Netflix'te İzleyebileceğiniz Yedi Çok İyi Animasyon Filmi

Ghibli Studio öneriler


Yüreğin Yorgunsa, Hatırla.

Yüreğin yorgunsa, her şey çığırından çıkmışsa ve tüm savaşlarını çoktan kaybettiğini düşünüyorsan, hatırla. 

Hayal bile kuramıyorsan, hatırla. 

Bir okyanusun içinde çırpınıyor da olsan attığın hiçbir kulaç boşuna değil. Unutma, tüm çiçeklerini koparsalar da baharın gelişini engelleyemeyecekler. 

Binlerce defa düşmüş de olsan, tamamen yıkılmış da olsan bitmeyecek. Unutma.

Kalkacaksın, kırılan her yaranı saracaksın.

Çatlaklarımızdan içimize ışık sızacak. O çatlakların ardından izleyeceğiz ilk gün doğumumuzu. belki tamamen kıracağız o çatlayan kabuğu, tenimizi ilk kez sevecek güneş. İlk kez ısınacağız. 

Bizi koruduğuna inandığımız, içine sıkışıp kaldığımız kabuk kırıldığında doğacağız. Yeni bir biz olacağız.

Yol yorgunusun, biliyorum. O yüzden bu yazıda bana el uzatan ve kalbimi dinlendiren hazinelerden bahsetmek istiyorum. Umarım sana da iyi gelir. 


Dün Gibi: Yirmi yedi yaşındaki Tokyo'lu bir kadın çocukluğundan beri özlem duyduğu taşraya doğru yola çıkarken yanına on yaşındaki halini de alır. Karakterimizin bugününe ve dününe eşlik ederken bazen onun elinden tutmak bazen de ona sıkıca sarılmak isteyeceğiz. Bir çocuğun gözünden hayatı hem büyük bir dürüstlükle hem de masumiyetle izleyecek ve ister istemez kendi "dünümüzü" düşüneceğiz. Bugünümüzle ilermeye başladığımız o anda dünümüzü de elimizi tutuyor olacak.


 


Yüreğinin Sesi: Babası kütüphaneci olan ve kendince İngilizce şarkıları Japonca'ya çeviren Shizuku'nun hikayesindeyiz şimdi de. Meraklı ve tam bir kitap kurdu olan Shizuku okuduğu tüm kitapların ondan önce aynı kişi tarafından okunduğunu görür. Yolu fark etmeden aradığı o kişi ile kesişince büyüme sancılarını aşmak için birbirlerine destek olurlar. Hayaller, hayal kırıklıkları ve büyüme sancılarının anlatıldığı bu filmde biz gençlerin ilham alacağı çok şey var. 


Komşum Totoro: Anneleri hastalandığından taşraya yerleşen iki küçük kızın hikayesini anlatan bu filmde aile ve umut konuları işleniyor. Güçlü ve maceracı bu iki küçük kız ormanın derinliklerinde umulmadık arkadaşlar edinirler ve büyülü bir yaz yaşarlar. Hayattan korkmamayı ve ailenin önemini anlatan bu film bizi kah gülümsetirken kah gözlerimizi dolduracak. Ve bize unutulmaz bir hatıra bırakacak. 


Küçük Deniz Kızı Ponyo: Herkes sana nerede durman ve nasıl olman gerektiğinin çoktan belirlenmiş olduğunu söylerse kendin olmaya ve tüm zorluklara rağmen yüreğinin sesini dinlemeye cesaret edebilir misin? Ufacık bir deniz kızının hikayesindeyiz şimdi de, Deniz Tanrıçası'nın binlerce kızından biri olan Ponyo'nun hayali herkesten başkadır. Ailesinin yuvası olan okyanusta değil, başını uzattığı göğün altında yaşamak istemektedir. Bunun için her şeyi riske atan gözü kara Ponyo, yolculuğunda dostlar edinecek ve sonunu kendinin de bilmediği bir maceraya atılacaktır. Hayat önüne ne çıkarırsa çıkarsın Ponyo sonunda hayaline kavuşabilecek midir? İnsanı yüreklendiren bu filmin sizi biraz da olsa gülümsetebilmesini diliyorum. 



