Önü Arkası Deneme 1
Uyumak olan bitenlerin farkına varmayanların eylemidir, düşünenlerin değil.
Bulutlar öfkeyle sesleniyordu insanlığa, sinirleri gürültülerinden anlaşılıyordu. Mesaiye kalanlar daha bir öfkeliydi sanki, yıkımı önceden hisseden köpekler gibi havlıyorlardı. Çevrede duyulan tek ses işte o bulutlardan gelen yağmura aitti. Yağmurun etkisiyle sokaklar, caddeler temizleniyor, geçmiş günlerin kirinden arınıyorlardı. Sokakta kimsecikler yoktu, böylesine büyük bir temizlik sırasında kirlenmekten korkuyorlardı belli. İçerisinin turuncuya boyanmasından güneşin doğmak üzere olduğunu anlayabiliyordum. Bulutların bitmek bilmeyen öfkesi yetmezmiş gibi bir de güneş girecekti hayatıma. Açıkçası rahatsız olmadım, en son ne zaman rahatsız olduğumu hatırlamıyordum.
Yorgunluktan yığılıp kalacaktım sanki, uykuya yenik düşmek kaybetmek olurdu. Benliğimi ayaklar altına alarak kendimle tekrar muhatap oldum, uyuma, başını yastığa koyma ki yaptıklarının cezasını çek.
Kurtulmak bu kadar kolay olmamalıydı. Uyuduğumda gecenin yükünü, gündüzün dertlerini sırtımdan atacağımı biliyordum ama tüm bunları hak edecek ne yapmıştım ki? Uyumadım, sahi insan nasıl uyur? Uyumak ile düşünmenin benzer şeyler olduklarını anlatabileceğim yakınlarım olsaydı en azından bir kere şansımı denerdim. Kimseye bu fikrimden bahsedemediğim için biraz kırgınım, hayır kendime değil. Hayatı yaşamak için yaşayanlar için düşünmek sanıldığından çok daha zordur, mesela yaşlılar düşünürken uyuya kalırlar.
Hayatı yaşamak zorunda olduğunun farkında olanlar içinse uyumaya çalışırken düşüncelere dalarlar. Aslında neden yaşamak zorunda olduğumu da bilmiyorum ama ne uyumak ne zorunluluklarımı düşünmek istemiyorum.