Örgü Örmek Terapi Midir?

İnsanoğlu düşünebilmeye başladığı andan itibaren dolu bir zihinle yaşamaya mahkum olmuştur. Bu doluluk hayatını karartmasın diye de kendine hobi bulmaya çabalar çoğu zaman. Hobi hepimizin bildiği üzere yapılması gereklilik veya zorunluluk gerektirmeyen kişinin ilgi alanları dahilinde boş zamanlarını değerlendirmek için kullandığı fiillerin genel adıdır.

Örgü; bir yumak ipin ve temelde iki tane düz uçlu veya bir tane içten oyulmuş uca sahip çubuğun çeşitli tekniklerle bir ürüne dönüşmesi olayıdır. Bu düz uçlu çubuklara şiş denir ve kalınlığı artacak şekilde numaraları 1'den 25-30'a kadar gider. Her ipin etiketinde hangi numara şişle örülmesi gerektiği yazar. Örneğin ince ipler yumuşaklığı da göz önüne alındığında genelde küçük numaraları şişlerle örülür. Burada bahsettiğimiz küçük numaralar 2 ve 4 numara aralığındadır. Ara numaralarda da şiş bulunur 3.5, 4.5 gibi. İpinize göre bunları seçebilirsiniz. Örneğin bir bebek yeleği örmek için çoğunlukla 3 numara şiş gerekir. Atkı örmek içinse daha kalın ip gerektiğinden 4 veya 5 numara kullanılır.

Şişle örülebilen bir çok ürün vardır. yelekler, kazaklar, ceketler, örtüler, battaniyeler, bazen çantalar, eldivenler, atkılar... Eni uzun olan örgüler için örmek sıkıntı olduğu yerde kablolu şişlere geçilebilir. Hatta direkt kablolu şişle başlanabilir. Normal şişler birbirinden ayrı iki çubuk şeklindedir ama kablolu şişlerin ortasında iki ucu bağlayan ince bir kablo bulunur. Bu sayede ördüğü ilmeklerin şişin kapalı ucundan çıkma ihtimali de sıfırlanmış olur. Mesela ben bu aralar kablolu şişim olmaması sebebiyle ördüğüm cekette bu konuda sorunlar yaşıyorum. Dezavantaj olarak bahsedebileceğim bir özellik ise örülen kısmın altta sürekli birikmesinden dolayı örgünün boyu uzadıkça ağırlık artar ve elinize yük olmaya başlar.

Şişlerin yansıra kullanılan tığ değimiz kısa ucu kakmaklı çubuklar da bulunur. Tığ kullanımı temelde iki kısma ayrılır. İlk kısım tıpkı şişlerde olduğu gibi çeşitli örgüler içindir. Şişle örebildiğiniz neredeyse her şeyi tığla da örebilirsiniz. Tabii modeller ve örülüş şekli değiştiği için ortaya konulan ürün de görünüm olarak değişmiş olur. İkinci kullanım kısmı da dantel örmek içindir. Bazen iğne ucu inceliğinde ucu olan tığlarla karşılaşabilirsiniz ve bunlar eskiden evlerimizde sıkça gördüğümüz dantelleri ortaya çıkaran malzemelerdir. Tığlarda numaralandırma şişlere göre farklıdır. Tığ numaraları arttıkça ucun milimetre olarak kalınlığı azalır. Yani 5 numara tığın kalınlığı 3 numara tığın kalınlığından daha azdır.

Örgü örmeyi basitçe anlatmak istersek ipleri birbirinin içinden geçirebilmektir. Çeşitli şekillerde bunu yapabilirsiniz. Şişle örerken iki ters bir düz, bir ters bir düz, bir sıra ters bir sıra düz, bütün sıralar ters gibi taktikler bulunur. Bunların hepsinin farklı adlandırmaları vardır. Tığla örerken sıra değil tek ilmek örüldüğü için bunlar yerine ipi tığa dolamak veya bir kaç defa içten geçirip çekmeleri tamamlamak gerekir.

Örgünün neyle ve nasıl örüldüğün anladıysak gelelim hobi olması kısmına. Sürekli çalışan ve bir şeyleri tamamlamaya uğraşan insanlar için örgü örmek, ortaya somut bir ürün çıkarabildiğinizi görmek adına oldukça verimli oluyor. 3 yumak, 4 yumak veya daha fazlası bittiği anda elinizde kendi başardığınız bir şey oluyor. Tamamlayabilme ve başarma hissiyatını aldığınız zaman gerçekten vücudunuzda salgılanan dopamini hissedebiliyorsunuz.

Örgünün örülme süreci ise en az bitirmesi kadar keyifli. Örerken sadece ona odaklandığınız için zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Düşünmeyi bırakıp akışa kapılıyorsunuz ve ilerliyorsunuz. Hatta size önden bir gelecek senaryosu söyleyeyim; bir yerden sonra o kadar otomatik olarak örmeye başlayacaksınız ki gözleriniz kapalıyken veya bir şey izlerken ördüğünüz miktar sizleri şaşırtmaya başlayacak. Ben dün akşam sizi izlerken neredeyse iki yumak örmüşüm ve bunu bugün fark ettim mesela.

Umarım sizlere anlattıklarım bir şey ifade etmiştir. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Başka yazılarda tekrar görüşmek üzere, hoşça kalın.