Pozitif Enerjilerin Karanlık Yüzü

Etrafımızdakilere iyilik yapmak isterken onların duygularını yeterince yansıtamamasına sebep olmamızı sağlayan "toksik pozitiflik".

Toksik pozitiflik, içinde bulunulan durum ne kadar korkunç veya zor olursa olsun, insanların olumlu bir şekilde bu süreci sürdürmesi gerektiği inancıdır. Her zaman iyimser olmaya çalışmak, olayları iyi yanlarından değerlendirmeye çalışmak faydalı olsa da aşırı yapılan her şey gibi, sürekli pozitif olmanın da fazlası iyi değildir. Pozitiflik bir yerde insan deneyimlerini örtbas etmek için kullanıldığında toksik hale gelir. Hayata olumlu bakmanın zihinsel sağlığımız için iyi olduğunu hepimiz biliyoruz. Sorun şu ki, hayat her zaman olumlu değil. Hepimiz acı verici duygular ve deneyimlerle karşılaşıyoruz. Bu duygular genellikle iyi hissettirmese de bunları deneyimlemek önemlidir. Açık ve dürüst bir şekilde bu hisleri yaşamamız gerekir. Bazı duyguların varlığına izin vermeyerek aslında kendimize daha çok zarar veririz. Gerçek şu ki, insan olmak kusurludur. Kıskançlık, öfke, kırgınlık ve açgözlülük gibi duyguları hepimiz bir şekilde hayatımıza dahil ettik. Bu çok normal ve doğal bir şeydir. Bazen hayat gerçekten berbat olabilir. Bütün gün pozitif enerjide olduğumuzu iddia ederek gerçek duygularımızı reddetmek, rol yapmak sağlıklı bir davranış değildir.

Toksik Pozitifliğin Formları

Toksik pozitiflik çok çeşitli biçimlerde karşımızda çıkabilir. İşte bunlarla karşılaşmış olabileceğimiz bazı örnekler:

  • İşinizi kaybetmek gibi kötü bir deneyim yaşadığınızda insanlar size “sadece pozitif kalmanızı” veya “iyi tarafından bakmanızı” söylerler. Bu tür yorumlar genellikle sempatik ve iyimser olmayı amaçlasa da yaşadıklarınız hakkında söylemek isteyebileceğiniz her şeyin önüne set çekmenizin bir nedeni olabilirler.
  • Bir kayıp yaşadıktan sonra insanlar size “her şeyin bir nedeni var” derler. İnsanlar genellikle bu tür ifadeleri rahatlatıcı olduklarına inandıkları için yapsalar da bu aynı zamanda bir başkasının acısından kaçmanın bir yoludur. 
  • Hayal kırıklığınızı veya üzüntünüzü ifade ettiğinizde, biri size “mutluluk bir seçimdir” der. Bu söylem mutlu olmayı “seçmemenizin” kendi hatanız olduğunu hissettirir.

Bu tür ifadeler genellikle iyi niyetlidir fakat insanlar bu tarz durumlarda ne söyleyeceklerini bilmedikleri için ve empati kuramadıkları için bu yolu tercih ediyorlar. 

Toksik pozitiflik ilişkilerimizi nasıl etkiler? 

Pek çoğumuz üzücü veya rahatsız edici konular hakkında nasıl konuşacağımızı bilmiyoruz ve karşımızdaki kişi ile olan iletişimimizi berbat etmek istemiyoruz. İşleri batırmak bazen normal ve insani olsa da birinin size güvenme girişiminde nasıl tepki verdiğimize dikkat etmek gerekir. Toksik pozitiflikle, birinin kendini daha iyi hissetmesini isteriz ancak bu genellikle istenen etkiye sahip değildir; diğer kişiyi susturur.

