Misafirlikten Kalıcılığa: Türk İşçilerin Almanya’daki Serüveninin Başlangıcı
1961 de başlayan bir göç hikâyesi...
30 Ekim 1961’de Almanya ile Türkiye arasında imzalanan iş gücü anlaşması, Türk işçilerinin Almanya’daki uzun soluklu hikâyesinin başlangıcı oldu. Almanlar, kendi sağlık ekiplerinin kontrolünden geçen ve sağlıklı oldukları onaylanan Türk işçileri “misafir işçi” (Gastarbeiter) olarak ülkelerine kabul etmeye başladı. Başlangıçta hem Almanya hem de Türkiye için 1 yıl, işverenlerin onayıyla en fazla 2 yıla çıkarılabilen bu süreç, planlandığı gibi devam etmedi. Almanya’nın iş gücü açığının devam etmesi, Türk işçilerin Almanya’daki kalış sürelerinin uzamasına neden oldu. Daha sonra, 1970’li yıllarda aile birleşimlerine izin verilmesiyle birlikte bu “misafirlik” yerini kalıcı bir yerleşime bıraktı.
1961 yılında Türk işçiler Almanya’ya ilk geldiklerinde genellikle maden ocaklarında ve ağır işlerde, diğer milletlere kıyasla düşük ücretler karşılığında çalıştırılıyorlardı. Barınma ihtiyaçlarını karşılamak için yerleştirildikleri Heim adı verilen yurtlar ise son derece kötü koşullara sahipti. İşçiler için zorluklar yalnızca çalışma ve barınma şartlarıyla sınırlı değildi. İşçiler, gittikleri bu yabancı ülkede farklı bir dil, din ve kültürle karşılaştılar. Bu durum, onların Almanlarla uyum sağlamalarını bir hayli zorlaştırdı. Üstelik çoğu geçici bir süre kalacaklarına inandıkları için onların dilini öğrenmeyi veya kültürünü benimsemeyi reddetti ve kendi kültürlerine göre yaşamak istediler. Bir süre bu durum devam etti, fakat dillerini bilmedikleri bir yerde onlar için uzun süreli bir yaşam mümkün değildi. Dolayısıyla bir süre sonra Almanca öğrenmeye ve sistemin içine entegre olmaya başladılar. Sirkeci Garı’ndan bir umutla trene binip Almanya’ya para biriktirme hayaliyle yola çıkan bu insanlar, zamanla Almanya’ya yerleşerek kalıcı bir göçün temelini attılar. İlk başta geçici bir işçilik olarak görülen bu süreç, Türk diasporasının Almanya’daki kolunun oluşmasında etkili bir rol oynadı. Türk işçilerin farkında olmadan açtığı bu yeni sayfa, bugün 63. yılına ulaşan bir diaspora hikâyesini ortaya çıkardı.