Polyanna İlkesi

“Önyargı”yı düşündüğünüzde muhtemelen bunu olumsuz bir şey olarak düşünürsünüz.

Örneğin, bir grup insana karşı önyargılı olmayı ve bunu ırkçılığa bağlamayı düşünebilirsiniz ya da tercih ettiğimiz düşünce tarzını desteklemeyen tüm kanıtları sıklıkla görmezden geldiğimizi belirten doğrulama yanlılığı teorisini düşünebilirsiniz.

Önyargının genellikle kötü bir şey olduğu doğrudur çünkü yanlış, gerçekçi olmayan ve hatta zararlı olduğu ortaya çıkabilecek şeyler hakkında önyargılı düşünceler içinde olmayı içerir ancak önyargı her zaman kötü bir şey değildir.

Aslında, tüm kültürlerde ve tüm insanlarda köklü ve yaygın olan bir önyargı vardır ve bu bizim daha mutlu, daha sağlıklı olmamıza ve başkalarıyla daha fazla bağlantı kurmamıza yardımcı olur. Buna pozitiflik yanlılığı veya “Pollyanna İlkesi” denir.

“Pollyanna Prensibi” terimi, insanın bir konuşma sırasında olumluya odaklanma ve daha olumlu kelime ve terimler kullanma eğilimini ifade eder. Genel olarak, zihinsel olarak sağlıklı olan ve depresyondan muzdarip olmayan insanlar, olumsuzdan çok olumluya odaklanma eğilimindedirler ve aynı zamanda anılarındaki olumlu olayları olumsuzdan daha çok hatırlamaya eğilimlidirler.

Pozitiflik Önyargısı Örnekleri:

1.Eşinizle ilk randevunuzu hatırladığınızda, ne kadar gergin olduğunuzdan ya da zaman zaman konuşmanın ne kadar garip olduğundan ziyade, heyecanı ve ne kadar iyi anlaştığınızı düşünürsünüz.

2.Google'da bir şey ararsınız ve ortaya çıkan görselleri hızlı bir şekilde tararsınız; olumlu ve mutlu görselleri, negatif görsellerden daha sık fark edersiniz.

3.Özellikle zorlu bir dönemden geçmiyorsanız, kısa mesajlarınız, sosyal medya gönderileriniz ve arkadaşlarınıza ve ailenize gönderdiğiniz e-postalar, olumsuz olanlardan daha fazla olumlu kelime içerir.

4.Birisi sizden kendinizi tanımlamanızı isterse muhtemelen olumlu özelliklerle başlarsınız (örneğin, ilgili, eğlenceli, iyi bir dinleyici, sorumlu)

Düşünmeyi bıraktığınızda oldukça olumlu bir türüz. Hepimizin ara sıra yaşadığı kötü günler ve daha kalıcı olarak karamsarlığa eğilim gösteren aykırı kişiler dışında, zihnimizi olumluya odaklama konusunda oldukça iyiyiz. Günün sonunda bunu başarabiliyor olmamız tüm durumları olumluya dönüştürmeye bazen yetmese bile.