oturdu gibi bir şey diyor hatta. Elbise 100.000’den fazla siyah ve pirinç boncuk ayrıca payetle kaplanmış ve de bunlar 500 saatten fazla süren el işçiliği ile işlenmiş. Kendall bu elbisenin ''Tam bir uyuyan güzel'' olduğunu düşünse de ve her ne kadar elbiseye hayran kalsam da temayla %100 örtüştüğünü düşündüğümü söyleyemem. Ama bu elbiseye bakarak iç geçirdiğim gerçeğini değiştirmez.
Davetli olarak en favorimde sıra Kylie Jenner. Ancak görünüş olarak en favorim olduğunu söyleyemiyorum üzülerek.Oscar de la Renta'nın tasarımcıları Laura Kim ve Fernando Garcia Garden of Time teması için Kylie'ye giyilebilir bir heykel yaratmak istemişler aslında...Fikir çok güzel ancak evdeki hesap çarşıya uymamış gibi görünüyor. Sözcüklerle süslemeye gerek yok, krem ve pudra rengi arası tonlarında saten, belden daralan trompet kuyruklu bir elbise görüyoruz. Güzel görünüyor ama çarpıcı asla değil. Bu belki abartılı bir gece elbisesi olabilir ama heykel? Pek değil. Saçındaki çiçekler ise ''clean girl'' bir hava yaratmış kendisinde. Bilenler bilir Oscar de la Renta'nın mükemmel gelinlikleri, elbiseleri vardır. Kylie'ye de bayılıyorum. Ama bu ikilinin beklentilerin altında kaldığını söyleyebilirim. Ancak günün sonunda bu elbise Kylie'ye risksiz ve sade bir görünüm katmış gibi görünüyor.Keşke aksesuar olarak Timothee Chalamet ile gelseydi belki görünümüne heyecan katardı.
Mükemmel bir görünüme geçiyoruz, Mona Pattel
Hollandalı tasarımcı Iris Van Herpen'in sanatı diye tabir edebileceğimiz bu tasarımı Met Gala'nın şimdiye kadar görüp görebileceği en iyi elbiselerden biriydi. Mona Pattel'i Met gecesine dek ben de dahil çoğu insan tanımıyordu. Ancak şimdi ismini global olarak duyurmayı bu muhteşem görünümle başardı. Hindistan'lı bir girişimci olan Mona Pattel, kelebek şeklinde bir korseyle başlayan heykel elbisesi ve kollarında süzülen hareketli kelebek kanatları ile sofistike bir bahar tanrıçası gibi görünmekle kalmamış aynı zamanda gecenin temasını birebir yansıtmış. Hem de karmaşık çiçek desenleri olmadan...Fazla söze gerek yok, ayakta alkışlanır. Bu arada stilistliğini de Zendaya'nın stilisti Law Roach yapmış.
Gigi Hadid
Gigi'nin görünümüne bu yazıda yer vermek istememin başlıca sebebi bu elbisenin yapım aşamasından etkilenmemdi. İlk bakışta hoşuma gitmeyen bu elbise baktıkça hoşuma gitmeye başladı. Bakıldığında beyaz, omuzları açık,abartılı kalça kıvrımına sahip çiçek işlemeli bir korse elbise gibi görünüyor ve basite indirgeniyor ancak arka planda çok daha fazlası var. Elbise tamamen el işçiliğiyle 70’ten fazla kişilik bir ekiple 13.500 saatten fazla zamanda yapılmış. Ekip üyelerinin tamamına zanaatkar diyebiliriz. 3D Sarı güller sanki heykele veya bir sütuna sarılmış görünümü veriyor. Stilist eski bir İtalyan bahçesini referans almış. Bir elbisenin estetiği benim için baktığımda bana hissettirdikleri ile doğru orantılıdır. Bu elbiseye baktığımda ise kendimi Toscana'da veya Como Gölü kenarında bir köşkün bahçesinde gibi hissediyorum. Bu da benim için ''Garden of Time'' anı demek. Yani hem temayla örtüşen hem de zarif bir görünüm yakalamış. Yürü be Gigi!
