Poyraz Karayel
Bir diziden daha fazlası.
Kanal d'nin efsanevi dizisi Poyraz Karayel, Ethem Özışık'ın kaleminden çıkmıştır. Sıradan bir dizi değildi o. Sanatla iç içe, klasik başrol kahramanlara inat, bir sıradan insandı Poyraz. Başarısız bir evlilik geçirmiş, uğradığı iftira sonucu polislikten atılmış sonra bir süre hapiste kalmış, çıktığında ise işini ve oğlunu kaybetmiş bir babaydı Poyraz. Başı dertten kurtulmayan, hayata karşı dikiş tutturamamış biri. Tek varlığı oğlu ve bütün mücadelesini onun için veren Poyraz, oğlu ve mesleği için bir tehlikenin içine girmeyi göze alır. ''Bahri Umman'' adında bir mafyanın içine yerleşecek ve onu bitirecek belgeleri amiri Mümtaz'a verecektir, iş bittiğinde ise oğluna ve mesleğine kavuşmuş olacaktı. Planda böyleydi. Tabi hayat bu plana birini dahil edene kadar, Ayşegül. Taksicilik yaptığı bir gün arabasına biner Ayşegül. Daha o zaman Bahri'nin yanında işe girmemiştir Poyraz ve tabii ki ilk karşılaştıkları gün bile başını birlikte belaya sokmayı ihmal etmez ve her şey başlar böyle. Sonrasında yalanlar, ölümler, çatışmalar, ihanetler ve daha nicesiyle üç sezonluk bir hikaye başlar. Bu hikayede dikkat çeken bir nokta vardır: Türk Edebiyatı.
Poyraz, başarısız bir evlilikten sonra hayata tutunamayan, her şeyi yavaşça kaybeden, alt komşu Albay Amca ile hem gerçekte hem de hayallerinde dertleşen biridir. Edebiyata tutkun bu adam bize birini hatırlatıyordu: Hikmet Benol. Oğuz Atay'ın Tehlikeli Oyunlar kitabındaki kahramanıyla benzerlik göstermektedir öyle ki üçüncü sezonda Poyraz'ın özel görevinde kullandığı ad ''Hikmet''tir. Dizi aslında Tehlikeli Oyunlar'dan ilham alınarak yazılmıştır, zaten bunu senaristi Ethem Özışık da İstanbul Film Akademisi'nin YouTube kanalına konuk olarak katıldığı videoda dile getirir. Zaten dizinin içinde de Oğuz Atay'ın kitaplarına sürekli şahit oluruz.
Dizide bir sahnede Poyraz Ayşegül'ün evinde Tehlikeli Oyunları bulur sonra kitabı ona uzatır ve en sevdiği yeri okumasını ister. Ayşegül, ''Ne yapmaya çalışıyorsun?'' deyip kitabı alır. Poyraz'da ''Seni etkilemeye çalışıyorum.'' der. Sonra Ayşegül en sevdiği yer okumaya başlar ta ki Poyraz onun kaldığı yerden ezbere bir şekilde devam edene kadar.
Böyle kitaptan yapılan alıntılar sürekli görülür dizide. Poyraz için Oğuz Atay çok kıymetlidir. Hatta bir sahnede Ayşegül ona Tehlikeli Oyunlar okurken Poyraz ''Keşke Oğuz Atay benim abim olsaydı.'' der. Ayşegül de ona cevap olarak '' Onu da delirtseydin dimi.'' der.
Poyraz'la Hikmet'in kesiştiği en önemli nokta Albay Amca'dır. Poyraz'ın alt katında emekli bir Albay oturur. Poyraz onu en zor zamanlarında hayallerinde görür ve dertleşir.
Poyraz Karayel için Oğuz Atay çok önemli dedik de sadece Oğuz Atay'a değinilmez bu dizide. Poyrazın ayrıldıkları zaman Ayşegül'ü bir anlatışı vardır ki Türk Edebiyatı'yla yaşatır bize Ayşegül'ü o sahnede.
Hele ki bir sahne vardır ki Poyraz Memleket Sevgisini öyle bir anlatır ki içimizdeki Türk Edebiyatı'nın en değerli isimlerine değinir. Öyle ki okumayanlara seslenir oradan.
Okunan şiirlerle, edebiyata verdiği önemle, Zülfikar'ın küresel sermaiye yorumlarıyla fark katmıştır Poyraz Karayel. O dönemde diziyi izleyenlerin arasında Oğuz Atay'la yeni tanışıp okumaya başlayan bir sürü insan vardı. Senaristi Ethem Özışık edebiyatla ilgilenen biri ve onu da bu eserinde oldukça iyi yansıtmış. Gerek replikleriyle gerekse kurgusuyla hala unutulmazlar arasında yer alan Poyraz Karayel, izlenenler tarafından asla unutulmayacak diziler arasındadır. Öyle ki bugün çoğu diziye baktığımızda sektörün gidişi içimi acıtıyor. Böyle edebiyata önem veren tek tük dizi var. Eğer hala izlemediyseniz sizi diziyi izlemeye, senaristi Ethem Özışık'ı da tekrar bizi böyle kaliteli dizilerle buluşturmak üzere göreve çağırıyorum efendim.
Yazımın sonunda dizinin sonuna gelecek olursam, bir dizi boyunca delirmek isteyen, delirmeyi güzel bulan Poyraz büyük aşkı Ayşegül'ü kaybedince delirir. Akıl hastanesinde bir daktilo ile yazılar yazar öyle ki duvarları yazdığı yazılara yetmemiştir. Biz de Poyraz tarzı bir bitiş yapalım. ''Hepsi manyak bunların.'' - A. Poyraz Karayel