Pearl

Lütfen! Ben bir yıldızım!

Film, Pearl'ün "X" de görülen vahşi katile dönüşmesinin hikayesini anlatıyor. Pearl'ün geçmişini ve dönüşümünü anlatan bu filme biraz daha yakından bakmak istiyorum. Filmi izlemeyenler için çok fazla spoiler içerdiğini söylemem gerek.

Pearl, X filminin devamı olarak vizyona girse de bu filmi tek olarak ele alacağım. Bir katilin doğuşunu anlatan filmde bizlere hastalıklı bir kişiliğin olduğu hemen hissettiriliyor. Pearl'a yakından baktığımızda bir çok hastalığın yanı sıra narsistik kişilik bozukluğunu da ortaya atıyor. Çiftlikte ailesi ile yaşayan ve nişanlısının askerden dönmesini bekleyen Pearl, aynı zamanda ünlü bir dansçı olmak istemektedir. Annesi çok katıdır ve Pearl'e da bu katılığı gösteren birisidir. Babası ise hastadır ve kendi kendine bakamamaktadır. Tüm sorumluluk Pearl ve annesine kalmaktadır.

Pearl, babasına ilaç almak için kasabaya gittiğinde filme girer ve orada bir adamla tanışır. Adama hayallerinden bahseden Pearl, olumlu tepki ile karşılaşır ve nişanlısı olduğunu söylese de bu adamı beğenir. İlk başlangıç burada olur, Pearl yavaş yavaş tabularını kırmaya burada başlar.

Pearl, ikonikleşen bu sahnesinde korkuluk ile dans etmeye ve onu öpmeye başlamaktadır. Korkuluğu nişanlısı yerine tanıştığı adam olarak hayal etmeye başlar. Bir yandan kendi hayaline kızsa da bir yandan da buna boyun eğer.

Filmde en belirgin olan sahnelerden birisi ise Pearl'ün bataklık suyunda gezinen Theda isimli timsahıdır. Timsah aslında Pearl'ün içinde gezinen kötülüktür ve sonunda Pearl onunla bir olup onu daha da büyütür. İnsanların görmemesi için sakladığı kişilik yavaşça çıkmaya başlar ancak annesi bu kişiliğini her zaman bilmektedir. Bu yüzden Pearl'ün zaman zaman karşısına çıkar ve onu gizlice izlediğini bizlere gösterir. Tüm umutlarını nişanlısı Howard'a bağlar ancak o Pearl'ü bu hayattan kurtarmak yerine onunla birlikte bu çiftlikte yaşamak istemektedir. Bu yüzden özellikle Pearl gitmeye karar verdiğinde babasına veda etmek yerine öldürmeyi seçtiğini, eyleminden önce bizlere şu sözler ile daha fazla belli eder "Seni terk etmediğimi düşünürsem çok daha kolay giderim." Ancak annesi bunu anlar ve olaya müdahale eder.

Pearl'ın içindeki şiddet büyümeye devam eder, içinde şiddetten ve yıkımdan başka bir şey yoktur. Timsahın yumurtasını çalarak onu saklamak ister. Özenli bir şekilde onu ahıra saklasa da ardından geri gelir ve yumurtayı patlatır. Aynı zamanda savaşa giden kocasının da patladığı bir görüntü görmektedir. Yumuta ellerinde patlarken kocasını tasvir etmektedir çünkü artık çiftliğe, yaşamına ve kocasına ait hissetmez. Savaştan geleceğini biliyor ve bu yüzden onun öldüğü bir görseli hayal ediyor. Pearl'ün içinde büyüyen iyi bir şey olamayacağını görüyoruz. Psikopat yapı sinyalleri de burada daha fazla belli oluyor. Kendi dışında bir şey düşünemeyen Pearl, çevresindekiler onun işine yaramayı bırakınca yıkıcı bir güce sahip oluyor ve etrafına yıkım getiriyor.

Özellikle annesi ile olan ilişkisi kilit nokta. Sahne kötü bir şeyin habercisi olan yağmurlu ve fıtınalı bir hava durumu ile aydınlanıyor. Annesinin hayallerini reddetmesi ardından şiddetli bir kavga çıkıyor. Annesi de hayallerini gerçekleştirememiş, mutsuz ve umudu olmayan bir kadın. Pearl ise onun için hayal kırıklığından ibaret. Kavga sahnesi aslında çok şeyi anlatıyor. Kavgada annesini itiyor ve elbisesi şömineye girdiği için yanmaya başlıyor. Pearl onu kurtarmak için harekete geçiyor ancak yanıklar çok ağır ve ölümcül. Annesi her daim Pearl'ın içinde olan öfkeyi biliyordu ve bu yüzden kızına daha sert davranıyordu. Pearl hem nefret hem de açlık dolu bir karakter ve aynı zamanda tüm bu kişiliğine rağmen annesinden sevgi bekleyen bir çocuk gibi. Bunu da şu sahnede daha iyi anlıyoruz, annesini yandıktan sonra bodruma kapatıp yarışmaya gidiyor ancak işler istediği gibi olmuyor ve reddediliyor. Eve döndüğünde ise bodruma giriyor ve annesinin yaşadığını, ona sarılıp şarkı söylediğini hayal ediyor.