Örneğin, arkadaşınıza bir hastalıkla alakalı kötü teşhis konuldu ve arkadaşınız size ne kadar korktuğunu ne yapacağını bilmediğini söylüyor. Bunu duymak hepimiz için zordur. Bu nedenle onu dinlemek yerine her şeyin yoluna gireceğine dair bir güven vermeye çalışırız.  Birisinin sizinle zor bir konu hakkında bir şeyler paylaşmaya çalışırken -kasıtlı olsun ya da olmasın- onu engellemek kopukluk yaratır. Kederinde, üzüntüsünde veya öfkesinde onlarla olmak istemiyorsanız bağ kuramazsınız. Ayrıca sizi başkalarına yanlış tanıtabilir, bağ kurmanızı zor hatta sahte gibi gösterebilir. 

Toksik Olmayan ve Kabul Edilen İfadelere Örnekler

Neden Zararlı

Toksik pozitiflik aslında zor zamanlardan geçen insanlara zarar verebilir. Gerçek insani duyguları paylaşabilmek ve koşulsuz destek alabilmek yerine, insanlar duygularının reddedildiğini, görmezden gelindiğini veya tamamen geçersiz kılındığını düşünürler.

  • Utanç: Birisi acı çektiğinde, duygularının geçerli olduğunu, arkadaş ve ailelerinde rahatlama ve sevgi bulabileceklerini bilmeleri gerekir. Toksik pozitiflik, insanlara hissettikleri duyguların kabul edilemez ve utanç verici olduğunu söyler. 
  • Suçluluk: Trajedi karşısında bile olumlu hissetmenin bir yolunu bulamıyorsanız, yanlış bir şey yaptığınıza dair bir mesaj gönderir.
  • İnsani duygudan kaçınmak: Toksik pozitiflik bir kaçınma mekanizması olarak işlev görür. Diğer insanlar bu tür davranışlarda bulunduğunda, kendilerini rahatsız hissettirebilecek duygusal durumlardan kaçınmalarına izin verir. Ama bazen bu toksik fikirleri içselleştirerek aynı fikirleri kendimize çeviririz. Zor duygular hissettiğimizde, onları küçümser, reddeder ve inkâr ederiz.
  • Gelişmeyi engeller: Acı verici olabilecek şeyleri hissetmekten kaçınmamıza izin verir, ancak aynı zamanda bizi nihayetinde büyümeye ve daha derin, zorlu duygularla yüzleşme yeteneğimizi de reddeder.

“Yalnızca olumlu hisler” mantrası, yoğun kişisel sıkıntı zamanlarında özellikle sinir bozucu olabilir. İnsanlar finansal sıkıntılar, iş kaybı, hastalık veya sevilen birinin kaybı gibi durumlarla uğraşırken, iyi tarafından bakmaları gerektiğinin söylenmesi tamamen acımasız görünebilir.

Zorlu deneyimler ve zorluklar karşısında iyimser olmak mümkündür. Ancak travma geçiren insanlara pozitif kalmaları ve günlük güneşlik bir bakış açısına sahip olmadıkları için yargılandıklarını hissetmelerine gerek yoktur.

Toksik pozitiflikten nasıl kaçınılır?

Kendi kendimize dayatılan toksik pozitiflikten kaçınmak için bazı stratejiler:

  • Olumsuz duyguları normal ve insan deneyiminin önemli bir parçası olarak kabul etmek
  • Duygulardan kaçınmaya çalışmak yerine onları tanımlamak ve adlandırmak
  • Güvenilir insanlarla olumsuz duygular da dahil olmak üzere duygular hakkında konuşmak
  • Güvenilir arkadaşlar veya bir terapist gibi yargılayıcı olmayan insanlardan destek aramak

 Başkalarına toksik pozitifliği empoze etmekten kaçınmak için:

  • İnsanları duyguları hakkında açıkça konuşmaya teşvik etmek
  • Olumsuz duygulara karşı daha rahat olmak
  • Bir kişinin söylediği her şeye olumlu bir yanıt vermeye çalışmaktan kaçınmak
  • Kişilerarası hataların farkında olup özür dilemek