Pareto Analizi ya da 80-20 Kuralı

İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto’nun adını taşıyan Pareto analizi, bir problem çözme tekniği. 80-20 kuralı olarak da bilenen bu yöntemin temelleri 1897 yılına kadar uzanıyor. Bu yöntemi geliştirirken Vilfredo Pareto’nun amacı İtalya’daki gelir eşitsizliğine dikkat çekmek ve bir çözüm yolu bulmakmış. Pareto analizine göre, İtalya’nın bütün gelirinin %80’ini, ülke nüfusunun %20’si elde ediyor. Geriye kalan %20’lik gelir, nüfusun %80’ine dağılmış durumda. Yani sonuçların çoğunun, nedenlerin az ama önemli bir kısmına etki ettiğini görüyoruz.

Pareto’nun bu yöntemi sadece İtalya ile sınırlı kalmıyor. Amerikalı iktisatçı M.C. Lorenz, 1907 yılında bu yöntemi geliştirerek, grafiklerle destekliyor. 80-20 kuralını genişleten bu grafikler sayesinde günümüzde Pareto yöntemi daha çok 80-20 kuralı olarak bilinmekte.

Bir sorunun %20’sini çözerek, bütün sorunun %80’ini halledebileceğimizi varsayan Pareto analizini aklımıza gelen hemen hemen her şeye uygulayabiliriz. Günümüzde de zaman yönetimi konusunda çoğu insanın kullandığı bir yöntem haline geldi. Mesela, bu ilkeye göre hatalarımızın %20’sini azaltmak, performansımızı %80 oranında arttırır ve çalışmalarımızın %80’i, sonuçlarımızın %20’sini ortaya çıkarır. 

Pareto analizini nasıl uygulayacağımıza gelirsek,

Önce sonunun ne olduğunu tespit edip, problemle ilgili verileri önem sırasına göre sınıflandırmamız gerekiyor. Bu verileri bir tablo üzerinde gösterip, toplama ulaşmalıyız. Daha sonra veriler toplamının %80’ini içeren bölümü belirliyoruz. Böylece, sonunun %20’si, kaynak sorunun %80’i durumunda. Sorunu daha net biçimde görmek için grafik çizmek gerekiyor. Grafiğin yatay ekseninde yüzdelik oranları, düşey eksenindeyse sebepleri göstermeliyiz.

Evde verimsiz çalıştığınızı düşüyorsanız, zaman yönetimi konusunda endişeleriniz varsa bu yöntemi kullanabilirsiniz. Sorunun ne olduğunu, sizi nelerin rahatsız ettiğini sıralayarak yöntemi uygulamaya başlayın. 

Faydaları nelerdir?

Bu analiz, çözülmesi gereken sorunun en önemli elementini ortaya çıkarmanızı sağlar. Probleme sebep olan bütün sorunları görmenizi ve karşılaştırma yapabilmenize yardımcı olur. Böylece daha somut adımlar atabilirsiniz. Yapılan hata sayılarını, problemlerin oranlarını ortaya çıkarır. Çözüm yoluna giderken, grafik üzerinde hataları görmek sonuca daha sağlıklı ulaşmamızı sağlar. Problemi çözerken yapılacak olan takım çalışmasında izlenecek yolu ve alınacak sorumlulukları belirler.