Nedir Bu Yaz Depresyonu?

Kış depresyonu, mevsimsel depresyon,yaz depresyonu, hava sosyalleşmeye uygun değil derken bir sürü depresyon çeşiti ve faktörü duymaya başladık. Yaz denince akla çoğu zaman sahil, deniz, güneş geliyor. Yaz ne kadar kulağa hoş gelse de hem son zamanlarda yaz tatiline ulaşım azalmışken hem de bazılarımızın güneşle arası iyi değilken yaz mevsimi ile kötü duyguları bağdaşlaştırmak mümkün. Hepimiz mutlaka bir kere olsun yaz depresyonu duymuş veya yaşamışızdır yaz depresyonu, peki gerçekten yaz mi depresyonu?

Yaz depresyonu yani summer seasonal affective disorder ya da reverse SAD. Kış depresyonun tersi gibi düşünülebilir. Mevsimsel depresyon denildiğinde birçoğumuzun aklına kış veya sonbahar depresyonu derken günümüzde birçok çalışma yaz depresyonun da varlığını ortaya koymakta.

Gelin öncelikle depresyonu tanımlayalım. Depresyon, kişinin kendini psikolojik olarak iyi hissetmediği, çok uzun süreler devam edebilen ve günlük hayatı etkileyen psikolojik bir rahatsızlıktır. Depresyonun minör ya da major gibi ayrımları olabilir tıpkı mevsimsel olabildiği gibi. Motivasyon eksilmesi, ölüm düşünceleri, karamsarlık, değersizlik ve anksiyete buna eşlik edebilir.

Yaz depresyonu, en basir tabiri ile yazın meydana gelen depresyon çeşididir. Tabi, bunun belirli başlı sebepleri mevcur. Mesela yazın ortaya gelen body ımage issues yani vücut dismorfisi. Vücut dismorfisi demek kişinin bedeni üzerindeki olumsuzluk, yetersizlik hissi ve düşüncesidir. Toplumsal hayvanlar olduğumuz için sosyal hayatta maalesef ki belirli vücud kalıpları güzellik algıları mevcut ve bunlara uysak da uymasak da kendimizi eksik hissetmekten kurtulamıyoruz, özellikle yazın sıcak havalarla birlikte vucudumuzla daha haşır neşir olduğumuz için değersizlik algısına kapılmak kolayaşıyor.

Bir başka sebeplerinden biri ise düzen değişikliği, her değişiklik ve yenilik bir miktar heyecan, stress yaratır. Yazın ne kadar fark etmesek de düzenimiz baya değişiyor. Öğrenci olanlar, öğrenci çocuğu veya aile bireyi olanlar için ciddi bir değişiklik ortaya geliyor. Bir anda 9 ay evde olmayan bir üniversite öğrencisi yeni geliyor, artık ev daha kalabalık. Bu tarz değişimler her zaman mental olarak ciddi bir mutluluk oluşturmayabilir. Mutlu olsak dahi bu değişiklik bir stresse yol açacaktır.

Aşırı sıcak hava ve imkansızlık, çok sıcak havalar açık havaya çıkmak ne de evde durmak için ideal değil. Klima açsak dert açmasak dert, herkesin kliması var mi o ayrı bir konu. Hepimizin tatile gitme şansı olmadığı için sıcaktan kaçamıyoruz. Bu sıcak hava motivasyonumuzu ve sosyalliğimizi en az soğuk kış günleri kadar etkiliyor. Güneş alerjiniz varsa zaten yandınız!

Mutlu olmalısın! Yaz ayı hemen dondurmanı ye ve sahilde top oyna! Gibi gibi reklamlar ve propagandalarla sürekli yazın mutlu ve keyifli olmamız gerektiğine inandırıldık ve bu mutlu olma zorunluluğu üstümüzde stresse ve depresyona yol açıyor. Daha az yemek yiyoruz, daha az uyuyoruz ve bundan bedenimiz kadar beynimiz de etkileniyor.

Yaz depresyonundan korkmayacağız, o bizden korkacak. Yine de her depresyonda tavsiye edildiği gibi dışarı çıkmalı elimizden geleni yapmalıyız! Keyif aldığımız ya da keyif almamamızla barıştığımız nice yazlarımız olsun!

 Daha fazlası için Typlish'i takip edebilirsiniz!