Nöroestetik: Beyin ve Estetiğin Etkileşimi
Sanat, duygusal bir deneyimden çok daha fazlasıdır. Beynimiz ve sanat arasındaki büyüleyici bağı inceleyen alan: Nöroestetik!
Bir resmin, filmin ya da bir şarkının bizde uyandırdığı duygular her zaman aynı olmaz. Peki ya beynimiz güzel olarak nitelendirdiğimiz eserlere nasıl tepki verir? Güzellik, sadece bireysel duygulardan mı ibarettir yoksa hepimizin ortak bir mekanizması mı var? Bu sorulara cevap arayan bir alan var: Nöroestetik.
NÖROESTETİK VE ALANDAKİ ÇALIŞMALAR
Nispeten yeni bir kavram olan Nöroestetik, görsel beyin ve sinirduyu alanında uzmanlaşmış nörobilimci Semir Zeki tarafından ortaya atılmış bir terimdir. Nörobiyolojinin alt dalı olan nöroestetik kavramı beynin sanat ve estetik deneyimleri nasıl algıladığını ve bunlarla nasıl bir etkileşime girdiğini inceleyen bir bilim dalıdır. Zeki’nin çalışmaları, güzellik algısının beynin ödül sistemi ile ilişkisi olduğunu ortaya koymuştur. Örneğin, kulağa hoş gelen bir müzik dinlendiğinde tatmin olma ve mutluluk duygularıyla bağlantılı olan beynin medial orbitofrontal korteks (mOFC) ve nükleus akumbens gibi ödül merkezleri aktive olur. Bu bölgeler estetik deneyimlerin verdiği haz hissinden sorumludur.
BEYNİN HANGİ BÖLGELERİ ESTETİK DENEYİMLERE YANIT VERİR?
Orbitofrontal Korteks (OFC): Orbitofrontal korteks (OFC), beynin ön kısmında, frontal lobun alt kısmında yer alan ve birçok önemli işlevi olan bir bölgedir. Bu bölge özellikle karar verme, ödül işleme ve estetik algı gibi birçok süreci yönetir.
Görsel Korteks: Görsel korteks, beynin arka kısmında bulunan görsel bilgileri işleyen karmaşık bir yapıdır. Sanat eserlerindeki renk, şekil, doku gibi pek çok bilginin algılanması bu bölgede gerçekleşir.
Amygdala: Amygdala, beynin duygusal işlem merkezi olarak bilinen beyin sapı ile temporal lob arasında yer alan badem şeklinde bir yapıdır. Herhangi bir estetik deneyimle karşılaştığımızda beyindeki duygusal yanıtları koordine eder.
BEYNİN ÖDÜL SİSTEMİ VE MUTLULUK
Mutluluk verici veya tatmin edici bir olay yaşadığımızda beynin ödül sistemi devreye girer. Bu sistem sayesinde estetik deneyimler beyin tarafından işlenir. Ödül sisteminin en çok bilinen nörotransmitterlerinden olan dopamin güzel bir eserle karşılaştığımızda yükselir ve bu da biz de haz hissi uyandırır. Özellikle simetrik şekiller, düzenli yapılar ve canlı renkler gibi öğeler, beynin ödül merkezlerinde olumlu yanıtlar uyandırır.
"Güzellik, çoğu zaman duyuların müdahalesiyle mekanik olarak insan zihni üzerinde etki eden bir niteliktir."(Edmund Burke 1757)