Mutluluk

Mutluluk, herkesin kendi özgün yoluyla bulduğu bir deneyimdir.

Kendilerini bildi bileli insanlar; malikaneniz, yatınız, sınırsız paranız olsa bile sevdiklerinizle birlikte olmadan, kendi huzurunuz olmadan paranın bir anlam ifade etmediğini söylerler. Maddiyatın, paha biçilmekten başka vasfı kalmayan somut şeylerin mutluluk getirmediğini, mutluluk olmadan da aslında anlamsız olduklarını dile getirirler. Dolayısıyla insanlar mutluluğa bu kadar şey atfetmişken neden mutluluğu tanımlamanın bu denli zor olduğundan bahsedip tartışmak istiyorum.

Bir kere dışarıdan baktığımızda anlamını çok fazla sorgulamadan, sadece mutsuz olmadan baktığımızda mutluluk bize görece basit geliyor. Zaman zaman değişen ruh halimiz bile kendimize tanımladığımız mutluluk kavramını tamamen değiştirebilir. Örneğin mutlu olduğumuzda her şey bize parlak ve canlı gelir ve mutluluğu her yerde ve her şeyde tanımlayabiliriz; ancak kendimizi mutsuz hissettiğimizde mutluluk bize hiç var olmamış bir şeymiş gibi gelir. Üstelik mutluluk da pek çok şey gibi düşünebilen, akıl yürütebilen biri için görecelidir. Bazıları yıllardır hayalini kurduğu motosikleti görmenin mutluluğunu yaşarken, bazıları ise sadece yaşadığını hissederek mutlu olabiliyor. Ayrıca yaşamı ya da genel olarak hayata karşı tutumu nedeniyle mutluluğu hiç yaşamamış bir insan için mutluluk, keşfedilmemiş bir kıta gibidir. Öte yandan aynı nedenlerle mutluluğun ne demek olduğunu unutan bir insan için mutluluğu tanımlamak yüzyıllar önce nesli tükenen bir kuşun sesini hatırlamak gibi olabilir.

Mutluluğa ulaşmanın yüzlerce yolu fakat öte yandan da bir avuç yolu vardır. Yaşımız ne olursa olsun kendimizi, kapasitelerimizi, artılarımızı ve eksilerimizi gözlemlemek ve tanımak mutluluğun kapılarını açan temel faktörlerdendir. Çünkü hiçbir insan kendi doğasını, alışkanlıklarını, davranışlarını hatta hedeflerini bilmeden kendi yaşam yolunda ilerleyemez. Örneğin, yatkınlıklarımızı ve yeteneklerimizi bilmeden bir meslek seçersek, sonuç büyük olasılıkla işi bırakma olacaktır çünkü kişi ait olmadığı yerde kendini huzursuz hisseder. Üstelik hiçbir şeyi umursamamak, gerektiğinde olabildiğince kayıtsız kalmak da mutlu olmanın temel taşlarından biridir. İnsanlar sürekli konuşur ve söyledikleri her şey motive edici değildir; tam tersine kişinin modunu önemli ölçüde düşürebilir fakat burada önemli olan onları duymak ama görmezden gelmektir. Hayvanlara, yoksullara, mültecilere, kısacası ihtiyaç sahiplerine yardım ederek mutlu olan insanlar da var. Ayrıca her istediğini alıp, içindeki boşluğu doldurarak mutlu olan insanlar da yaygındır. Mesela bir antika koleksiyoncusu için en eski ama en pahalı vazoyu satın almak tarifsiz bir mutluluktur.

Sözün özü, birçok neden ve konu mutluluğu tanımlamamızı zorlaştırabilir ve mutluluğun anlamını bilmediğimizde mutlu olmak zor olabilir. Dolayısıyla bu faktörleri düşündüğümüzde mutluluğu tasvir etmenin neden zor olduğunu ve mutlu olmanın yollarını rahatlıkla açıklayabiliriz. Fakat yine de hatırlamakta fayda var: bazı şeyler gibi belki de mutluluk da tanımlanmadan ve kategorize edilmeden hayatlarımızda olması gereken bir şeydir :)