Recontact İstanbul & London
Türkiye'nin ilk sinematografik mobil oyunu.
Bu yazıda sizlere Türkiye'nin ilk sinematografik mobil oyunu ile tanıştıracağım.
Film yapımcısı ve yeni medya sanatçılarından Eray Dinç, 2015 yılında Recontact İstanbul adında bir mobil oyun geliştiriyor. İlk oyundaki sistem biraz sinema dışındadır. Ama merak etmeyin sinema ile ilgili kısma hemen geleceğim.
Recontact İstanbul, kısaca mobese görüntüleri ile oyuncuya bir suçu çözdürmeyi amaçlıyor. Gerçek görüntülerden oluşan bu mobese görüntüleri ile az da olsa bir dedektif deneyimi yaşıyorsunuz.
Gelelim sinema ile ilgili olan kısma. Recontact İstanbul 2: Eyes of Sky (2017)
İlk oyunda hem ülkede hem de yurtdışında başarı sağlayan Dinç, bu sefer işi daha da ileri götürüyor. Yine dedektiflik deneyimi yaşatıyor ama bu sefer tamamen gerçek oyuncular ile.
Öyle oyun diyerek geçmemek lazım. Gayet ciddi ve sinema sektöründe başarılı isimler yer alıyor. Senaryo danışmanlığını Ahmet Ümit gibi bir ismin yaptığı, başrolünde Fikret Kuşkan gibi başarılı bir oyuncunun olduğu bir yapım.
Sadece gerçek sinematik görüntüler bulunmuyor bu 'interaktif' filmde. Ayrıca yine bir önceki yapımda olduğu gibi güvenlik kamera görüntüleri, fotoğraflar ve dosyalar bulunuyor. Polisiye türünde olan bu yapımda, başrol ile beraber bir suçu aydınlatmaya çalışıyorsunuz. Bu haliyle izleyiciye gerçek bir interaktif sinema deneyimi yaşatıyor yani.
İlk iki başarılı projeden sonra yapımcılar rüzgarı arkalarına alıyorlar ve daha büyük bütçeli bir işe giriyorlar. Bu sefer uluslararası üne sahip birkaç aktör ve aktris ile Recontact London projesini gerçekleştiriyorlar.
İçerik olarak yine polisiye olsa da bu sefer işin içine biraz da hayaletler giriyor. Ama yine de bir olay var ve bu olayı aydınlatmaya çalışıyorsunuz. Başrolünde ise ünlü İngiliz oyuncu Ross Mullan yer alıyor.
Bu yapımları kesinlikle salt bir sinema yapımı olarak göremeyiz. Oyun kategorisinde görülmeleri gayet olağandır. Zaten bu yapımları sadece oyun platformlarında bulabilirsiniz. Fakat içerdiği sinematik ögeleri de yavana atmamak gerekiyor.
Sinema adına her türlü yeniliğe dikkat etmek lazım. Çünkü bu tür yapımlar geleceğe dair hayal gücümüzü kullanmamız gerektiğini hatırlatıyor. İleride bizi ne gibi şeyler bekliyor gerçekten merak ediyorum.
Sinema her zaman sinema olarak kalacaktır buna eminim ama bakalım gelecekte sinema ile hangi kavramlar, hangi teknolojiler iç içe geçecek bekleyip göreceğiz.