Metinler Arasılık Bağlamında Mary Shelley - Frankestein ve Peter Ackroyd - Victor Frankestein'ın Vaka Defteri'ninKarşılaştırarak İncelenmesi
Frankenstein romanından metinlerarasılık kuramıyla oluşan Victor Frankenstein'ın Vaka Defteri romanlarının karşılaştırmalı bir incelemesi.
FRANKENSTEIN – MARY SHELLEY
Frankenstein, hayvan deneyleri yapan bir doktordur. Kendini tanrı yerine koyar ve mükemmel insanı yaratmak ister. Bir gün canavar yaratır ve ondan öyle çok nefret eder ki onu bırakıp kaçar. Canavar, Frankenstein’ın peşine düşer ve bu süre de insanları gizlice gözlemleyerek konuşmayı, okumayı, yazmayı öğrenir. İnsanların karşısına çıkar ama herkes ondan korkar ve tiksinir. Canavar, doktordan onu yalnızlıktan kurtarması için bir dişisini yaratmasını ister. Frankenstein bunu kabul etmez ve canavarı karşısına alır. Canavar ise doktorun kendisini reddetmesi üzerine, onun sevdiklerini öldürür. En sonunda birbirlerini kovalarken Robert Walton’un gemisinde Frankenstein ve canavar hayatını kaybeder. İlk modern bilimkurgu eseri sayılmakla birlikte Frankenstein’ın canavarı aslında bir metafordur. Toplum tarafından dışlanan, işçi sınıfı ve yardıma muhtaç insanların, Frankeinstein’ın canavarı olarak karşımıza çıkmasıdır çünkü işçi sınıfı da görülmek istenmemekte ve iğrenilmektedir tıpkı Frankeinstein’ın canavarı gibi.
FRANKENSTEIN’IN VAKA DEFTERİ - PETER ACKROYD
Peter Ackroyd bu romanı metinler arası bir çalışma olarak yaratmıştır. Romanda Shelley’ninkiyle aynı karakterler vardır fakat ufak oynamalar yapmıştır. Sonu farklı bitmektedir ve yazar burada bir kişilik bölünmesini ortaya koymuştur. Victor Frankeinstein, bütün iyi özelliklerini herkesin yaptığı gibi tanrıya atfetmiş ve kötü özelliklerini ise yarattığı canavara atfetmiştir. Fakat biz bunu kitabın sonuna kadar iyi bir şekilde kavrayamayız çünkü iki kitap da benzer gitmektedir, aynı sonla biteceğini düşünürüz. Ackroyd şöyle bir şey yapmıştır; iki kitapta da Victor tanrıyı oynar, bir ırk yaratıp o ırkın ona minnettar olmasını ister ve o ırkı yaratırlar fakat yarattığından öyle tiksinirler ki ondan kaçarlar. Bu kitaptaki en büyük fark, Victor'un bunların hepsini kendi kafasında kurması olmuştur. Canavar da odur, cinayetleri de o işlemiştir. Psikolojik rahatsızlığı vardır ve bu rahatsızlık onu ikiye bölmüştür. Biri tanrının kendisidir, diğeri ise sözde yarattığı canavar, bir diğer yanıdır. Yani bir bakıma doppelganger (kötücül ikiz) yaratmıştır. Ana karakter de bu durumun farkına okuyucuyla birlikte kitabın sonunda varır. Kendi yarattığı tarafından yok edilir yani yenilir.
FRANKENSTEIN VE VICTOR FRANKENSTEIN’IN VAKA DEFTERİ KARŞILAŞTIRILMASI
İki Victor da yaşamın özünü bulmak ister.
Bazı karakterler iki kitapta da aynıdır; sadece Ackroyd, ilişkileri değiştirmiş ve Mary Shelly’nin hayatındaki gerçek karakterleri kitabında kullanmıştır. Örneğin Elisabeth’in, Shelly’de üvey kardeş, Ackroyd’da öz kardeşi olması ya da Mary Shelly’nin kendisinin, nişanlısının ve babası William Godwig’in Ackroyd’un eserinde yer alması gibi.
İki karakter de Cenevre'de doğmuştur sadece Peter Ackroyd’un Frankenstein’ı Londra’ya taşınmaktadır.
Peter Ackroyd'da gerçeklik ve kurgu iç içeyken Mary Shelly’nin eserinin tamamının kurgu olduğunu söyleyebiliriz. İkisi de kendini tanrı yerine koyar. Peter Ackroyd’un Frankenstein’ı, hikayeyi kendi ağzından anlatırken, Mary Shelly’de denizci Robert Walton’un karakterinin kız kardeşine yazdığı mektuplarından olaylar öğrenilir. Yapı aynıdır ama karakterler ve olaylarda ufak farklılıklar vardır.
Peter Ackroyd’un eserinde cesetlerle deney yapılırken ve onlar hayata döndürülmeye çalışılırken Mary Shelly’de hayvan deneyleri yapılmakta ve uzuvların birleştirilmesi ile bir canavar yaratılmaktadır. İki romanda da karakter yarattığı canavardan kaçıyor. Mükemmel insanı yaratmaya çalışırken tam tersi bir canavar yaratıyorlar. İki romanda da canavar; insanları izleyerek konuşmayı, okumayı, düşünmeyi öğreniyor. İki canavar da Frankenstein’ın sevdiği insanları öldürüyor çünkü ikisi de yalnızlık çekiyor ve Frankenstein’dan ona bir dişi canavar yaratmasını istiyor.
Mary Shelly’nin eserinin sonunda hem Frankenstein hem de Canavar gemide ölüyor. Peter Ackroyd ise asıl farkı burada yaratmıştır. Kitabın sonunda öğreniyoruz ki Frankenstein aslında canavarın kendisidir, bütün hikayeyi kafasında yaşamıştır ve aslında canavarın öldürdüğünü sandığımız kişileri kendi öldürmüştür. Bu açıdan Victor Frankenstein’ın Vaka Defteri daha gelişmiş ve günümüze başarılı bir şekilde uyarlanmış halidir.