Sosyoloji Öğrencileri Neden Okuma Yapmakta Zorlanıyor ?

Soyoloji okuması yapmak, bölüm öğrencileri için yeni girdikleri anlam dünyasını kavramaya çalışmak biraz çetrefilli bir yol.Peki ne yapmalı?

Okumak denilen edim, esasen aktif bir konsantrasyonla, gözle çözümleme sürecidir. Yalnızca bilgiye dayalı okuma yapmak bunun içerisine girmez. Edebi bir metin okumak, çizgi roman okumak, sosyal medya akışımızdaki gönderileri okumak ve daha nicesi.

Sosyolojinin, sosyoloji öğrencisinden eğitim süresince istediği ; iyi anlamak, yazmak, okumak ve dinlemek sonucunda bir perspektife sahip olmasıdır. Ders sırasında iyi bir dinleyici olup, anlatılanları rahatlıkla anlayabiliriz. Hocalarımızın aktardıklarını eksiksiz bir şekilde yazıya da dökebiliriz. Fakat günün sonunda perspektif oluşturmak ve kurucuların, teorisyenlerin konuyu ele alış biçimini öğrenmek adına okuma yapmazsak pek tabii ki eksik kalırız.

Bölümle ilgili okuma yaparken, tabiri caizse çuvallamamak için başlangıçta 'anlaşılır ' olan içerikleri takip etmek aslında meselenin temelini oluşturuyor. Sosyoloji öğrencileri okuma yapmakta zorlanıyor, çünkü yanlış başlangıç okuması tercihlerinden dolayı 'anlaşılamayan' kitaplar ve metinler göz korkutuyor.

Sosyoloji kendine özgü kavram dünyası olmasının yanı sıra diğer bilimlerle de ortak kullandığı, hatta onları kendi anlam dünyasına göre adapte ettiği kavramlarla da büyük bir içerik zenginliği sunuyor. Bu zenginliğin sonucu olarak da kendi konuşma jargonunun etkilenmesine ve mesleki yeni bir dil oluşmasına olanak veriyor. Yanlış okuma tercihlerinde bulunan öğrenciler bu sonsuz kavram denizi karşısında ön yargılar oluşturuyor.

Zaman yönetimi ve akademik yüklerin fazlalığı süreç içerisinde ki motivasyonu olumsuz etkileyebildiği gibi, teorik bilgilerin pratikle bağlantı kurulamaması da bu okuma sürecinin anlamını ve işlevini zorlaştırıp isteksizliğe yol açabiliyor.

Sorunları anladık. Peki bunun için ne yapmalı? Birkaç temel stratejiyle bu sorunu çözmek aslında kolay:

Okuma ve Tartışma Grupları: Arkadaşlarımızla birlikte ortak bir amaç doğrultusunda yaptığımız eylemler bazen tek başına yaptığımızda alacağımız sonuçlardan daha pozitif etkiler oluşturabilir. Ortak bir metin veya kitap belirleyerek, anlatılmak istenenin ne olduğuyla ilgili tartışmalar yapmak bize hem kavrama sürecini hızlandırmakta hem de farklı perspektiflere aşina olma konularında bize fayda sağlayacaktır.

Özetleme: Ana fikirlerin ve önemli kavramların yer aldığı özetler çıkarılabilir. Zaman geçtikçe üzerine eklemeler yaparak ne kadar yol aldığımızı görebiliriz.

Kavram Haritası: Sosyoloji okuması yapmak söz konusuysa eğer, kavramlar olmazsa olmazdır. Kavramlar ve teoriler arasında ki bağlantıları görsel olarak göstermek, ilişki kurmakta zorlandığımız bilgileri daha somut kılar.

Hoca ile İletişim: Zorlayıcı metinler hakkında öğretim üyeleri ile görüşmek, kaynak ve açıklamalar talep etmek kendimize uygun okuma yapabilmek yönünde yardımcı olabilir.

İlgi Alanları: Sosyolojinin birçok alt dalı vardır. Bunlardan ilginizi çeken başlıkları belirleyerek başlangıç yapabilirsiniz. Örneğin, hukuk ve suç, kültür, eğitim, toplumsal cinsiyet gibi. İlgi alanımıza giren bir alt dal ile sosyolojiyi ilişkilendirerek okuma yapmaya başlamak motivasyonumuzu artırır.

Kısa ve Pratik Okuma: Uzun metinlerle yola çıkmak yerine kısa makaleler ,kitapçıklar okuyarak sosyolojinin temel kavramlarını ve anlam dünyasını öğrenmeye çalışabiliriz.

Hedef Belirlemek: Haftalık ya da aylık olarak planlamalar yapabiliriz. Örneğin, haftada bir gün sosyolojik makale okumak, ayda en az 1 kitap okuması yapmak gibi.

İşitsel & Görsel Kaynaklar: Podcast'ler, YouTube kanalları ve belgeseller okuma sürecimizde elde ettiğimiz teorik bilgileri görsel ve işitsel olarak daha anlamlı kılar.


Kaynakça: TDK(Türk Dil Kurumu)

Görsel: https:/pin.it/3DD82MQTk