Nasıl kullanmalıyım: Güneş Kremleri

Her güneş kremi aynı mıdır, içerik okuması ne kadar önemli?

Ağustos'un son haftalarındayız. Deniz, kum, tatil derken zaman nasıl da su gibi akıp geçti. Fakat sanki güneş şu sıralar daha da yakın bize, küresel ısınmanın etkilerini daha derinden hissediyoruz.

Son birkaç senedir kozmetikler herkesin hayatında büyük önem taşıyor. Bu tip ürünlerin kullanılmamızın sebebi güzel hissetmek, sağlıklı görünmek. Güneş kremlerini de aynı sebeplerle kullanıyoruz. Tabii ki asıl kullanmamızın nedeni yaşlanma karşıtı ve leke önleyici etkilerinden dolayı. Peki ya herhangi bir eczane veya kozmetik markete girdiğimizde hangi güneş kremlerini tercih etmeliyiz? Ya da kullandıktan ne kadar sonra diğer ürünleri kullanmalıyız?

Bunun için öncelikle içerik okuması yapmamız lazım. Çünkü her güneş kremi yüzümüzdeki deri hücrelerinin farklı tabakalarında tutulabilir. Ne zaman kullanılması gerektiği, ne zaman yenileneceği gibi sabit kurallar geçerli değildir. Bu yüzden içeriğe özgü kullanım çok önemlidir.


Bütün bu yüzdeki tutulum ele alındığında içeriğindeki maddeleri iki farklı sınıfa ayırabilir. Fiziksel içerikler ve kimyasal içerikler. Fiziksel maddeler titanyum dioksit ve çinko dioksit gibi maddelerdir. Kimyasal maddeler ise avabenzon(butyl methoxydibenzoylmethane), oksibenzon(benzophenone-3), tinasorb S (Bemotrizinol) gibi içerikler sayılabilir. Peki elimize aldığımız güneş kremlerinde bu tip içerikler görüyorsak hangisini tercih etmeliyiz?

Tabiki tercih her zaman fiziksel koruyucular olmalı. Özellikle çinko oksit içeren güneş kremleri hem gebelerde hem de çocuklarda rahatlıkla kullanılabilmektedir. Bu tip minarel içerikler cilt üzerinde ince bir tabaka oluşturarak ışınları direkt gönderirler. Cilt yüzeyinden emilmezler. Fakat cilt üzerinde beyazlık bırakabilirler, bu yüzden uygulama öncesi nemlendirici kullanılabilir. Ayrıca sürüldükten sonra beklenmesine gerek yoktur ve rahatlıkla makyaj yapılabilir.


Kimyasal içerikli güneş kremleri ise deri altından emilim ile kana karışabileceği gibi çoğu ciltte alerjiye sebep olabilir. Sürüldükten sonra 25 dakika beklenmeli ve güneşe öyle çıkılmalıdır. Hassas ciltilerde, çocuklarda ve gebelerde kullanımları önerilmez. Ama tabiki de sıkça kullanılan ve kana karışmasına karşın kullanılan kimyasal doğru içerikler de mevcuttur. Tinasorb S, hem kimyasal hem fiziksel(mineral) bir filtre görevi görür ve kolay sürülümlü formu ile uzun süre yenileme istemez, kullanılabilir.

Bir güneş kreminin içeriği ne kadar yoğunsa cilt bariyerini o kadar bozar. En güzel güneş kremi az ve öz olandır. Kesinlikle unutulmamalıdır.

Güneş kremlerinden bahsediyorsak spf faktöründen de bahsetmezsek olmaz. Bilindiği üzere güneşten gelen temel olarak iki farklı ışın tipi bulunur. UVA ve UVB dalga boyunda ışınlar. 'spf' ibaresi UVB ışınlarıyla ilgilidir ve spf 30 faktör olan yaklaşık olarak UVB ışınlarından %97 koruma sağlarken spf 50 fakötörlü içerikler de %98-99 oranında cildi korur. Bu yüzden 30 faktör ve üzeri ürünler tercih edilebilir.

Fondoten içerikli hiçbir ürün güneş koruyucu özelliği gösteremez. Klinik olarak filtreleme özelliği hiçbirinde saptanılamamıştır. Bu yüzden kullanılacaksa güneş kremi ile beraber sürülmelidir.


Sonuç olarak güneş kremleri artık hayatımızın birer parçası. Kanserlerin ana sebeplerinden olan güneş ışınlarını filtreleyerek gün içinde korunmamızı sağlarlar. Bilindiği üzere güneş kremleri sadece yazın değil kışın da kullanılmalıdır. Özellikle yoğun benli bölgelere, ellere, boyuna ve yüze uygulamak çok önemlidir. Güneş kremleri sadece kozmetik değildir, bütünsel sağlığın bir parçasıdır.