Mezapotamya Uygarlığı

Mezaopotamya Uygarlığının kısa tarihi ve önemleri, kültürel ve giyim anlayışları.

Mezopotamya, tarih boyunca birçok büyük uygarlığın doğduğu ve geliştiği, Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki bereketli bölgedir. Bu bölge, insanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilir ve tarih öncesi dönemlerden itibaren birçok kültürel, teknolojik ve sosyal yeniliğin ortaya çıktığı bir merkez olmuştur. Mezopotamya kelimesi, "İki Nehir Arası" anlamına gelir ve bu bölge günümüz Irak'ı, Suriye'nin doğu kısmı ve Türkiye'nin güneydoğusunu kapsar.

Mezopotamya'da giyim, yalnızca korunma amacı taşımazdı; aynı zamanda toplumsal statüyü ve zenginliği göstermek için de önemliydi. Rahipler, soylular ve krallar, gösterişli ve süslemeli giysiler giyerken, köleler ve fakir halk basit ve sade giysiler giymiştir. Kıyafetler ayrıca dinsel törenlerde ve ritüellerde de önemli bir rol oynamıştır. Kaunakes gibi giysiler, özellikle ritüel ve törenlerde kullanılarak dini ve toplumsal önemlerini korumuştur. Tekstil malzemelerini ticari amaçlarla kral ve kraliçelere hediye olarak kullandılar. Erken dönemde hayvan derileri ve kürkleri giyilirken daha sonra yün kullanımını öğrendiler. Keten modern haline çok yakındı ve lüks bir kumaştı.

Sümerler

Mezopotamya uygarlıklarından olan Sümerler, İndus kökenlidir ve M.Ö. 4500'den M.Ö. 3000 yılına kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bilinen ilk yazılı dili ve şehir devletleriyle önemli bir medeniyet oluşturmuşlardır. Teknolojide ilerleyen Sümerler, tekerleği icat etmiş, çanak çömlek makinesi yapmış ve sulama yöntemlerini geliştirmiştir. Var olanı korumak ve yeni yerler fethetmek için ordular kurmuş ve insanlardan vergiler toplayarak sağladıkları güvenliğin karşılığını almışlardır.

sümer mimarisi

Kaunakes

Kaunakes, Mezopotamya'da özellikle Sümerler döneminde yaygın olarak kullanılan bir giysi türüdür. Başlangıçta koyun postundan yapılan kaunakes, yünlü bir kumaştan elde edilmiştir. Koyun postunun doğal kıvrımları, giysiye tüylü bir görünüm kazandırmıştır. Bu giysi, başlangıçta yalnızca ritüellerde veya önemli törenlerde giyilmiştir, ancak zamanla günlük giyim için de yaygınlaşmıştır. Genellikle koyun postundan yapılmıştır. Daha sonra, bu postun yerine, kalın ve tüylü görünümlü yünlü kumaşlar kullanılmaya başlanmıştır.

Erkekler genellikle alt bedenine kullanırken kadınlar tek omuzlu uzun elbise şeklinde giyiyorlardı. Erkekler de zamanla omuzlarını kapatmaya başladılar.

sümerlerde giyim
sümer aksesuarları

Sümer Yaratılış Destanı

Sümer yaratılış destanı, Mezopotamya'nın en eski mitolojik anlatılarından biridir. Destanda, başlangıçta kaos hâkimken, tatlı su tanrısı Apsu ve tuzlu su tanrıçası Tiamat gibi ilk tanrılar ortaya çıkar. Bu tanrıların birleşmesinden gök tanrısı Anu ve hava tanrısı Enlil gibi güçlü tanrılar doğar. Tanrılar arasındaki mücadele sonucunda Marduk, Tiamat'ı yenerek onun bedeninden gökyüzünü ve yeryüzünü yaratır. İnsanlar, tanrıların hizmetkârları olarak, tanrı Kingu'nun kanı ve topraktan yaratılır. Bu destan, evrenin, tanrıların ve insanlığın kökenini anlatır.

Akadlar

Kuzeyde büyük bir siyasi güç olarak Asur, güneyde ise din ve kültür merkezi olarak Babil öne çıkmıştır.

Babiller

Başlangıçta Akad İmparatorluğu'nda yer alan, önemsiz ve güçsüz bir şehirken, şehrin Amori hükümdarı Hammurabi tarafından kısa sürede büyüyen ve gelişen şehir, kısa ömürlü de olsa bölgedeki en güçlü imparatorluklardan biri hâline gelmiştir. Bu dönemden sonra tüm Güney Mezopotamya'ya Babil denilmeye başlanmış ve devletin kutsal şehri Nippur olmuştur. Kral Hammurabi, kanunlarını tanrı kelamı olarak yayınlamış ve bu kanunlar tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı yasalarıdır.

