Pedagojik Formasyon nedir?

"Pedagojik Formasyon nedir?" ve üzerine şahsi düşünceler.

Eğitim Fakültesi mezunu olmadığınız fakat yine de pedagojik formasyon alabilen lisans bölümlerinin birinde okuyor veya mezunsanız; ilköğretim ve lise kademesinde öğretmen olabilmek adına pedagojik formasyon eğitimi almak zorundasınız demektir. 

Peki nedir pedagojik formasyon? Kısaca, "Çocuklara nasıl bir şeyleri öğretilebiliriz?" sorusunu cevaplamaya çalışmaktır. Bunu da çocukların psikolojik gelişimlerine uygun bir şekilde yapmak gerekir elbette, işte bu doğrultuda teorik ve pratik bilgiler formasyon programında öğretiliyor.

Pedagojik formasyonun hem üniversiteye gidip ders dinlediğiniz hem de staj yaptığınız iki kısmı var. Tabii pedagojik formasyona kabul için sürecin en başında iyi bir not ortalaması ve şans gerekli. Özellikle eğitim sistemimizin oldukça değişken olduğunu ve bir aralar formasyonun kaldırıldığını, açılınca da ayrılan kontenjanların azlığını düşünürsek şans faktörü oldukça belirleyici. Ortalamanız ise en az 2,50 olmalı fakat kontenjan darlığını düşünürsek ne kadar yüksek ortalama o kadar yüksek kabul şansınız da demektir. 

Program başladıktan sonra ise teorik dersleriniz: rehberlik, öğretimin ilkeleri, sınıf yönetimi, ölçme ve değerlendirme ağırlıklıdır; pratikte de staj yapmanız gerekir. Staj yapacağınız okul ikametinizin yakınlığına göre bağlı olduğunuz üniversitenin alakalı olduğu bir okuldur. 

Teorik derslere de oldukça önem vermeniz gereken bu süreçte en çok şeyi öğrendiğiniz kısım kesinlikle stajdır. Staj, sizin de ders anlatma zorunluluğunuz olduğu için hem öğrendiklerinizi aktarmak adına deneyiminiz hem de bu işin nasıl yapıldığına yönelik daha gerçekçi ve işlevsel bilgileriniz olmasını sağlar, zira hedefiniz tam karşınızda oturmaktadır. Öğrenciler.  

Bizlerin de bir zamanlar oturduğu sıralardan şimdiye rolümüzün ve tarafımızın değişiyor olması garip hissettirirken kendi öğrencilik yıllarımız ise çok uzakmış gibi gelir. Bu garip his kendinizi fazlasıyla acemi hissettiriyor fakat staj esnasında size danışmanlık eden gittiğiniz okulun asıl branş öğretmeni bu yeni süreci adınıza kolaylaştırmak için oldukça yardımcı oluyor. Öğrencilerin hikayelerini anlatır, öğretmenin günlük rutinlerini gösterir ve meslekteki tecrübelerinden bahseder. Tüm bunlar oldukça önemlidir çünkü anlatılan her şey hayata dairdir ve birebir karşınıza çıkacak olan durumlardır. Ayrıca gözlemlediğim kadarıyla mesleğinin ilk yıllarında öğrencilerin veya velilerin cevap vermekte zorlanılacak sorular sormasından her öğretmen geriliyor ki bu da işin normali ve zaman geçtikçe alışılıp kolayca aşılıyor. 

Her mesleğin zorlukları kendine göredir; öğretmenlikte de öğrencilerin hayat hikayelerinden etkilenip, ülkenin geleceği hakkında endişe dehlizlerinde kulaç atılan vakitler olacaktır muhakkak. Kendi adıma bu süreçten geçmiş biri olarak bunları benim de yaşadığımı itiraf etmeliyim.

Tüm bunların yanında bu meslek hakkında vardığım asıl nokta: öğretmen adaylarının kesinlikte entelektüel ve anlayış sahibi kişiler olması gerektiği. Eğitim sistemimizdeki hatalar büyük oranda öğrencilerden ziyade öğretmenler ve sistemin kendisine ait, öğrenciler bu süreçte fazlasıyla edilgen olarak konumlanıyor. Bunun sebebi günün sonunda siz neyi ne şekilde öğrenmeyi gösteriyor iseniz karşınızdakinin de onu öğreniyor oluşudur.

Öğretmenliği hakkıyla yapan insanların sayısının artması dileğiyle...




Görsel Kaynaklar:

https://www.cumhuriyet.com.tr/Archive/2023/7/13/2098983/kapak_170757.jpg

https://trthaberstatic.cdn.wp.trt.com.tr/resimler/2014000/ogretmen-aa-2015176.jpg