Oyunlar Zararlı Mıdır?

Oyunlar sandığımız kadar zararlı mı?

Oyunlar hakkında çok fazla yorum yapabiliriz, oyunlarun bağımlılık yaptığı, oyunların çocukları masa başından saatlerce kaldırmadığına dair uzun uzun yazılar yazabilir, okuyabiliriz.
Kendi yaptığım araştırmalar, dinlemeler ve gözlemlerim ile bazı yorumlar yapabileceğimi düşünüyorum.
Oyunlar zararlı mıdır? 'Duruma bağlı'.

Neden bu konu hakkında tam bir orta yol savunması yaptığım konusunda merakınız olabilir. Açıklmasını da hazırladım.

Oyunlar, kategorilerine göre ayrılmaktadır ve bu oyunları şöyle görüyor olabilirsiniz; insanlar için hiçbir yararı olmayan, sadece anlık dopamin salgılatan, zamanı öldürmeye yarayan gereksizler.
Kısmen doğru olabilirsiniz. Ben ise oyunları iki ayrı kategoriye ayırıyorum.
1-Sizin beyninizi çalıştıran ve beyniniz için 'sistematikliğin' alıştırmasını yaptıran oyunlar.
2-Özellikle metropol gibi yerlerde yaşayan insanlar için günlük kargaşadan kaçmalık oyunlar.


Bunları açmamız da gerekirse;


'SİZİN BEYNİNİZİ ÇALIŞTIRAN OYUNLAR'
Şimdi, bu arkadaşlara bir bakacak olursak. Kendileri hakkında yorum yapmadan önce bu başlık altında kast ettiğim oyunlar, Europa Universalis, Crusader Kings tarzı simülasyon oyunlarıdır. Bu tarz ve buna benzer simülasyon oyunlarında bir gerçeklik vardır, oyunu ilk açtığınızda yaptığınız bir eylem, oyunu onuncu kez açtığınız zamanki eylemi etkiler.
Siz, bu tarz oyunlarda yeni bir oyuna başladığınız zaman, her anınız, ileride yapacağınız şeyleri etkileyecektir. Yani bu tarz oyunları oynarken, planlama yapmanız gerekmektedir.
Bazı zamanlar oluyor ki, oyunu oynarken bir saat sonrası için planlar yaparken bulacaksınız kendinizi. Simülasyonu ona göre yönlendireceksiniz.
Gün gelecek ki yarın açacağınızı bildiğiniz için bugünü, yarına hazırlık için oynayacaksınız.
Simülasyon oyunu oynayan insanların hayatlarında da bu planlamayı görebileceğinizi düşünüyorum; düşünmekle de kalmıyorum görüyorum. Etrafınızda bu tarz oyunların hayranı olan insanların, herhangi bir iş yaparken sonrasını da daha rahat düşündüğünü gözlemleyebilirsiniz. Herkes için geçerli midir? Buna da evet diyemem çünkü hiçbir olgu, bütün onu yapanlar için geçerli olamaz. Çoğunluk böyle midir? Buna gönül rahatlığı ile evet diyebiliyorum ve sadece bunu gözlemlemenizi istiyorum.


'GÜNLÜK KARGAŞADAN KAÇIRAN OYUNLAR'
Şimdi, bu kısmı yazdığımda da okuyanların aklında 'Bu arkadaş da oyunların hepsini övdü' olmasını istemem. Bunları yazarken, belirli miktarlarda oynanan oyunların zararlı olmayacağını, düşünülenin aksine oyunların da yararlı olabileceği zaman dilimleri olduğunu düşündüğüm ve size de bunu düşündürtmek için yazıyorum.
Günlük iş yaşantınıza, okul hayatınıza bir bakın. Günün 9-10 saati, bazı meslek gruplarında ya da okullarda da bu saatlerin biraz daha fazla olabileceğini de göz önüne alırsak, bu kadar saat insan, kendi beynini görev stresi ile yoruyor. Bu yorulan beynimizin de maalesef ki dinlenmeye ihtiyacı oluyor. Bu dinlenmeyi de bazı insanlar oyunlarda buluyor. Mesela sabah uyandınız, kahvenizi içtiniz ve iş için hazırlıklara başladınız. Bu hazırlıklardan sonra bir saatlik yolculuğunuz başladı. Bir saatlik yoldan sonra ise iş yerinize vardınız. 9 saatlik mesainizi iş yerinizde geçirdiniz. İşiniz bitti. Bir saatlik geri dönüş yolculuğunuz başladı ki bu yolculuklar sırasında da kalablık insan gruplarının negatif enerjisini üzerinize yüklediniz.
9 saatlik iş yorunluğu, toplamda 2 saatlik yolculuk ve işten öncesindeki hazırlanma. Gününüzün büyük bir kısmı, beyninizin rahatlayacağı bir şey yapmadınız ya da kısa aralıklarla telefona bakıp kendinizi dağıtmaya çalıştınız ama o da hala mesai saatleri içerisinde olduğunuz için yeterli dinlenmeyi vermedi.
Evdesiniz. Kafanızı bir nebze de olsa boşaltmaya ihtiyacınız var. İşte tam bu sırada bu başlığı yazdığım oyunlar devreye giriyor. Bu oyunlar tam bu anda, beyninizi yormadan sadece beyninizi farklı bir alana çekmek için varlar.
Uzaktan bakıldığı zaman size neredeyse hiçbir katkısı olmayan bu oyunlar, günlük kargaşadan sizi uzaklaştırmak için birebir.


SONUCA GELİRSEK
Oyunların uzaktan bakıldığındaki kadar zarar vermediğini düşündüğüm için yazdığım bu yazıyı birkaç cümle ile sonlandırmak isterim.
Oyunlar ya da hayattan kaçmak için yaptığınız şeyler sizi günlük yaşantınızı etkileyecek kadar fazla olmadığı sürece gereklidir kendimce.
Sizin günlük yaşantınızı etkilemesine izin vermediğiniz sürece, görevlerinizi yerine getiremeyecek kadar zaman geçirmediğiniz sürece oyun oynamak ya da zihninizi boşaltacak başka aktivitelere ihtiyacımız var.
Beynimizin de boşalması gerekiyor.