Geçelim en şık beyefendilere
Öncelikle erkeklerde en çok beğendiğim ve adeta klasiğe başkaldırı olan 3 görünümden bahsetmek istiyorum. Instagram fenomeni Wisdom Kaye, Robert Wun tasarımı kırmızı paltosu, şapkası ve maxi boy gül aksesuarıyla alev alev yanan bir görüntü çıkartmış ortaya. Kelimenin tam anlamıyla hem de! Paltonun etek ucundaki yanmış görüntü ve delikler çok heyecan verici. Parçadan bütüne doğayı ve yangını birleştiren dramatik bir uyum anlatılıyor sanki. 10 üzerinden 10 bir görünüm kesinlikle.
Gustav ise Met Gala'da en çok görmeyi sevdiğim markayla karşımıza çıkıyor; Versace. Benim hoşuma giden diğer detay ise Gustav'ın Norveç Somon üreticiliği imparatorluğunun varisi olması ve görünüşünde tamamen somon rengi parçalar kullanılması. Atletik ve maskülen bir vücudu saran feminen detaylara sahip bir kumaş...Bu da Met Gala'nın ''reawakening fashion'' anı olsa gerek. Savaşçı Aşil gibi görünüyor. Şüphesiz en şık görünümlerden biriydi.
Bad Bunny'nin üzerindeki tasarım John Galliano'nun artisanal şovuna katılanlardan biriydi. Bu görünümle ilgili beni en çok etkileyen ve favori olmasına sebep olan şeyi anlatmak istiyorum. Elindeki buket ona adeta bir dük görünüşü vermekle kalmıyor aynı zamanda bir hikayesi var; Buketin içinde Porto Riko'nun yani Bad Bunny'nin ülkesinin ulusal çiçeği olan flor de maga ve saflığın sembolü olan güller vardı, ayrıca Uyuyan Güzel'in ünlü peri masalında parmağını deldiği keten bitkisi de mevcuttu. Bu detaylar da görünümü oldukça özgün kılıyor. Moda bence tam anlamıyla parçaların bütüne dönüşme sanatıdır. O parçalar da kendinden bir şey kattığında değerlenir. John Galliano ve Bad Bunny bunu başarmış.
Son olarak beyefendilerden devam ediyorum ve MetGala'da artık pek görmek istemediğimiz görünümlerden bahsetmek istiyorum.
Kabul edelim ki bir erkeğe en çok yakışan suit & tie ikilisidir. Benim de bir erkeğe en çok yakıştırdığım tarzdır. Maskülen kesim ceketler, bir papyon, kravatla uyumlu cep mendili ile temiz ve oldukça asil bir görünüm yakalamak erkekler için çok kolaydır. Ancak maalesef burası Met Gala. Daha yaratıcı, daha asi görünümler için uygun bir yer. Birbirinden ünlü beyefendilere ''safe zone''larından çıkmaları, bariyerleri kaldırmaları ve aşırıya kaçmaları için bir günlük izin aslında...Met Gala 2024'de gördüğümüz çoğu erkek stili suitlerinin üstünde temaya uygun bir aksesuar veya işleme bulundurmasından ibaretti maalesef, bazıları onu bile yapmamış.Bir sonraki Met Gala'da umarım kolaya kaçmaktan kaçınan birçok beyefendi görürüz.
Bazen aşırıya kaçılan bazen de yerinde kullanılan mikro ve makro çiçek desenleriyle Met Gala 2024 değerlendirmesi şimdilik bu kadar. Özetle koparıp yapıştırılmış gibi eğreti duran çiçekleri en az kullanan ve temaya o haliyle dahi uyum sağlayanlar kazandı. Sertap Erener'in de dediği gibi ''Ama yoksa bahçemin eski şanı sebebi koparılan çiçekler.''