Hammurabi'nin oğlu altında güçten düşen devlet, uzun süre boyunca Asur, Kassit ve Elam egemenliği altında kalmıştır. Şehir Asurlular tarafından yıkılıp yeniden inşa edilmiştir. M.Ö. 609-539 yılları arasında hüküm süren Yeni Babil İmparatorluğu, bağımsızlığını Asurlulardan Keldani Nebukadnezzar önderliğinde kazanmıştır. Bu devletin çökmesiyle Babil şehri, Ahameniş, Seleukos, Part, Roma ve Sasani egemenliği altında kalmıştır.

Giyimlerinde etek ve şal kullandılar. Saçaklı kıyafeler tercih ettiler. Tanrıçalara benzer şekilde kollu, fit bedeni olan ve v yakalı düz etekler giyindiler.

Babil'in Asma Bahçeleri

Babil'in Asma Bahçeleri, Mezopotamya'nın en efsanevi yapılarından biridir ve Antik Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olarak kabul edilir. Asma Bahçelerin varlığı kesin olarak kanıtlanmamış olsa da, M.Ö. 6. yüzyılda Babil Kralı II. Nebukadnezar tarafından eşi Amytis için inşa ettirildiği söylenir. Bahçeler, yüksek teraslar üzerine kurulmuştu ve çeşitli bitki ve ağaçlarla bezenmişti. Sulama sistemi, Fırat Nehri'nden su çekilerek sağlanmış olabilir. Bahçeler hakkında çok fazla efsane ve hikaye vardır, ancak arkeolojik kanıtlar eksiktir. Bazı tarihçiler, bu bahçelerin gerçekten var olup olmadığını tartışmaktadır.

Babylon Şehri

Babil şehri, Mezopotamya'nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olup, geniş surları, görkemli kapıları (örneğin, İştar Kapısı), tapınakları ve kraliyet sarayları ile ünlüdür. İştar Kapısı, ünlü Babilliler tarafından M.Ö. 6. yüzyılda inşa edilmiştir ve üzerindeki işlemeler ve renkli çini süslemelerle dikkat çeker.


Asurlar

Asurlular, tarıma dayalı ekonomi geliştirerek sulama tekniklerinde ve tarım ekipmanlarında ilerlemişlerdir. Büyük inşaat projeleri ve askeri fetihler de ekonomik gelişmelerine katkıda bulunmuştur. Güçlü askeri yapıları ve geniş ticari ilişkileri vardır; özellikle metal ve tekstil ürünleri değiş tokuşu yaygındır. Zengin kültürel ve sosyal yaşamlarıyla bilinirler ve moda anlayışları toplumsal statüyü ve ekonomik durumu yansıtacak şekilde gelişmiştir.

Yumuşak pamuklu kumaşı bulmuşlardır. Daha sonraki dönemde de ipek kullandıkları görülmüştür. Kumaşları boyamak, işlemek, aplike kullanımı da vardır. Babiller gibi saçaklı kumaşlar kullanmışlardır. Hem omuzdan hem belden sarılan elbiseler giydiler. Daha sonraki dönemlerde erkekler kemerli diz boyunda tunikler giymeye başladı. Yüksek rütbeliler ise mavi, kırmızı, mor ya da beyaz yün pelerinler giydiler. Asur döneminde giyim daha gösterişli hale gelmiştir. Süslemeler, özellikle zengin dokuma teknikleri ve mücevherlerle bezeli giysilerle kendini göstermiştir.

Zigguratlar

Mezopotamya'da Sümerler, Babiller ve Asurlular tarafından yapılan zigguratlar, kil ve balçıktan yapılan tapınaklardır. Zigguratlar, 7 katlı olup 3 ana bölümden oluşur: İlk katlar erzak deposu, orta katlar okul ve tapınak, son (yani en yüksek) katlar ise rasathane olarak kullanılmıştır.

Önce kuzeyden Hititliler, ardından Urartular ve Medlerin akınları ile Asur ve Eski Babil güç kaybetmiştir. Asur, birçok krallığı egemenliği altına aldığı gibi Mısır'a yapılan büyük seferlerle Mısır'ı da yağmalamıştır. Yeni Asur Krallığı'nın en geniş olduğu dönemde Medler ve Babilliler, İskitlerle birleşerek Asur'a savaş açmış ve sonunda Asur'un yıkılmasına neden olmuştur. Yeni Asur Krallığı sonrası dönemde Babil yükselişe geçmiş ve Yeni Babil olarak anılan bir dönem başlamıştır. Yeni Babil, Asur'un bütün topraklarına egemen olmuş ve çevre krallıklara birçok sefer düzenlemiştir. Nebukadnezzar, Babil şehri, Babil Kulesi ve Asma Bahçeler akılda kalan eserlerdir. Bu sıralarda Medler, Urartu devletine son vermiştir. M.Ö. 539 yılında Perslerin Babil'i ele geçirmesiyle Yeni Babil dönemi sona ermiştir. Bu dönem ve sonrasında Persler, tüm Mezopotamya'yı egemenlikleri altına almışlardır.

Persler

Persler, Medler ve Perslerin birleşmesi ile İran'dan gelirler. M.Ö. 300 yılında Yunan hakimiyetine girmişlerdir.