Olduğu kişi ile ilgili umutsuzca istediği onayı, kafasında kurguladığı şekilde almış oluyor. Annesini öldürmek Pearl için aşılması çok zor bir adımdı ancak onun içinde başka bir kapıyı açtı, çünkü onun yokluğunda kontrol kendisindeydi.

Kasabadaki adam ise Pearl'ü eve bıraktığı sırada babası ile tanıştırır ama babası normalden daha kötü durumdadır çünkü Pearl annesini öldürdüğünden beri babası ile ilgilenmez. Adam bir şeylerin yolunda olmadığını hissetmesine rağmen olayı anlamaya çalışır. Ev korkunç durumdadır ve Pearl sorularına düzgün bir yanıt veremez. Öyle ki Pearl söylediği yalanlara dahi değer vermez ve önceden söylediklerini de unutur. Adam koktuğu için oradan gitmeye çalışır, Pearl onun gitmesinin çiftlikten çıkış biletinin gidişi olarak görür ve tırmık ile onu öldürüp Theda'ya yem eder. Tüm bunları yaparken de bizleri daha da şok eden yüzündeki memnuniyettir. Babasını ise diğerlerine nazaran daha insancıl denebilecek şekilde boğarak öldürür. Pearl için ipler iyice yok olur, ona muhtaç olan bir insan daha gitmiştir.

Pearl karakterinde bir diğer kilit nokta ise Mitsy. Mitsy Howard'ın kardeşidir ve Pearl'ın istediği hayata, görüntüye sahiptir. Pearl Mitsy geldiği zaman elbisesini ya da kendisini över ve ona ulaşılamayan hayal gözü ile bakar. Bu da gömülü kalan bir kıskançlığı doğurur.

Yarışmada ise Pearl kazanacağına emin bir şekilde girer. Bu kasabadan kurtulup bir yıldız olacağına inancı tamdır. Burada görüdüğümüz özellik ise kendini insanlardan üstün görmesidir. Pearl, çiftlik hayvanları ile konuşurken kendisinin özel olduğunu söyler ancak bu hayvanların hiçbirine değer vermez. İnsan olarak ilk katil oluşu dolaylı yoldan annesi ile olsa da aslında Pearl, hayvanlar ile başlamıştır.

Bir diğer ikonik sahne ise yarışmayı kaybettiğinde sergilediği tavırdır. Jüriden ise red yemesi ile herşey kırılma noktasına gelir. Jüri'nin aradığı kişi olmamak Pearl' a ağır gelir ve kendini kaybeder. Aradıkları kişiden bahsederken bunun Mitsy'i tarif etmesi de kıskançlığını arttırır. Dönüş yolunda herşeyden habersiz Mitsy Pearl'ı ağlarken gördüğü için eve kadar eşlik eder ve yanında durur. Pearl tamamen çökmüştür ve tüm sırları dökmeye başlar.

Mitsy ise duydukları karşısında korkmasına rağmen bunu gizlemeye ve evi terk etmek için hareket etmeye başlar. Pearl'ı telkin ederek o evden olabildiğince çabuk gitmeye çalışır ancak Pearl anlattıklarından sonra onu sağ bırakmayacaktır. Bu bölümde de hastalıklı bir zihnin dengesizliğini görüyoruz. Ağlayarak her şeyi itiraf ederken bizlere oldukça üzgün geliyor ancak pişman değil. Pearl'e göre yapılan herşey hak edildi çünkü hepsi onu engellemeye çalıştı ve öldürmekten başka çaresi yoktu. Mitsy'nin gitmesine izin vermemesi elbette çok şey bildiği içindi ancak aynı zamanda kıskançlık daha ağır basıyordu. Psikopat yapısı istediğini aldı, kendini tatmin etti ve artık ona ihtıyacı kalmadığını anladı.

Mitsy'nin de ölümü ile Pearl tamamlanmış oldu. Geri kalan sadece Howard'ı beklemekti. Howard'ın gelişini bir nevi normale dönmek olarak gören Pearl, evi onun için hazırladı. Herkesin cesetlerini Theda'ya yedirse de ailesinin cesetlerini evinde tuttu. Pearl görünüşü ve hareketleri ile ilgi çekse de anyı zamanda korkutucu ve gerici bir kişilik. Mia Goth'un hayat verdiği bu karakter ikonik hareketleri ile insanların korku duygusunda kendisine ayrı bir yer edindi.