Otoktonluk Nedir?

Otoktonluk nedir? Otokton kavramı tarih boyunca nasıl bir gelişim göstermiştir? Otoktonluğun sonuçları nelerdir?


Bir ülke veya bölgenin, oranın asıl sakinlerine ait olduğu inancına karşılık gelen otoktonluk, yere ilk varışın, yerin sahipliğiyle ilgili olarak yerin kullanım hakkını ve kimlerin kullanabileceğini belirlediğini öne süren bir kavramdır. (Verkuyten ve Thijs, 2019). Bu nedenle otoktonluk, bir yerin kimler tarafından nasıl kullanılacağının, o yerin ilk ve orijinal sahiplerinin tasarrufunda olduğunu ifade eder.

Otokton kavramının izi Antik Yunan'a kadar sürülebilir. Yunanca "autos" (kendi, öz) "chtonos" (toprak) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve "topraktan doğmuş olmak" anlamına gelir (Geschiere, 2009, s.2). Siyaset teorisindeki "tarihsel hak kavramı", bir toprak parçasının ilk kullanıcısının hakkına karşılık gelir (Gans, 2001, akt. Verkuyten ve Martinović, 2017) ve bu anlamda bölgenin ilk yerleşimcilerine toprak parçasının kullanımına ilişkin meşru bir zemin sağlar.

Otokton kavramı, tarih boyunca uluslararası ve yerel çaptaki gelişmelere paralel olarak yükseliş ve düşüşler göstermiştir. Otoktonluğun ilk yükselişi, ulus devletlerin önem kazanmasıyla beraber gerçekleşmiştir (Elban ve Aslan, 2022). Çünkü bu dönemde ulus devletler, diğer uluslarla çatışma pahasına kendi belirledikleri toprak parçası üzerinde hâkimiyet kurup geleceklerine yön vermek istiyordu. Bu istek neticesinde bilhassa Avrupa olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde kanlı çatışmalar yaşanmış ve çeşitli uluslardan insanlar yüzyıllardır yaşadıkları ve kök saldıkları topraklardan koparılıp atılmıştır. Elbette sürecin sonunda geride bırakılan yalnızca fiziksel bir toprak parçası değildir. Bunun ötesinde bu topraklara içkin hatıralar, aile/akraba/arkadaşlar ve mülkler de geride bırakılmıştır.


 

Dünya savaşları neticesinde Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların ortaya çıkması ve milli devletlerin sınırlarının belirlenmesiyle otoktonluk kavramı daha az kullanılır olmuştur (Elban ve Aslan, 2022). Ancak daha sonraları küreselleşme süreci ile birlikte dünya genelinde uluslararası hareketlilik artmaya başlamış ve sonucunda farklı coğrafyalardan sayıları milyonları bulan göçmen grupları çeşitli sebeplerle ülkelerinden göç etmiştir. Ancak bu göçmenler, gittikleri ülkelerde hedef tahtasına konulmuş ve kimi zaman buralarda ulusal kültürü ve ekonomiyi tehdit eden unsurlar olarak görülmüşlerdir. Bu durumun otokton inançlarla yakından ilişkisi olduğu söylenebilir. Zira otokton inançların, mültecilerin ulusal kültür için bir tehdit olarak görülmesiyle ilişkili olduğu saptanmıştır (Hasbún López ve ark., 2019). Yine ulusal ekonomi bağlamında, güçlü otokton inançların yüksek miktarda refah şovenizmini tahmin ettiği bulgulanmıştır (Nijs ve ark., 2023). Refah şovenizmi, işsizlik ödeneği, sosyal konut, eğitim ve sağlık bakımları gibi sosyal hizmetlerden yalnızca yerli insanların yararlanıp göçmen, mülteci veya etnik azınlıkların bu hakları kullanamaması fikrini ifade eder (Eick, 2024). Dolayısıyla refah şovenizmi, sosyal harcamaların sadece yerlilerin hizmetine sunulmasını desteklerken, yerli olmayanları bu gibi haklardan mahrum bırakır.



 

Kaynakça

Eick, G. M. (2024, 1 Ekim). Welfare chauvinism: a persistent virus for the welfare state. https://www.uva.nl/en/shared-content/faculteiten/en/faculteit-der-maatschappij-en-gedragswetenschappen/news/2024/10/gianna-eick-interview-welfare-chauvinism.html?cb adresinden 24 Nisan 2025 tarihinde alınmıştır.

 

Elban, M. ve Aslan, S. (2022). Otoktonluk İnançları Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması. Journal of History School,15(57), 1210-1224. DOI : 10.29228/joh.57342.

 

Geschiere, P. (2009). The Perils of Belonging: Autochthony, Citizenship, and Exclusion in Africa and Europe. University of Chicago Press.

 

Hasbún López, P., Martinović, B., Bobowik, M.,  Chryssochoou, X. Cichocka, A., Ernst Vintila, A., Franc, R., Fülöp, E., Ghilani, D., Kochar, A., Lamberty, P., Leone, G., Licata, L. ve Žeželj, I. (2019). Support for collective action against refugees: The role of national, European, and global identifications, and autochthony beliefs. European Journal of Social Psychology 49(7), 1439-1455.  https://doi.org/10.1002/ejsp.2608

 

Nijs, T., Martinovic,, B., Ford, R. ve Coenders, M. (2023). “These benefits are ours because we were here first”: relating autochthony to welfare chauvinism and welfare ethnocentrism, Ethnic and Racial Studies, (46)15, 3199-3223, DOI: 10.1080/01419870.2023.2199053.

 

Verkuyten, M., ve Martinovic, B. (2017). Collective psychological ownership and intergroup Relations. Perspectives on Psychological Science 12(6), 1021- 1069. https://doi.org/10.1177/1745691617706514

 

Verkuyten, M. ve Thijs, J. (2019). Being here First: Ethnic majority children’s autochthony beliefs and attitudes toward immigrants. Journal of Youth and Adolescence 48(7), 1281-1295 https://doi.org/10.1007/s10964-019-01015-0.

 

Resimli kaynaklar


https://unsplash.com/photos/brown-wooden-roof-under-blue-sky-during-daytime-siJnokbvRmU

 

https://unsplash.com/photos/a-group-of-people-walking-across-a-bridge-NWGDkis3tdc

 

https://unsplash.com/photos/cross-on-graveyard-grayscale-photo-Y5HNRy34Lvg