Müzikte Telif Çıkmazı

Toplumun müzik tüketiminin değişmesinin sonucu olarak sanatçıları uzun süreli telif davaları bekliyor.

Ed Sheeran gibi şarkı yazarları, müzik tüketimimizin değişmesi nedeniyle uzun uzadıya süren yasal davalarla dolu bir geleceğe bakıyorlar. Spofity ve YouTube gibi platformların yükselişi ve artık şarkıların yazarlar takımları tarafından yazılıyor olması birleşince geçtiğimiz birkaç yıl içinde yüksek profilli telif davalarının artması sonucu doğdu. Bunların sonuncusu olarak Ed Sheeran Spotify'da en çok dinlenen şarkı ünvanına sahip olan Shape of You uğruna uzun süreli bir davada sıkışıp kaldı.

Eğer Sheeran davayı kaybederse ardından birçok sanatçının davasına da emsal olması ve o davalarında da sanatçıların aleyhine sonuçlanması bekleniyor. Ancak müzik yapım ve tüketim süreçleri bu kadar değişmişken hâlâ aynı telif yasalarının kullanılıyor olması mantıklı mı? Sanatçıların telif korkusu ile yaşıyor olmaları yaratıcılıklarını öldürmez mi?

Sanatçının başka bir şarkıyı kopyalayıp kopyalamadığı iki test ile belirleniyor. İlk olarak kopyaladıkları söylenen şarkıyı kendi şarkılarını yazmadan önce duyup duymadıkları belirleniyor, ikinci olarak da şarkının belirli bir miktarını aynı olarak geçirdiler mi diye bakılıyor.

Geçtiğimiz yıllarda Katy Perry de benzer bir dava ile karşılaşmıştı ve onun davası bir sanatçının şarkıyı daha önce duyduğunu nasıl belirlenebilir sorusunu gündeme getirmişti. O davada yargıç kopyalandığı iddia edilen şarkının Youtube'da altı yüz binden fazla izlenmesi olduğu için Perry'nin onu izlemiş olmasının muhtemel olduğu kararına varmıştı. Ancak internette tüketilmeye hazır ne kadar fazla içerik olduğunu anlayan birisi katılacaktır ki o rakam aslında hiçbir şey ifade etmemekte.

Sheeran'ı avukatları sanatçının kopyaladığı iddia edilen şarkıyı daha önce hiç duymadığını belirtti. Davacı Sami Switch ise aksini iddia etmekte ve kanıt olarak da iki şarkının da benzer zamanlarda aynı Youtube kanalında çalınmasını göstermekte.

Davanın alışılmadık bir kısmı ise davacının avukatlarının, Sheeran'ın daha önce benzer bir dava ile karşılaştığı zaman anlaşmaya varmış olmasını bir suçluluk kabulü olarak öne sürmeleri. İddiaları üzerine eğer Sheeran bir önceki davada anlaşmaya gittiyse ve bu davacıya göre suçlu olduğunun kanıtıysa, bu sefer de suçlu olduğunu gösterir. Ancak burada önemli olan bu tarz yüksek profilli davaların uzamasının önlenmesi amasıyla sıkça anlaşma ile sonuçlanıyor olması.

Diğer yandan ikinci test de eşit derecede problematik, çünkü günümüzde üretilen müziğin çokluğu ve pop müziğin yapısı dolayısıyla benzer çerçeveler ve akılda kalıcı melodiler içinde hareket etmesi nedeniyle tesadüfi benzerlikler diğer sanat dallarından çok daha fazla muhtemel. Şarkı yazım takımları da şimdiye kadar hiç olmadığı kadar geniş, dolayısıyla ilhamların izini sürmek de bir o kadar zor. Bir yandan da yapım şirketlerinin halihazırda popüler olan şarkılara benzer sesler peşinde olmaları da duruma pek yardımcı olmuyor. Zira yapım şirketleri de para kazandırması garanti olan şarkılar istiyor, sanatsal özgünlük değil.

Sonuç olarak sanatta telif davaları her zaman tehlikelidir, özellikle de popüler ve başarılı sanatçıları içerenler. Çünkü Sheeran şarkıyı gerçekten kopyalamış olsun olmasın, önemli olan kısım o değil. Önemli olan bu tür davaların sonuçlarının fırsattan istifade etmek isteyenler için emsal oluşturabilecek olması. Daha bile önemli olansa güncel yasaların çağımıza aslında ne kadar ilkel kaldığını ortaya koyuyor olması.