Neil Perry ve Puck Paralelliği

*Ölü Ozanlar Derneği spoilerı içermektedir*

Ölü Ozanlar Derneği filmi insanların edebiyata olan ilgisini ve bakış açısını değiştirip ilham olduğu kadar üzülmelerine de sebep olmuştur, trajik sondan dolayı. Filmde Neil Perry ve arkadaşlarının oyunlar üzerine tartışmalarına, derslerine yer verildiği kadar Neil'in baskıcı ailesinin oğullarının hayallerini ve hedeflerini desteklememesi sonucu gerçekleşen olaylar da işlenmiştir. Oyuncu olmak isteyen Neil, babası tarafından arkadaşları içinde bir nevi aşağılanıyor ve bir tiyatro oyununda yer aldığı için tatsız karşılanmaya maruz kalıyor. Bunlar da Neil'in intihar etmesine sebep oluyor.

Neil'in yer aldığı oyun Shakespeare tarafından yazılmış olan 'Bir Yaz Gecesi Rüyası'dır ve Puck karakterini canlandırmaktadır. Ancak iki karakterin gerçek hayatlarını ele alırsak birbirlerinin tam da zıttı karakterlerdir. Öncelikle Puck, Oberon'un hizmetkarı olduğu halde özgürlüğüne düşkün olan, ortalığı karıştıran ancak karıştırdığı gibi sakin kalıp her sorunu çözen, insanlar ile dalga geçmeyi ve onları eleştirmeyi seven bir karakterdir. Neil ise babasının boyunduruğu altında ezilen, özgürlüğüne düşkün, etrafındaki insanlara ilham olup yardım eden bir karakterdir. Bu ikisinin ortak yönleri özgürlük istekleri ve sahiplerinin olmasıdır. Tek farkları ise Puck sahibinin altında ezilmiyor ama Neil çok fazla eziliyor. Puck oyunda yanlış kişilerin birbirine aşık olmasına sebep oluyor ancak sonunda işler yoluna giriyor, yani trajediden komediye bir geçiş oluyor ancak Neil film başında arkadaşları ile eğleniyor ve onlara yardımcı oluyor ancak sonunda çareyi ölümde buluyor bu da komediden trajediye geçişi gösteriyor. Puck büyüleyici ve özgür dünyayı temsil ederken Neil baskı ve otorite altındaki dünyayı temsil etmektedir. İkisi de arzularında benzerler ancak Neil arzularını özelliklerine dönüştüremediği için bu çaresizlik içinde çareyi ölümde bulmaktadır.

Neil için Puck karakteri kendi iç dünyasına tutulan bir aynadır, aslında olmak istediği kişiliği yansıtmaktadır bu nedenle de karakteri oynadıktan sonra 'İyiydim. Gerçekten de iyi oynadım,' demektedir. Burda sadece oyunculuğundan bahsetmiyor bilakis sahnede hissettiği özgürlüğü ve canlı olma duygusundan bahsediyor.

“Hayatımda ilk kez, ne yapmak istediğimi biliyorum. Ve ilk kez, babam istese de istemese de bunu yapacağım!”

Bu cümleden de anlaşılacağı üzere Neil, bir çocukluk ve gençlik dönemi yaşamış ancak kendi istediği şekilde değil de babasının onun için planladığı şeklinde yaşamış.

"Gecelerin neşe kelebeğiyim ben."

Puck bu cümleyi kendinden bahsederken söylüyor ve bu cümle Neil için de kullanılabilir. O da arkadaşlarına ve çevresine mutluluk, neşe veren birisi ancak bu mutluluğu sadece kendine veremiyor.

Ölü Ozanlar Derneği'nin Neil Perry'si ve Bir Yaz Gecesi Rüyası'nın Puck karakterleri birbirlerinin aynası ve yansımasıdır. Ana karakter oynamak yerine Neil'in Puck'ı oynamasının bile özgürlüğe düşkün olması ve iç dünyasını göstermesi gibi sebepleri vardır. Karakteri canlandırırken hissettiği hayatta olma ve keyif alma hissinin Neil sadece o anda hissedebilmiştir, maalesef ki devamında hiçbir şey hissedememiştir.