Overlord Övme Töreni- Hikaye ve Bütünlük
Overlord animesi ve light novel'ı oldukça keyifli olan. Kuralları olan bir seri. Şimdi size biraz Overlord öveceğim.
Overlord serisi, izleyen veya yarıda bırakan insanların aklında, fantastik bir orta çağ evreninde aşırı op kötülerin insanları öldürdüğü ve ecchi içeren ortalama bir anime olarak kalabiliyor. Ancak casual izleyicinin aksine dikkatli bir şekilde izlerseniz yada Light novelı okursanız, overlordun bundan çok daha fazlası olduğunu görebilirsiniz. Ben Mustafa Kurt, bu videoda olabildiğince spoilersız bir şekilde overlordun neden bu kadar güzel olduğundan ve game masterlar olarak mangaka Kugane Maruyama’dan neler kapabileceğimizi anlatacağım. Thats what geek said kanalına hoşgeldiniz.
HİKAYE
Diğer animelerin aksine overlordun hikayesi şu kötüyü öldür veya kraliçeyi kurtar tipi alışılmış hikayelerden değil. Karşımıza çıkan karakterler, ister iyi ister kötü gerçek dünyada varlar. Serideki hiç bir karakterin yaptığı hareket mantıksız veya aptalca değil. Gerçi light novelın büyük bir kısmı anime tarafından basitleştirildiği veya direkt atlanıldığı için bazı noktaları anlamlandırmak zorlaşıyor. Bu kırpılan detaylar ana temamızı etkilemiyor olsa da karakterleri derinleştiren çoğu detaydan anime izleyicisini mahrum bırakıyor. Hazır ana tema demişken, Hikayenin belli bir ana teması var ve yaşanan olaylar öyle yada böyle ana temamızı etkiliyor. Görevler ve alınan aksiyonlardan çıkan sonuçların hepsi belli bir yere bağlanıyor. Yani hikaye alakasız görevler ve olaylar silsilesinden ibaret değil. Shield hero gibi çokça beğenilmiş bir isekai animesini izlerken hikayenin gidişatından ve güç dengelerinin bu kadar saçma olmasından dolayı baya bi bozulmuştum, videonun ilerleyen noktalarında daha detaylı değineceğim bu dediğime. Ana kadromuz, dünyadanın geri kalanına kıyasla o kadar güçlü ki, yine başka animelerde çokça dayanılan, ölüm gerginliği, kim kazanacak, karakterlerimiz kurtulacak mı? Sütunlarına dayandırılmıyor. 1 kısım haricinde.
Değinmek istediğim bir başka nokta ise isekai animelerindeki ana karakterimizin hiçbir şeyden haberi yokken çağrıldığı ülke safında ölümüne mücadele etmesi saçmalığıdır. Overlord bu topa hiç girmiyor ve ışınlandığı dünyada kendi tarafını ve amaçlarını, diğer tarafların ve amaçlara çakışmasını izliyoruz aslında. Ki yine öteki şovlarda başka bir dünyaya gelen ana karakterimiz, nerd hatta weabo tarzındaki hayatsız tipler oluyor. Yeni dünyaya gittiği vakit ona olan olaylar yarım yamalak gözlükü bir loli tarafından anlatılır ve kahramanımız neyi niye yaptığına dair edindiği 6 cümlelik fikri ile yola devam eder. Bu tarz şovları seviyor olabilirsiniz tabi ki buna bir lafım yok ancak dünyayı ve geçmişini görememek beni hep rahatsız etmiştir. Overlordun ana karakteri olan momonga, yine az önce bahsettiğim hayatsız tiplerden ama yaşadığı yıl yani 2138 yılındaki zehirli atmosfer koşulları nedeniyle çoğu insanların dive mmorpglerde vakit geçirdikleri bir zamanda geçiyor. Karakterimiz hala daha hayatsız ve işten çıktıktan sonrasında bir zamanlar oyunda tanıştığı arkadaşları ile kurdukları loncayı kendi başına muhafaza ediyor. Geçmişte yoldaşları ile beraber inşa ettikleri bu üssü (great underground tomb of nazarick), içerisindeki yaratılan npcleri, topladıkları eşyaları, belki geri dönerler umuduyla saklıyor. Bu bile kendi başına çoğu isekai animesindeki ana karakterden daha dolu bir protagonist izleyeceğimizi gösteriyor. Daha fazla detayına şu anda girmeyeceğim.
Beyaz yakalı normal bir çalışanın, kendisi kadar güçlü ve ondan büyük beklentiler bekleyen bir ekibi yönetmeye çalışması, ve sıçıp batırmamak için elinden geleni yapması da yine animede az işlenen bir nokta.
BÜTÜNLÜK
Yine (bu cümleyi tekrarlamaktan sıkıldım ancak) diğer isekai animelerinde ve hatta çoğu mmorpg oyununda olan “hey bak! Burası slime ve goblin bölgesi, hadi xp kas!” arazisini hatırladınız mı? Hani yemyeşil tepelerin üstünde öldürülmeyi bekleyen ve sadece 10 dakika uğraşıp sonrasında bir daha bakmadığınız bölgeler? Burası goblin bölgesi, neden? Sorusunu soran veya sorduran o kadar az seri var ki piyasada örnek bulmakta bile zorlanıyorum. Veya yine çoğu hikayenin vazgeçilmezi olan köylü yağmalayan general. Niye varlar, neden köyü yağmalıyorlar? Bu soruların cevaplarının hepsi Overlord animesinde bulunmakta. “Mehmeti öldürmeye geldik, çünkü kötüyüz” şeklinde 1 boyutlu düşüncelerle hareket etmiyorlar. Serinin başındaki momonga ve sunlight scriplture’ın kapışmasının arka planında ülkeler, insan ilişkili, ittifaklar, ırklar arası çatışmalar ve daha nice faktör sayesinde olaylar bu şekilde gelişmekte. Overlord’un en fazla seyir keyfinin arttığı noktalarda da yeni dünyadakilerin, o anki durumları, sıkıntılıları ve amaçlarının, Ainz geldikten sonrasında ne kadar boş ve anlamsız olduğunu o karakterlerin gözünden deneyimleyebilmek.
İlaveten, serinin yazarı olan Maruyamanın Overlord dünyasını arkadaşlarına dnd oynatmak istediği için yarattığı ancak arkadaşları gelmeyince hikayeleştirdiği bir evren olduğunu da ekleyeyim.