Yürüyen Şato: Aynı isimli romandan uyarlanan bu filmde büyük kız kardeş olan Sophie'nin hikayesine şahitlik ediyoruz. Tren yolunun hemen kenarındaki şapkacı dükkanının penceresinden kara kara dumanları ve ardındaki dağları izler gibi hayatı da uzaktan izleyen, o hayatı yaşamak yerine seyircisi olan Sophie, aslında genç bir kız gibi değil yaşlı bir kadın gibi yaşamaktadır. Bir gün genç kadınların kalplerini yediği söylenen büyücü Howl ile yolu kesiştiğinde güvenli hayatına artık saklanamaz ve bir yolculuğa çıkmak zorunda kalır. Kötü bir büyücünün lanetiyle artık yaşlı bir kadın bedenindedir ve çıktığı yolculukta hem bütün korkularıyla yüzleşecek hem de kendini bulacaktır. Bu filmde hayatı izlemenin değil yaşamanın ve şansını ne durumda olursa olsun denemenin hikayesi anlatılmaktadır. Eğer filmimizin bir sloganı olsaydı kesinlikle bu, "Yaşamadan ölmeyeceğim." olurdu.


Ruhların Kaçışı: Taşınmakta oldukları kasabaya doğru yollarında kaybolan Chihiro ve ailesi kendilerini aslında çoktan kapanmış bir eğlence merkezinde bulurlar. Büyünün etkisiyle domuza dönüşen ebeveynlerin kurtarmak için cadıyla anlaşma yapan küçük Chihiro zorlu bir yolculuğa atılır. Bu yolda büyüyecek, güçlenecek, yeni şeyler öğrenecek, arkadaşlar edinecek ve hayatının iplerini kendi ellerine alacaktır.


 


Küçük Cadı Kiki: On üç yaşına gelmiş her cadının güçlerini geliştirebilmek için bir senelik bir yolculuğa çıkması gerekmektedir. Babasının radyosuyla dünyayı tanımaya çalışan Kiki, yanına kedisi ve babasının radyosuna alarak merakla beklediği hayatına doğru büyük bir adım atar. Ani yağmurda sığındığı tren onu yeni şehrine getirir. Kiki hiç tanımadığı bu büyük ve karmaşayla dolu şehirde kendine bir hayat inşa etmeye çalışır. Kiki bu yolculukta yeni şeyler öğrenecek, arkadaşlar edinecek ve kendini daha yakından tanıyacaktır.  



Bonus 1: 

Rüzgar Yükseliyor: Genç bir adamın gözünden bakıyoruz bu kez zamana. Onun çocukluğu, onun gençliği, onun hayali ve onun aşkını izliyoruz. Büyüleyici bir atmosferde zorluklarla yüzleşen, pes etmek nedir bilmeyen genç bir müdendisin yoluna eşlik ediyoruz. Bir hayale tutunmanın, şartları ve belki zamanı aşabileceğini ve mucizelere yalnızca sonsuz gayretlerin sonucu ulaşılabileceği anlatılıyor bize bu filmde. Yoksulluğun, hastalığın, ülkeyi yerle bir eden depremin ve ardından başlayan savaşın sonrasında karanlıktan başka bir şey göremeyen insanların hayata direnişini hem tüm gerçekliğine hem de şiirsel bir gözle izliyoruz. Filmi izlerken yüreğimde Gençliğe Hitabe'nin satırları döndü durdu. Umutla kalın..

 

Bonus 2: 

Ateş Böceği Mezarlığı: Bu film kadar kalbimi kıran çok az şey var. Savaşta ebeveynleri ve birbirlerinden başka her şeyi kaybetmiş iki küçük çocuğun hikayesinin anlatıldığı bu filmde yüreğimin sızlamadığı tek bir an bile olmadı. Gülümseten anlarda bile gözlerim hep dolu doluydu. Filmimiz belki benim duygusallığımı andır bilinmez aklıma geldikçe on gün kadar beni ağlatmaya devam etmişti. Bir daha asla izlemeye kalbim dayanmayacağı için bonus olarak da olsa bu listeye eklemek istedim.


NOT: Kimsenin kendini kurtarması için bir kahraman beklemediği bu filmler bize aslında tam da bunu anlatmaya çalışıyor. Kendi kahramanın ol. Başını her zaman dik tut, yolunda gururla yürü. Gayretle çalış. Erdemlerinle yürü yolunda. Yol seni o hayale götürecek. 

Hayao Miyazaki ile aynı zaman diliminde olabildiğim için kendimi şanslı görüyorum. Hikayelerin ve beni evimde hissettirdiğin için teşekkürler Büyük Usta.