Olgu

Bireysel algılarımızdan bağımsız olarak var olan ve toplumun dokusunu şekillendiren bir gerçeklik.

Olgu (fact), nesnel olarak ortaya konan ve gerçeği yansıtan bir açıklama olarak nitelendirilebilir. Somut kavramları ifade etmek için kullanılan olgu, gerçekleşmiş olan her şeyi kapsar. Bu nedenle olgular sistematik gözlemler ile doğruluğu saptanabilir gerçekliklerdir. Örneğin; Britanya yasalarının cinayeti yasaklaması, Rusya`nın nükleer silahlarının olması, yer çekimi, dünyanın yuvarlak oluşu birer olgudur.

Gerçek varlığa gönderme yapan bu kavramın bazı temel özellikleri bulunmaktadır. Olgunun ölçülebilir olması için, deney ve gözleme tabi olabilmesi için bireysel yorumlardan bağımsız olarak nesnel verilere dayanması gerekir. Farklı toplumlarda benzer biçimlerde gözlemlenebilen olgular, belirli bir zaman diliminde kendini sınırlandırmaz ve süreklilik arz eder.

Olgu kavramı tarihsel süreç içerisinde farklı disiplinlerde çeşitli şekillerde ele alınmıştır. Sosyolojide toplumsal olgu olarak karşımıza çıkan bu kavram Durkheım`ın kolektif vicdan ve kolektif temsiller açıklaması bağlamında anlaşılmalıdır. Toplumsal olgular, kolektif biçimde geliştirilen ve bu yönüyle amirane olan kural ve pratiklerden çıkarılan davranış şekilleridir. Kurum ve normlar toplumsal olguların katılaşmış örnekleri olarak ele alınabilir. Kolektif bir varlığa işaret eden grupların pratiklerini oluşturur ve empoze edici özellikleriyle bireyler tarafından içselleştirilir.

Tarih bilimi için olgu, iki ana unsur içerisinde incelenir : Olay ve olgu. Belirli bir zaman dilimi içinde gerçekleşen somut durumlar olay olarak değerlendirilir. Olayın başlangıç ve bitiş zamanı bellidir. Örneğin, bir savaşın tarihi ve yeri kesin olarak literatürde belirlenmiştir. Bu yönüyle olaylar, somut gerçekliklere işaret eder. Gözlemlenebilir ve insanlar tarafından deneyimlenebilir durumlardır. İçerdiği kapsam bakımından olaylar, daha spesifik yani özel konuları ifade ederler. Buna istinaden sanayileşme bir olgudur, sanayileşmenin oluşumuna yol açan belirli durumlar ise olaydır. 

Tarihsel anlamda olgu, olaya karşın uzun süreli değişimleri ifade etmek adına kullanılır. Genel nitelikte ve soyut anlamda bir işlev gören olgu, yer ve zaman içinde sınırlı değildir. Tekillikten ziyade var olan durumun genel eğilimlerine odaklanan olgular kapsam bakımından daha geniş bir çerçeve sunar.

Yalnızca tarihsel bağlamda değil, felsefi anlamda da olgu kavramı önemli bir yere sahiptir. Deneyimsel düşüncenin zeminini oluşturur ve duyularımızla algıladığımız her şey bir olgu olarak nitelendirilir.